Bayram tatilinin sonuna yaklaştık, Alaçatı’ya pandemi hiç uğramamış gibi.
Alaçatı eski sakin haline dönecek diye beklenirken köyün içi yine tıklım tıklım!
Ama tabii sosyal mesafenizi koruyabileceğiniz çok güzel mekanlar da var. Kısa bir Alaçatı turuna çıkıyoruz. Bodrum’daki hissiyat “Bodrum’da koronavirüs yokmuş!” gibiydi, Alaçatı’da ise sanki kimsenin pandemiden haberi yokmuş gibi.
Daracık sokaklarda herkes üst üste, bırakın sosyal mesafeyi, birbirine çarpmadan sokağın bir ucundan diğerine yürümek bile mümkün değil. Tabii bunun nedeni insanlardan çok, yüz ölçümü.
Bu durumda kalabalığa karışmadan da şahane bir Alaçatı tatili yapmak mümkün.
Özellikle de Alaçatı’nın en popüler otelleri The Stay Warehouse ve Alavya’da.
Yetişkin oteli
The Stay Warehouse, köyün içinde yer almaması ve geniş bahçesiyle bu durumda daha da avantajlı, tabii bir de yetişkin oteli olmasıyla. Burada tüm günü havuz başında geçirip, akşam güzel bir yemeğe giderek bütün tatilinizi nispeten izole bir şekilde geçirmek de mümkün.
Ama plaja da gitmek istiyorsanız Plage Isolée otelin özel bir iskelesi de var. Plage Isolee’de yer alan Balıkçı Niyazi de erken bir akşam yemeği için ideal. Köyün yerlilerinin favorisi Ali Yuvanç’ın Balıkçı Niyazi’si, mezeleri kadar balık pişirmesi de başarılı.
Bir de müjde verelim, çok yakında Sea Salt adlı yeni markasıyla İstanbul’a da geldi, Ortaköy Feriye’ye kuruldu. Plajlarla devam edelim; Ovacık’taki Before Sunset ve Dalyan’daki Momo hâlâ en popüler yerler.
Alaçatı’nın en yenilerinden biri ise Sipster. Köyün eskilerinden Botanist’cilerin yeni yeri. Bar ve restoran olarak servis veriyor, menüsü şef Seray Öztürk tarafından hazırlanan Sipster hemen köyün içinde, ama yemyeşil ağaçlar altında köyün yoğunluğundan uzakta. Köyün kendine özgü genç barları, Nook ve Baby Winehouse yine sezonu erken karşılayan mekanlardan.
Doğallıkları ve lokal olmaları, köy müdavimleri için en keyifli buluşma yeri haline gelmelerini sağlıyor.
Klasiklerden Roka Bahçe, Agrilia ve yemeklerini sevdiğimiz Asma Yaprağı yine çok popüler.
Taze lezzetler
İstanbul’dan iki yeni mekan var Alaçatı’da: Cherie Alaçatı ve Markus.
Cherie Alaçatı, Neni Brasserie’nin köyün hemen dışında genişçe bir alana yerleşen Alaçatı çıkarması. Markus, Bernadet’e, yani köyün yeni Mecidiye tarafına yerleşmiş durumda. Menüsü alışık olduğumuzdan farklı, daha Egeli olmuş. Cevicheler, enginarlar, kendi yapımları ekmekler, menüyü tamamlayan yeni lezzetler. Bu arada Ovacık giderek daha da gelişiyor. Alaçatı köyünün telaşesinden uzakta, şarap bağlarının, bağlar arasında küçük mobil evlerin olduğu bir kaçış noktası haline geliyor, dolayısıyla burada açılan yeni yerler de bölgeye uygun, küçük, lezzete odaklı lokal mekanlar. Daha çok lokallerin bildiği, Levain, küçücük, 15 kişinin ev ortamında ekşi maya hamurunda pizza yiyebileceği harika bir ortama sahip. Günler öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Çok yeni olan Ova Sofra ise pandemi boyunca evlere gönderdiği menülerle dikkatleri çekti, Ovacık’ta küçücük bir gün önceden rezervasyon yaptırmanız gereken bir Ege mutfağı örneği, lokal malzemelerle taze lezzetler sunuyor.