Kale’nin ‘Tasarım Konuşuyor’ buluşması için Soho House’dayız.
Gökhan Avcıoğlu’ndan Can Yalman’a mimar ve tasarımcıların çoğunlukta olduğu bir izleyici kitlesiyle.
Sahnede endüstriyel tasarımcı Ayşe Birsel, Bee Goddess’ın kurucusu Ece Şirin, Dice Kayek’in ortağı Ayşe Ege, Mudo’nun kurucusu Mustafa Taviloğlu var.
Mimar Melkan Gürsel moderatörlüğünde bütün konuşmacılar tasarımla ilişkilerini anlatıyor.
Ayşe Birsel nasıl tasarımcı olmaya karar verdiğiyle başlıyor, şimdi aynı zamanda ortağı olan eşi Bibi Seck’le nasıl bir otomobil tasarımı sırasında tanıştığından söz ediyor.
Ayşe Ege, Dice Kayek’in Jameel ödülünü nasıl kazandığından bahsediyor.
Ece Şirin, kurumsal hayattan kendi markasını yaratma sürecine nasıl geçtiğini anlatıyor.
Mücevherin maddi değerinden çok tasarımın önemini vurguluyor.
Ve derken Mustafa Taviloğlu alıyor sözü.
Tasarımcı olmadığını, ama iyi bir gözü olduğunu, herkesin baktığı ama göremediğini gördüğünü açıklıyor örneklerle.
Türkiye’de ilk tişört üretimi yapmasından mobilya sektörüne girmesine giden süreci özetleyerek.
Her şeyi fark edilme ve beğenilme arzusuyla yaptığımızı söylüyor, sözü Instagram’a da getiriyor.
Konuşma perşembe günü, olduğu için #tbt örneğini de veriyor.
Bir marka yaratmada en önemli şeyin güncel olmak olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Sonuçta, “Bundan sonra ne olacak, ne yapmalıyız?” sorusunu da bir cümleyle özetliyor. “Herkes yaptığı işi daha iyi yapsın!”
Haksız mı?
Bu yarışmaya dikkat!
Mustafa Taviloğlu’nun öncülüğünde Mudo’nun başlattığı bir tasarım yarışması var: LiveDesignLive.
Bir ürün değil, bir yaşam alanı tasarlama yarışması.
Tanıtımı Contemporary Istanbul zamanında yapıldı.
Tasarımcılara ve aynı zamanda Tasarım, Mimarlık veya Güzel Sanatlar Fakülteleri’ne ait bölümlerde lisans veya lisansüstü programlarda halen öğrenci olan katılımcılara açık olan bu yarışmanın kazananı sadece büyük ödülü değil aynı zamanda hayal ettiklerinin hayata geçirilmesi ve mağazalarda satılmasıyla da ödüllendirilecek.
İlk yılın teması ‘Yaşam’ ve ‘Yemek’ olarak belirlendi.
Yarışmaya http://ldlaward.com/ sitesinden 15 Ocak’a kadar katılmak mümkün.
Yerel lezzetler Rana’da
Çıkışta Gümüşsuyu’ndaki Rana’ya gidiyoruz.
Rana, Topaz’ın yerine yeni açılan modern meyhane.
Müthiş bir manzarası var, köprüden Dolmabahçe Saat Kulesi’ne uzanan.
Topaz’dan tanıdığımız şef Tevfik Alparslan, daha önce de yerel lezzetlerle farklı mönüler hazırlıyordu.
Şimdi de Rana için Türkiye’nin farklı şehirlerinden, yörelerinden gelen malzemelerle mezeler hazırlamış.
Rana’da dekor rahatlamış, müzik gecenin ilerleyen saatlerinde daha da efkârlanmaya müsait.
Rana, kısa zamanda harika manzarası, iyi yemekleri ve damardan müziğiyle kalabalık gruplara iyi bir yeni mekân seçeneği olmuş bile.
Şimdi kardeş restoranlarını heyecanla bekliyoruz.
Şişhane’de İKSV binasının terasına açılacak olan modern meyhane, Karaköy’deki Colonie’nin yenilenen hali ve en çok da şehrin simge restoranlarından olan Pandeli’nin yeni halini...