"Dün geceki patlamadan dolayı çok üzgünüz. 23. sokakta, 6. ve 7. cadde arasında oturuyorsanız, bir adres kanıtı getirerek bu gece bize The Standard, High Line otelde oda ve akşam yemeği ikramımız için katılabilirsiniz.”
Son zamanlarda gördüğüm ve en çok etkilendiğim paylaşımlardan biri New York’taki Standard otelden oldu.
Standard, New York’un popüler otellerinden biri.
Krizleri fırsata çevirerek reklam yapmaya ihtiyacı yok, ama bu jestiyle sadece New Yorkluların değil, herkesin kalbini kazandı.
Apple’dan da destek
Bir diğer mesaj ise iPhone’lara geldi, “Şüpheli aranıyor, medyadan fotoğrafına bakın ve eğer görürseniz hemen 911’i, polisi arayın” diye. Sadece Amerikan telefonlarına değil, bölgede olan bütün telefonlara geldi.
Üstelik telefonunda ‘Rahatsız etmeyiniz’ ayarı olanlara bile, söz konusu devletten bir mesaj olunca, otomatikman geliyor. Çünkü Apple iPhone’ların ayarlarını öyle yapmış.
Eğer, devletten mesaj almak da istemiyorsanız, o zaman ayrı bir ayar bölümünü daha kapatmanız gerekiyor, ama tabii kimse bunu yapmıyor, çünkü ya farkında değil ya da devletten çok az mesaj geliyor.
Fırsata çevirme derdi yok
Standard gibi lüks ve popüler bir otel zinciri de, Apple gibi büyük bir teknoloji şirketi de New York’ta yaşanan patlama sonrası güçlerini birleştiriyor ve krize karşı bir arada duruyor.
Bir İstanbullu olarak bu ve benzer örnekleri gördükçe Atatürk Havalimanı’ndaki korkunç saldırı sonrası yaşananlar geliyor aklıma ister istemez.
31 kişinin hayatını kaybettiği, 140’ın üstünde yaralının olduğu canlı bomba saldırısının ardından taksicilerin fahiş fiyata yolcu taşıdığı ortaya çıkmış, otellerin fahiş fiyatlar istediği gerekçesiyle sokakta kalan turistler olmuştu. Dünyanın neresine giderseniz gidin artık terörden kaçış yok, her yerde karşınıza çıkabiliyor. Sadece İstanbul ya da New York tehlikeli gibi bir durum yok.
Ama işte kriz sonrası bir araya gelmek ve yaşananlardan etkilenenlere küçük jestler yapmakla, krizi fırsata çevirmeye çalışmak, ölüm kalım meselelerinde bile sadece para kazanmaya kilitlenmek arasında büyük bir fark var.
Gecikmiş bir tepki
Otobüsteki tekme olayında asıl ürkütücü olan kimsenin tepki vermemesiydi. Sırf bir kadının şort giymesinden rahatsız olduğu için onu tekmelemeyi kendine hak gören kişiye bir otobüs dolusu insanın hiçbir şey diyememesi, yapamaması fenaydı.
Sonrasında saldırgan gözaltına alındı ve serbest bırakıldı.
Serbest bırakıldığında bu kadar çok tepki almasaydı, tekrar gözaltına alınmayacaktı. Neyse ki geç de olsa tepkimizi göstermeyi başardık.
Hiç yoktan iyidir.