8 Mart Kadınlar Günü’ne bu yıl yılbaşı ya da Sevgililer Günü kadar ilgi var.
Kutlamaları, kampanyaları, indirimleri bir kenara bırakalım, bir taşla iki kuş vurabileceğimiz, hem ihtiyacı olanlara destek olabileceğimiz hem de iyi vakit geçirebileceğimiz 3 öneriyi sıralayalım.
- Ecza Dolabı ve Saz Heyeti: Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan’ı ilk defa 7 yıl önce CEO Club’da izlemiştim, sahnede nasıl bir rockstar’a dönüştüğüne şaşırarak.
Şimdi ise Eczacıbaşı Topluluğu’nun farklı kuruluşlarında çalışan, yöneticisinden işe yeni başlayan uzman yardımcısına farklı alanlarda farklı kademelerde görev yapanlardan oluşan Ecza Dolabı adlı grupla konserler veriyor, 1960’lardan günümüze popüler rock şarkılarını seslendiriyor.
7 Mart Pazartesi akşamı Şişhane’de İKSV Salon’da gerçekleşecek konserin amacı, KAGİDER’in “Geleceğin Kadın Liderleri” projesine fon yaratmak.
Bu proje, genç kadınları iş hayatına hazırlıyor ve onların başarısını destekleyecek profesyonel iletişim ağları oluşturmalarına yardımcı oluyor.
Biletler Biletix’te ve Salon İKSV gişesinde.
- ‘Hayatım Yenibahar’: Mardinli bir kadın girişimci Ebru Baybara Demir.
Kurduğu Cercis Murat Konağı’nda Mardinli kadınlara iş imkânı yaratıyor, ‘Hayatım Yenibahar’ projesiyle.
8 Mart’tan 20 Mart’a kadar ‘Hayatım Yenibahar’ kadınları ve Cercis Murat Konağı’nın nefis lezzetleri Eataly’de.
Elde edilen gelir, ‘Hayatım Yenibahar’ kadınları ve Mardinli kız çocuklarına eğitim desteği veren Payda Derneği’ne bağışlanacak.
- Özgecan Aslan Koşusu: Türkiye Jokey Kulübü (TJK), 8 Mart’ta kadına şiddet konusuna dikkat çekmek için Özgecan Aslan anısına koşu düzenliyor.
Sloganları: “Şiddetin karanlığına karşı sevgiyle koşuyoruz”.
Adana Yeşiloba Hipodromu’nda gerçekleşecek yarışa TJK yönetimiyle birlikte Aslan ailesi de katılacak.
Gelecek program: ‘Annemin Yarası’
Her şey çok sevdiğim iki kız arkadaşımın yaz ortasında “Hadi, Belgrad’a tatile gidiyoruz!” demesiyle başladı. Bodrum - Çeşme deseler bu kadar heyecanlanmazdım. Daha önce hiç gitmediğim ve gitme ihtimalimin pek de yüksek olmadığı bir şehir Belgrad.
Üstelik, arkadaş durumundan bir de çok merak ettiğimiz bir filmin, ‘Annemin Yarası’nın setini ziyaret edeceğiz.
Hiç düşünmeden tamam dedim.
1 saat 15 dakikalık uçuş sonrası otele vardığımızda “Meryem’in (Uzerli ) ve Ozan’ın (Güven) sahneleri bitti, döndüler” denildiğinde artık yüzümüzde nasıl bir ifade belirdiyse, arkadaşımız bizi kendimize getirdi, “Vizesiz Balkanlar turuna gelmiş konkenci teyzelere döndünüz” diye.
Belçim Bilgin, Okan Yalabık ve Bora Akkaş’ın sahnelerini izleyebileceğimizi öğrendiğimizde ise keyfimiz yerine geldi.
Sette rejisör sandalyelerine kurulup, yönetmen Ozan Açıktan’ı bitmez tükenmez sorularımızla bezdirdik ama nafile...
Filmle ilgili merak ettiklerimizi öğrenemedik, her duyduğumuzu puzzle parçaları gibi birleştirip kendi hikâyemizi kendimiz yazdık.
Neyse ki üçümüz de bu konuda birbirimizden yaratıcıydık, iyi film ve dizi izleyicileri olarak.
Yaratıcılığımızı daha da artırmak için Belgrad’ın altını üstüne getirdik. Manufaktura’dan Dijagonala’ya, Savanora’dan Hot Mess’e şehrin popüler restoran ve gece kulüplerinde tanındık.
Biz gezerken film ekibi ciddiyetlerini hiç bozmadan müthiş bir titizlikle çalıştı.
Tam 8 ay sonra, şimdi izninizle 11 Mart’ta vizyona girecek olan, merakla beklediğim ‘Annemin Yarası’nın ön gösterimine gidiyorum.
Hafta başı kaldığımız yerden devam edeceğiz...