Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Vehbi Koç Vakfı Ödül Töreni için İş Sanat Kültür Merkezi’ndeyiz. Salon hıncahınç dolu, derin bir hüzün ve gözleri yaşartan bir mutluluk iç içe geçmiş durumda.
Nasıl olmasın?
Bir yanda Mustafa Koç’un erken ve acı kaybı, bir yanda dünya çapında bir Türk profesörün müthiş başarısı...
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un Mustafa Koç’u sevgi, özlem ve rahmetle anmasıyla başlıyor tören.
Bundan dokuz yıl önce Vehbi Koç Ödülü’nün pek çoğumuzun adını hiç duymadığı bir bilim insanına verildiğini anlatıyor Ömer Koç.
“Profesör Aziz Sancar, söz konusu tören için Türkiye’ye hareket ederken Amerika’daki dostlarına ‘Türkiye’nin Nobel’ini almaya gidiyorum’ demişti.
Bundan sekiz yıl sonra dünyanın Nobel’ini de alarak hepimizi bir kez daha gururlandırdı.
Bundan sonraki Vehbi Koç Ödülü seçici kurullarının sorumluluğunu da bir hayli artırdı” diye devam ediyor.

İnsan beyninin sırrını çözen Türk

MR tekniğini geliştirdi
Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi ise insan beyniyle ilgili yaptığı çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Kamil Uğurbil.
Obama’nın Beyin Girişimi’nin de önde gelen isimlerinden.
Onun için “İnsan beyninin sırrını çözen Türk” diyorlar.
Kendisi bunu fazlasıyla iddialı buluyor, “Beynin sırrını çözmedik ancak beynin sırrıyla ilgilenen insanların çok kullandığı fonksiyonel MR tekniğini geliştirdik” diyor.
Araştırmaları Alzheimer, depresyon gibi pek çok hastalığın sebeplerinin anlaşılmasına ve çözümlerin üretilmesine olanak sağlıyor.
Bu teknolojiler hastalıkların tanısının konmasının yanı sıra tedavisinin planlanması ve tedaviye olan yanıtının izlenmesini de sağlıyor.
“Sırf bana gelen ödül için değil de, aynı zamanda bilim insanlarına böyle bir ödül verdiğiniz için teşekkürler, bu bilimin gelişmesi için çok anlamlı bir destek” diyor Prof. Dr. Kamil Uğurbil, bu ödülün kendi ülkesinden gelmesinin de ayrı bir önemi olduğunu vurgulayarak.
Bilimsel çalışmalarıyla olduğu kadar tevazu sahibi olmasıyla da dikkat çekiyor.
Boşuna Minnesota Üniversitesi’ndeki çalışma arkadaşları onu “Tıpla, bilimle ilgilenen çoğu kişinin aksine insani duyguları her şeyin önünde gelir. Zamanı bu kadar kıymetli bir bilim adamı olmasına rağmen sizi dinlerken kâinatta sizden başka hiçbir şey önemli değilmiş gibi hissettirir” diye anlatmıyor.
Vehbi Koç Vakfı’na biz de bir teşekkür borçluyuz, bizi her yıl bu kadar değerli isimlerle tanıştırdıkları için...