Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İtiraf etmeliyim, ben de Dot’un son oyunu ‘Kış Dönümü’nü izlerken konsantre olamayanlardanım.

Son zamanlarda daha da artan gündem delisi olmamızdan mı, artık bu dijital çağda kolay kolay hiçbir şeye konsantre olamamamızdan mı emin değilim.

Malum, çağın en büyük hastalığı konsantrasyon kaybı.

İçinden komşular geçen oyun
Hepimizde aynı rahatsızlıklar var.

Bazılarımız bu durumdan şikâyetçi, bazılarımız farkında bile değil.

Artık tek bir şeye konsantre olabilmek mümkün mü?

Bu yazıyı yazarken bile arada Twitter’a bakıyorum, WhatsApp’tan gelen mesajları yanıtlıyorum, Instagram’da birkaç fotoğraf ‘like’ ediyorum.

Haberin Devamı

Çalışırken bile bilgisayarımızda aynı anda 7-8 ekran açık.

Arada email’lerimize bakıyoruz, son dakika haberlerini, gelişmelerini takip ediyoruz. Yarım saat email’ler ya da tweet’ler kontrol edilmezse bir şey kaçırılır paniği var içimizde.

Zamanın ruhuna uymalı ama...

Bu ruh halimizi yenebilmek için ağzımız açık izleyebileceğimiz şeyler gerekli.

Daha şaşırtmalı, daha sarsıcı, daha oyuncaklı bir şeyler görmek istiyoruz sahnede.

Şimdiye kadar izlediğim her Dot oyunu beni tokat gibi çarptı ya da sarstı ama bu sefer ne yazık ki öyle olmuyor.

Işıklar kapanınca, yanımda oturan Levent Erden, “Buzdolabını gördün mü?” diyor.

Nasıl görmeyeyim?

Kanyon’daki sahnenin arka fonunda, tam karşımdaki pencerede buzdolabının önünde öpüşen çok tatlı bir çift var.

Ev halleriyleler.

Hakkasan döneminde restoranın sık sık şikâyet etmesine neden olan seksi çift gibi değiller.

Bir süre oyunun parçası olabilirler mi diye düşünüyorum ama ‘Kış Dönümü’ başlayınca öyle olmadığını anlamak hiç de uzun sürmüyor.

Oyunculuk ve dekor etkileyici

“Savaşın kazanan tarafı yoktur, savaşta herkes kaybeder”e dayalı oyunda Pınar Töre, Deniz Türkali, Cem Sürgit ve Can Şıkyıldız oynuyor.

Çocuk oyuncu ise her oyunda değişiyor.

Oyunculukları, vücut dilleri, koreografi şahane.

Mekân ve dekor da öyle.

Ama buna rağmen arka plandaki evlerden birini dikizlemek daha cazip geliyor bana.

Nedeni basit; hayır, reality şovlar yüzünden röntgenciliğe alışmak değil, Zinnie Harris’in yazdığı oyun çok ağır geliyor.

Haberin Devamı

Daha sonra Özlem Daltaban’la konuşuyoruz, “Zamanın ruhu. Hayat böyle, ağır” diyor.

Haklı...

Bazı eleştirmenler “Geleceğin tiyatrosu” diyor ‘Kış Dönümü’ için.

Dot’un yaratıcısı, ‘Kış Dönümü’nün yönetmeni Murat Daltaban da öyle düşünüp seçmiş belli ki.

Yorgun bünyeye ağır geliyor

Artık Whatsapp mesajlaşmaları hızına alışan bünye kolay kolay konsantre olamıyor.

Özellikle de ortada biraz kasvet ve karanlık varsa.

Oyuncular suya girip sırılsıklam oldukça ben de üşüyorum.

Barış dileği bile beni avutmaya yetmiyor.

Bu kadar ağır gündemin üstüne bir de bu kadar ağır oyun fazla geliyor.

Arka plandaki öpüşen çifti izlemek daha iyi geliyor yorgun bünyeye.

Yine de ‘Kış Dönümü’nü izlemeli mi?

Evet, haliniz ve sabrınız varsa.