Londra’nın en heyecanla beklenen oteli ve üyelik kulübü The Ned’deyiz, açılışına sayılı gün kala.
Dünyadan iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar sayılı basın mensubu ve Soho House ailesi.
Evet, Soho Houseların böyle bir özelliği var.
Kurucusu Nick Jones başta olmak üzere bütün ekip açılış öncesinde ustalarla birlikte çalışıyor.
Herkes her işi yapıyor, bir yanda bilgisayar başında çalışanlar, bir yanda eşyaları taşıyanlar, bir yanda elektrikçiler, marangozlar...
Normalde bir gazeteci, bir oteli denemeye davet edildiğinde, otel her şeyiyle, dört dörtlük hazır olur.
Sıradan bir müşteriye verilen hizmet kusursuz olmasa da, basına verilen servis her zaman kusursuz olur, olumsuz bir haber ya da yazı çıkmaması için.
Soho House ise bu kuralı ters yüz ediyor.
Her zaman.
Aslında sırları biraz da burada yatıyor zaten.
Şantiye partileriyle ünlü
Hazırlık aşamasında Türkiye’den Onur Baştürk ve Mert Vidinli ile birlikte teftişteyiz.
Eksikler çok, asansörlerin bile henüz hepsi çalışmıyor, ama ne kadar çok emek verdiklerini görünce saygı duymamak mümkün değil.
Herkes sabahın köründe işin başında, gece kaça kadar çalışılmış olsa da.
Nick Jones, daha inşaat aşamasında Hard Hat Party dediği şantiye partileriyle de biliniyor.
Önce binanın inşaata yeni başladığı zamanki halini gösteriyor.
İnşaatın ortasına bir restoran ve bar kuruluyor, hatta partilerde kulüp çalışanları servis de yapıyor, DJlik de.
Daha sonra inşaatın tamamlanmış halini gördüğünüzde şaşırıyorsunuz.
Büyük açılış yarın akşam
The Ned, şimdilik sadece Londra’da var, istenilen başarı elde edilirse New York’ta da açılması planlanıyor.
Türkiye’den şimdiden The Ned’e üye olanlar var.
Türkiye dışında yabancı basından sadece birkaç kişi davetli.
Türkiye’ye bu kadar önem vermeleri bizi şaşırtıyor.
Tabii biz de onlara değer veriyoruz.
Nedeni basit: İstanbul’da uluslararası markaların yaşaması çok önemli.
Özellikle turist yokluğundan şikâyet ettiğimiz dönemde.
Burada hiyerarşi yok
Parti öncesi matkap sesleri eşliğinde yazıyorum.
Bir yanımda Soho House Toronto’da Prens Harry ile Meghan Markle’ı tanıştıran Markus Anderson oturuyor, bir yanımda Soho Houseların İletişim Direktörü Peter Chipchase.
Sanki biraz daha burda durursam, elime bir bez verip “Toz alır mısın?” diyecek gibiler.
Çünkü bir komünite oluşturuyorlar ve o komünite içinde sıfatlar ya da hiyerarşi yok.
Herkes eşit ve herkes her işi yapabilir.
Yarattıkları çok güzel bir dünya, keşke her kulüplerinde bunu başarabilseler...
Özellikle de birçok kulüplerinde burnundan kıl aldırmayan çalışanlarına bunu öğretebilseler...
Partiden izlenimler için takipte kalın.