Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

85 yaşındaki Ara Güler, ilk renkli İstanbul fotoğrafları sergisini Nişantaşı’nda Merkür Galeri’de açtı. Ara Güler’le bir araya gelince bakın neler konuştuk?

Çok değil, bundan 7 yıl önce İstanbul Life’a Sezen Aksu’yu kapak yapmak istedik. Sezen Aksu o zaman da bırakın fotoğraf çektirmeyi, röportaj bile vermiyor. Biz ise ısrarlıyız, Sezen Aksu’yu Kanlıca’daki evinde çekip Ocak 2006 kapağı yapacağız. “Nasıl ikna ederiz?” diye uzun uzun düşündük. Sonunda bir isimde kilitlendik. Kimsenin, Sezen Aksu’nun bile ona “Hayır” diyemeyeceğini biliyorduk. Söz konusu Ara Güler olunca, akan sular durdu. Sezen Aksu da Ara Güler’in objektifinin karşısına memnuniyetle geçeceğini söyledi. İşte o zaman anladık ki, asıl mesele Ara Güler’i ikna etmekten geçiyor. Çok dil döktük, Ara Cafe’yi sık sık ziyaret ettik, sonunda Ara Güler, Sezen Aksu’yu Kanlıca’daki evinde, hatta yatağında otururken fotoğrafladı. Sonuç, “İki efsane buluştu” spotunu attığımız, unutmayacağımız bir dergi kapağımız oldu.

Haberin Devamı

‘INSTAGRAM’A NE BAKAYIM, O BANA BAKSIN’

Bu unutulmaz dergi kapağı için Ara Güler, Sezen Aksu’yu fotoğraflamıştı.

“Artık fotoğraf değil, ıstırap çekiyorum”
Şimdi yıllar sonra bir kez daha Ara Güler’le karşılıklı oturuyoruz. “Artık fotoğraf çekmiyorum, ıstırap çekiyorum” diye başlıyor konuşmaya.
Fotoğrafın bir virüs olduğunu, sinsice ilerlediğini ve sonra suyunu çıkardığını anlatıyor. “Fotoğrafın altın çağı 60’larda bitti, artık boşuna uğraşmayın, şimdi fotoğraf deyince küfrederler” diyor.
Peki ama Instagram hakkında ne düşünüyor Ara Güler? “O ne?” diyor önce. Akıllı telefonlarımızdan biraz utana sıkıla, biraz da gururla gösteriyoruz, Instagram’ı ve farklı filtrelerini. Ara Güler cevabı patlatıyor, “Instagram’a ne bakayım, o bana baksın”.
Sonra da “Hayat mecmuasını kurduk, daha ne olsun” diye eski günleri yad ediyor. “Hiç ünlü olmayıp da, Instagram’da çok takipçisi olanlar var” deyince “Dünyada o kadar çok aptal var demek ki” diyor. Konu “Selfie”lere gelince “Kendi kendinin fotoğrafı mı çekilir?” diye kızıyor.

“Orhan iyi çocuk, edebiyatı iyi değil”
Ardından ekliyor, “Samimiyetim olmayanı çekmem. Picasso arkadaşım olmasa çekmezdim. 1971’de çektim onu. O Picasso’ysa ben de Ara Güler’im”.
Eski arkadaşlarından açılıyor konu, Mübin Orhon, Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan söz ediliyor. Halen görüştüğü dostları Çetin Altan, Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk’un da adı geçiyor. “Orhan iyi çocuktur, gelir gider. Onun edebiyatı bir şey değildir. Kabiliyetli herif, bu kadar adamı enayi yerine koydu” diyor. Hızını alamayıp “Kitapları okunmuyor, okumayan kendini kurtarıyor” da diyor.
Güler’e bir şey beğendirmek kolay değil. Zaten ne deseniz ya esprili ya küfürlü bir cevapla haddinizi bildiriyor. Huysuz Virjin gibi herkese takılıyor. Ama bunu öyle yapıyor ki ona kızamıyorsunuz.

Haberin Devamı

‘INSTAGRAM’A NE BAKAYIM, O BANA BAKSIN’
800 bin kare
Dile kolay, şimdiye kadar 800 bin fotoğraf çekmiş. En favori fotoğrafı “Gemi üstünde iki boş sandalye”. Yaşanmışlığı ve hikayesi olduğu için en çok bu fotoğrafını seviyor. İkinci favorisi “Hammallar”, üçüncüsü ise “Bahçekapı Tramvayı”.

İlk renkli fotoğraf sergisi
Şimdi gelelim Ara Güler’le yıllar sonra tekrar bir araya gelmemize. Malum, daha çok siyah-beyaz fotoğraflarına aşinayız. Önceki gün ilk defa sadece renkli İstanbul fotoğraflarından oluşan sergisi, “Eski Şehir” açıldı. 1960’lar ve 1970’lerde Kandilli, Ortaköy, Eminönü, Karaköy ve Çengelköy’de çektiği fotoğraflar sergileniyor. Fiyatları 7-8 bin dolar arasında değişiyor.
Sergi, Nişantaşı’nda Merkür Galeri’de 15 Ocak’a kadar görülebilir.
İstanbul’un tarihine tanıklık etmek istiyorsanız kaçırmayın!