Önceki gece; Nişantaşı’nda başladı, sonra Galata ve Karaköy’de devam etti. Hayır, restoran ya da gece kulüplerinde değil; sanat galerilerinde, sergi açılışlarında...
Tam 7 sergi açılışına tek tek uğradık, ne işlerde ne kalabalıkta beklediğimizi bulduk. Aralarında en çok Galata’da yeni açılan Karl Galeri’deki Emre Ünal fotoğraf sergisi ve Karaköy Külah’taki porno temalı sergi ilginçti. Hatta Külah’taki eserler son zamanlarda İstanbul’da gördüğüm en çarpıcı işlerdi.
Sergide rahle üzerinde duran erotik fotoğraflarla dolu kitap büyük ilgi gördü. Tüm sayfalar teker teker ilgiyle incelendi. Sergide en çok dikkat çeken eserlerden biri Deniz Teki’nin temaya uygun noktalardan birbirlerine bağlı nakış işi insan figürleriydi.
Ülke gündemini absürd yasaklar meşgul ederken, diğer yandan böyle yaratıcı işlerin olduğu, erotizmin sanata aktarıldığı açık görüşlü bir platform ve buna ilgi gösteren, değer veren büyük bir kalabalığın olması insanı mutlu ediyor.
AFTER PARTY ADRESİ GASPAR
Sanata doyduktan sonra sosyalleşmek ve geceye devam etmek için en doğru adres, Gaspar. Karl Galeri ve İstanbul 74 sergilerinin ‘after party’leri aynı gece Gaspar’daydı.
Kalabalık, hafta sonunda olduğu gibi yine sokağa taştı. Hem moda dünyası hem de sanat çevresi Karaköy’ü bir kez daha istila etti.
Karaköy Karaköy olalı böyle kalabalık görmedi.
BRAVO ÇABA!
Onları ilk defa ÇABA Gala’da izledim. Oyunculuklarıyla, sahne performanslarıyla profesyonellere taş çıkartıyorlardı. Bir 'Muhteşem Yüzyıl' oynadılar, harikaydı. Daha sonra tanıştığımızda enerjilerine hayran kaldım, özellikle de başkanları Özlem Cankurtaran’a.
Bizde derneklerde genelde öne çıkan birkaç isim olur, diğerleri ister istemez geri planda kalır. Oysa ÇABA’da (Çağdaş ve Bağımsız Yardımlaşma Derneği) durum farklı, herkes eşit. Kimse kimseden rol çalmıyor. Kişiler değil, yapılan işler ön planda. Geçen günlerde Four Seasons Bosphorus’ta düzenledikleri kermeste de durum böyleydi, bu akşam Radisson Blu’da düzenledikleri defile de eminim böyle olacak.
Atelier Sıla Öztürk koleksiyonunu sunacaklar. Defilede babalar ve kızlar podyuma çıkacak. Ömer Dormen’den Enver Yücel’e, Eren Tapan’dan Kaya Çilingiroğlu’na, Hamdi Koç’tan Necmettin Eliyeşil’e, Nurettin Hasman’dan Önder Fırat’a tanınmış babalar, kızlarıyla birlikte podyumda yürüyecek. Ayrıca Şafak Pavey de podyuma çıkacak. Uğurkan Erez’den DJ Doğuş Çabakçor’a geniş bir ekip çalışıyor bu gece için. Ayrıca dernek üyelerinden Defne Samyeli ve Murat Güloğlu’nun da sürprizleri olacak.
Bütün elbiseler tek tek kişiye özel dikildi. Defilede elbiseleri taşıyacakların çoğu giydiklerini beğenip satın almış bile. Hem elbiselerden hem de biletlerden elde edilen gelir ÇABA’ya bağışlanacak.
ÇABA’nın yaptıkları bununla da sınırlı değil. Projenin üçüncü ayağı 4 Haziran’da gerçekleşecek Sezen Aksu konseri.
Boşuna, "Holding gibi çalışıyoruz" demiyorlar. Kermes, defile ve konserden elde edilen gelirle Florya’daki çocuk ve gençlik merkezi yenilenecek.
Yaşa ÇABA!