Organizasyon konusunda zayıfız... Yumurta kapıya dayanınca, her türlü sorunu çözebilme yeteneğimize rağmen.
Son derece planlı programlı olması gereken bir şey söz konusu olduğunda, durum değişiyor. Bkz. dün gerçekleşen TEDx İstanbul konferansı.
TED konferansları, teknoloji, eğlence ve tasarım üzerine ilham verici isimlerin zihin açıcı konuşmalarından oluşuyor aslında. YouTube’dan, erişime kapalı olmadığı zamanlarda, izlemek mümkün.
Tam da Diyanet’in sosyal medyada fotoğraf paylaşmanın caiz olmadığını açıkladığı gün, TEDx İstanbul’da yaşanan organizasyon bozukluğu, sosyal medyada fotoğraflarla kanıtlanıyor.
Evet, katılımcılar “Ben de oradaydım” demeyi seviyor, eş-dost da ‘like’lamayı ama bu fotoğrafları görünce siniriniz bozuluyor.
TED konuşmalarından ilham alan bir konferansta Metin Hara gibi genç yaşam gurularını dinlemek ister misiniz, bu yaşta yaşam gurusu olabilmek mümkün mü tartışılır. Ama biz daha oraya bile gelecek durumda değiliz. Neden mi?
TEK NEDEN ‘YOĞUN TALEP’!
Biletleri internet üzerinden satılan bir organizasyonda, ‘yoğun talep’ nedeniyle bilet satın almış izleyiciler salona alınamıyor.
Bazıları salona alınmış olmalarına rağmen, geri çıkarılıyor ve daha sonra içeri giremeyecekleri söyleniyor.
700 kişilik salona bin 600 bilet satıldığı iddia ediliyor. Şikayet üzerine olay yerine polis geliyor, ara veriliyor. Neyse ki, duruma daha sonra TEDx İstanbul’un gerçekleştiği Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi el koyuyor ve konuşmalar büyük salona alınıyor. TEDx İstanbul ekibinin beceremediği organizasyonu toplamak Zorlu PSM ekibine kalıyor.
Daha sonra sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi Metin Hara benzeri ‘ilham verici’ isimler dinleniyor.
Sosyal medyada “Ben de oradaydım” tweet’leri ve Instagram fotoğrafları memnuniyetle paylaşılıyor.
Oysa, daha basit bir organizasyonu bile beceremeyen ve sonradan özür dilemek zorunda kalan bir ekibin düzenlediği konferanstan ne ilham alınır, ne zihin açılır! Olsa olsa, bir an önce olay yerinden kaçın, TEDx’le vakit kaybedeceğinize, o kargaşayla sinirlerinizi bozacağınıza, açın YouTube’u, orijinal TED konuşmalarını izleyin derim.
5 ARALIK’TA ZORLU’DAN KAÇIN!
5 Aralık akşamı mümkünse yolunuzu Zorlu Center’ın önünden geçirmeyin. Neden mi? Çünkü Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın da rol aldığı Russell Crowe filmi ‘Water Diviner’ın, Türkçe adıyla ‘Son Umut’un İstanbul galası Zorlu Center PSM’de gerçekleşecek.
Russell Crowe ve Olga Kurylenko da galaya katılacak.
Film 26 Aralık’ta vizyona girecek ama Russell Crowe’un programı nedeniyle İstanbul galası 5 Aralık’ta.
Son zamanlarda her davette olduğu gibi ‘black tie’ zorunluluğu olacak galanın after party’sinin de yine Zorlu Center’daki Raffles Otel’de yapılması bekleniyor.
Peki ama sadece ‘Water Diviner’ galası nedeniyle mi 5 Aralık gecesi Zorlu Center’dan uzak durmakta fayda var diyorum? Hayır, Zorlu Center’da yer alan Raffles Otel’de aynı gece, geçen yıl stil ikonu ödülünü Ahu Yağtu’nun aldığı ‘Elle Style Awards’ da gerçekleşecek.
‘Elle’ dergisinin stil ödüllerini dağıttığı gecede; hem moda dünyası, hem de farklı kategorilerde adaylar yarıştığı için büyük bir kalabalık bekleniyor. Aynı gece hem önemli bir gala, hem de önemli bir ödül töreni olacağı için belli ki Zorlu Center izdihama uğrayacak. Davetliler ise hangisine gideceğini şaşıracak. Bakarsınız, gecenin sonunda iki kutlama birleşir.