Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mustafa Koç’un ardından...
Uzun zamandır ilk defa bir ölüm haberi bütün Türkiye’yi derinden sarstı.

Şimdiye kadar hep ateş düştüğü yeri yaktı.

İlk defa hiç tanımayanlar da, tanıyanlar kadar çok üzüldü.

“Türkleri ne Nobel sevinci ne de bombalı saldırılar birleştirebildi.

Bu aralar bir zafer ya da yas anını paylaşmak bile onları bir araya getiremiyor” demişti New York Times.

New York Times’ı haksız çıkarmalıyız demiştik o zaman, böyle acı bir kayıpla olacağını beklemiyorduk tabii.

Mustafa Koç’un kaybı herkesi etkiledi.

Bu kadar sevilen ve her türlü imkâna sahip bir kişinin bu kadar zamansız ve erken kaybı ister istemez üç günlük dünya hissi yaratıyor.

Haberin Devamı

Tabii sosyal medyada ölümü bile şaka malzemesi yapanları saymıyorum.

‘Kadınsız toplum, yarınsız toplumdur’

Mustafa Koç, sadece iş hayatında yaptıklarıyla ve yarattığı istihdamla değil, duruşuyla da farklıydı, iyi bir örnekti.

“Sanat, toplumsal gelişmişliğin en temel göstergelerinden biri. Koç Holding olarak ekonomik ve toplumsal gelişimin bir arada gerçekleşebilmesi için tüm kaynaklarımızı seferber ediyor, kültür ve sanata verilen desteği önceliklerimiz arasında tutmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz” demişti İstanbul Bienali’ne bir 10 yıl daha sponsor olduklarını açıklarken.

Geçen hafta HeForSHe kampanyasında Türkiye’deki erkekleri cinsiyet eşitliği hareketine davet etmişti.

Daha dün Davos’ta yapılacak toplantıda Emma Watson’ın sorularını yanıtlayacak, “Kadınsız toplum, yarınsız toplumdur” çağrısını tekrarlayacak, daha iyi bir yaşam ve iş ortamı için cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulayacaktı.

“Bir mücadele var. Bu hayatta kalmak için zamana karşı verilen bir mücadele. Nihayetinde zaman çok değerli. Hepimizin bu dünyada sınırlı zamanı var ve hayatlarımızı mümkün olan en dolu şekilde yaşamak için birbirimizi yüreklendirmemiz gerekiyor” demişti.

İş güç sahibi bir kişinin de hem sosyal sorumluklarını yerine getirip hem de yaşamaktan zevk alabildiğini, su altı ve vahşi doğa gibi hobilere zaman ayırabildiğini göstermişti.

Hatıraya dönüşmeden anın değerini anlamak

Koç Holding’deki ‘60 yaşında emeklilik kuralı’ hatırlatıldığında “60 yaş kuralı bence bu devirde geçerliliğini kaybetmeye başladı. İnsanlar sağlıkları elverdikçe çok verimli olabiliyorlar. O yüzden o paradigmayı da belki kırmak lazım. Bunu işin sahibi, ortağı olarak söylüyorum, ben 60 yaşımda şapkamı alıp gitmem gibi bir şeyin söz konusu olmayacağını gayet iyi biliyorum.” demişti, 60 yaşını göremeyeceğini bilmeden.

Haberin Devamı

Eşi Caroline Koç ölüm haberinden bir hafta önce Instagram sayfasında bir söz paylaşmıştı:

“Bazen bir anın gerçek değerini, o an bir hatıraya dönüşmeden önce anlayamazsınız.”

Böyle zamanlarda ilk akla gelen, üzüldüğümüz şeylerin çoğunun ne kadar gereksiz olduğu...

Ve tabii her anın değerini ne kadar çok bilmek gerektiği...

Hatıraya dönüşmeden önce...