Londra Heathrow Havalimanı’na indiğimiz anda Paris’te hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapılıyor.
Otele ulaştığımızda yurtdışında ilk defa bir otelin kapısında bavulların X ray’den geçirildiğini görüyorum.
Bizim günlük hayatımızda artık ne yazık ki kanıksadığımız şeyler Paris’te yaşanan korkunç olaylar nedeniyle şimdi bütün Avrupa’da etkili hale gelmiş durumda.
Avrupalılar şaşkın, seyahat planlarını iptal etmememize inanamıyor, “Bu kadar yüksek güvenlik alarmı olan bir dönemde nasıl hâlâ uçuyorsunuz?” diyorlar.
Bunları dinlerken en çok ne etkiliyor biliyor musunuz?
Bizde aynı korkunçlukta olaylar yaşandığında hiç tepkisiz kalan yabancılar, olay yeri Paris diye susmak bilmiyor.
Sanki insan hayatı söz konusuyken Ankara - Paris fark edermiş gibi.
En çok da bu canınızı acıtıyor, yabancıları dinlerken.
‘Oyunda Kal’a 3 ödül
Sıkı güvenlik önlemleriyle içeri giriyoruz.
“Ne işiniz var burada?” sorgusunu sonuna kadar hissettiriyorlar.
Biz gözlerimizi tarihi binadan alamazken, her anı telefonlarla görüntülemeye çalışırken “Fotoğraf çekmek yasak” uyarısı geliyor. Zaten içeride bizden başka telefonuyla yapışık yaşayan kimse yok. Burada bulunmamızın nedeni ‘Oyunda Kal’ın CSR International Excellence Awards tarafından 3 ödül kazanması.
‘Oyunda Kal’, Şahenk İnisiyatifi’nin platformlarından biri. Çocukları ve gençleri, zararlı alışkanlıklardan uzak tutarak spora ve basketbola yönlendiriyor.
“Bir sonraki adım Euroleague’in sosyal sorumluluk programı ‘One Team’ ile birlikte eğitim ve sporu entegre ettiğimiz projeleri Avrupa’ya taşımak.” diyor Doğuş Grubu Marka Algı ve Gayri Maddi Varlık Yönetimi Başkanı Semih Yalman.
Türkiye’de iyi yaşlanma konusunda harekete geçen ilk sosyal girişim ‘Yaşa Devam’ ve Anadolu’daki üniversite gençliğine ilham vermek amacıyla kurulan ‘Bugün Günlerden Yarın’ adlı iki platformları daha var.
130 milyon liralık bir bütçeden söz ediyorlar. Umarım bu bütçeler, bu emekler amacına ulaşır.
Coya, Bebek Kitchenette’i neden beğenmedi?
Londra’da Doğuş Grubu’nun da ortaklığı bulunan meşhur Peru restoranı Coya’nın şefi Sanjay Dwivedi ile karşılaşıyoruz.
İstanbul’dan yeni dönmüş, Bebek’teki Kitchenette’in yerine baktıklarını anlatıyor heyecanla.
“Çok güzel ama bizim için fazla büyük. Biz Coya’yı İstanbul’da üyelere özel bölümü olmadan açmak istiyoruz. Daha küçük bir yer olmalı” diyor yeri neden kabul etmediklerini anlatırken. “Coya, Zuma gibi oturmuş bir marka değil, henüz çok yeni, sadece 3 yıllık, o yüzden lokasyonu çok önemli” diye de ekliyor. Haklı...
Zuma’nın yerine ise Capri Adası’ndan transfer Il Riccio gelecek.
Oysa Il Riccio için de Ortaköy’deki yer çok fazla.
Doğuş Grubu’nun yeme-içme-eğlence şirketi D.ream’deki mekân trafiği arasında Bebek Kitchenette’in yerini belli ki yabancılara kabul ettirmek kolay olmayacak.
Bkz. Daha önce New Yorklu Bagatelleciler de istemedi.
Tabii bu arada, Kitchenette gibi öncü bir markanın da bu kadar kısa zaman içinde değer kaybetmesi ve sürekli yerine gelebilecek başka bir marka bakılması da üzücü.