Venedik Mimarlık Bienali’nde bu gece bizi ilgilendiren önemli bir tanıtım daveti var, Peggy Guggenheim Collection’da ONE Derneği’nin daveti.
Demet Sabancı Çetindoğan özetliyor amaçlarını: “Türkiye’deki eşsiz mozaiklerin tüm dünyada bilinirliğinin artması, bölgenin dünyaca ünlenerek “Mozaik Yolu” olarak ortaya çıkması, ülkemizin yeni bir kültürel turizm alanı kazanması ve mozaiklerin kültürel miras bakımından değerlerinin bölge halkı tarafından daha iyi anlaşılması sağlanarak korunmaları ve tanıtımları açısından desteklerinin alınması”.
“Tabii T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa büyükşehir belediyelerinin desteğiyle, ONE Derneği Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın öncülüğünde” diye de ekliyor.
Sırada İngiltere ve ABD var
Daha önce İstanbul’da Elgiz Müzesi’nde ve Gstaad’da düzenlenen özel gecelerde, mücevher ustası Sevan Bıçakçı’nın mikro mozaik ayrıntılı yüzükleri, Mozaik Yolu video-mapping’i ve Özlem Süer imzalı mozaik desenli kıyafetler sergilediler.
Bu gece ise Şölen’in ana sponsorluğunda, Özlem Süer’in Mozaik Yolu projesine özel hazırladığı mozaik desenli elbiseler sergilenecek.
Hatta Özlem Süer, koleksiyona, yakın dönemde Hatay’da bulunan ‘Neşeli ol, hayatını yaşa’ mesajı içeren ‘İskelet Mozaik’ desenli elbiseyi de ekledi.
Gaziantep Belediyesi’nin katkılarıyla Gaziantep mutfağından tatlar sunan özel bir menü de hazırlandı.
Vodafone sponsorluğunda hazırlanan Mozaik Yolu videosu da LedWall’da gösterilecek.
Avrupa’nın önde gelen Türk bestecilerinden, Hollanda’da yaşayan Selim Doğru bu proje için mozaiklerin bulunduğu şehirlerden birer halk türküsünü arp için düzenledi ve bu düzenlemeler ilk kez bu gece seslendirilecek.
Bu şekilde, bu bölgelerin bugünüyle mozaiklerin geldiği Roma dönemi arasında özel bir bağ kurmak hedefleniyor.
Mozaik Yolu projesinin yurtdışı tanıtımları Venedik’ten sonra İngiltere ve ABD’de devam edecek.
Hangi sergiler görülmeli?
Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu izlenimleri yarın Milliyet Pazar’da. Bugün bienal ile eş zamanlı, kaçırılmaması gereken sergileri sayalım.
En başta Zaha Hadid’in Fondazione Berengo’daki retrospektifi geliyor.
The Espace Louis Vuitton’da, Paris’teki çağdaş sanat müzesi Fondation Vuitton’un da mimarı olan Frank Gehry’nin çizimlerini görmek mümkün.
Hatırlarsınız, Gehry, İstanbul’da Tepebaşı’nda TRT’nin yerinde Suna-İnan Kıraç’ın yapmak istediği müze projesiyle de gündeme gelmiş ancak çizimini yaptığı proje gerekli izinler alınamadığı için gerçekleşememişti.
Daha sonra benzer bir durum da Demet Sabancı-Cengiz Çetindoğan’ın Haliç’te yapmayı planladığı Zaha Hadid imzalı Demsa Collection müzesi için yaşandı. Zaha Hadid’in ani ölümünün ardından projenin akıbeti henüz belli değil. Fondazione Prada’da ise mimar Luigi Alberto Cippini ile film yönetmeni Giovanni Fantoni Modena’nın, sergi mekânını deneysel bir medya araştırma alanına dönüştürdükleri ‘Belligerent Eyes/ 5 K Confinement’ sergisi var.