Hatırlarsınız, yıllar önce, mimar Frank Gehry, Suna ve İnan Kıraç’ın isteğiyle Tepebaşı’ndaki TRT binasının yerinde yapmak üzere bir müze projesi çizdi.
Sonuç, proje gerçekleşmedi.
Neden? Gerekli izinler alınamadığı için...
Frank Gehry, Guggenheim Müzesi’yle kimsenin daha önce ilgilenmediği Bilbao’yu bile görülmesi gereken şehirler ligine taşımayı başardı.
Bugün Gehry’nin son eseri, Paris’teki Fondation Louis Vuitton, neredeyse Eyfel Kulesi kadar ilgi çekiyor.
Boşuna, Gehry, müzenin İstanbul’a ek 1 milyon turist getirmediği takdirde para almayacağını söylememiş daha o yıllarda.
İstanbul’da gözlerimizin her gün daha da çok turist aradığı bu dönemde, Rıdvan Akar tarafından kaleme alınan ‘İdealler gerçekleşirken: Suna Kıraç’ın izinde 10 yılın öyküsü’ adlı kitabın yayımlanması ile birlikte bir kez daha üzüntüyle hatırlıyoruz bu kaçan fırsatı.
Neyse ki kitapta yer alan, Suna Kıraç’ın başta eğitim olmak üzere bilim, kültür ve sanatla ilgili hedefleri ve bu yolda bugüne kadar yapılanlar moral veriyor.
1000 öğrenci aranıyor!
Moral veren bir diğer haber de İstanbul Kültür Sanat Vakfı’ndan geliyor: “1000 üniversite öğrencisi aranıyor” başlığıyla.
İKSV, Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle, 1000 üniversite öğrencisine İKSV etkinliklerinde kullanmak üzere 250 TL değerinde bir kart hediye etmeye başlıyor.
Başvurular 23 Ocak’tan itibaren yapılacak ve 11 Şubat’a kadar internet sitesi üzerinden devam edecek.
Hemen sonrasında da Milli Piyango İdaresi’yle bir çekiliş yapılıp 1000 kişi belirlenecek.
Hedef, bu projeyi önümüzdeki yıllarda da devam ettirebilmek ve tabii mümkün olduğu kadar çok sayıda gencin kültür-sanat etkinliklerine katılımını artırabilmek.
Bu sergileri kaçırmayın!
Kültür-sanat etkinlikleriyle devam edelim.
“Hayatına sahip çık” derken sadece yeme-içme mekânlarından bahsetmek doğru değil.
Yaşananlardan olumsuz etkilenen sadece yeme-içme sektörü değil çünkü.
Kültür-sanat merkezleri, müzeler ve en çok da bağımsız sanat galerileri zor durumda.
Hepsi büyük desteği hak ediyor.
İşte o yüzden, yeme-içme mekânlarına olduğu gibi kültür-sanat mekânlarına da aynı şekilde sahip çıkmalıyız.
Sadece gelişimimize katkıda bulunmaları ve ufkumuzu açmaları bile yeterli neden.
Bu haftanın programına kısaca bir bakalım.
Kaçırılmaması gerekenleri sıralayalım, Dirimart’ta Sarkis’in ‘Ayna’, The Empire Project’te Mehmet Güleryüz’ün ‘Rağmen’, İstanbul Modern’de ‘Liman’, Arter’de Jake ve Dinos Chapman’ın ‘Anlamsızlık Âleminde’ isimli sergileri...
İstanbul Modern’deki İstanbul kentinin deniz ve limanlarla ilişkisini vurgulayan ‘Liman’ sergisi, 19. yüzyıldan günümüze Türkiye sanatında deniz kenarında ve liman çevrelerinde gelişen kültürel ve toplumsal hayatı mercek altına alıyor.
‘Liman’, müzenin şimdiki yeri olan 4 numaralı Antrepo’daki son sergisi olma özelliğini de taşıyor.
Galataport projesi nedeniyle taşınmak durumunda kalan müzenin yeni yeri de merakla bekleniyor.
Ayrıca Ömer M. Koç koleksiyonundan “Yusuf Franko’nun İnsanları: Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri” sergisi de 26 Ocak’ta Beyoğlu’nda Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) başlıyor.