Son zamanlarda en çok duyduğumuz cümle bu.
Bir yandan içimizden gelmiyor hiçbir şey olmamış gibi devam etmek, bir yandan da devam etmek zorunda olduğumuzu biliyoruz.
Her erteleme, her iptal etme, sadece sosyal hayatı değil iş hayatını da, birçok sektörün geleceğini de etkiliyor.
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, geçen sezon Ankara’daki patlama nedeniyle iptal edilmişti, bu sezon da aynı tehlikeyle karşı karşıya kaldı.
Sonunda kutlamaların iptal edilmesi, defilelerin ise devam etmesi kararı alındı.
Bora Aksu ve Dice Kayek gibi uluslararası markalar da bu kararı destekledi.
Buna rağmen Deniz Marşan
ilk mayo koleksiyonu Direct Message’ın defilesini iptal etti.
Moda haftasının açılış gününde Cihan Nacar defilesinde podyuma çıkacak olan Tülin Şahin, defilede yer almayacağını duyurdu.
“Ülkemiz böyle bir acı yaşarken, acı bu kadar tazeyken benim de içim kan ağlarken açıkçası podyuma çıkmak içimden gelmiyor. Biliyorum ki terörün amacı, insanları korkutmak ve bu huzursuzluğa itmek. Terörün amacına ulaşmaması için ben de mesleğime herkes gibi devam etmek zorundayım. Ancak olay bu kadar tazeyken ben kendimi hazır hissedemedim. Vicdanım podyuma çıkmaya izin vermiyor...” açıklamasıyla.
Evet, herkes kendi kararını vermeli.
Ama böyle zor bir dönemde, bütün sektörü etkileyecek bir şeyler yapılırken, ortada bu kadar büyük bir emek varken, herkes işine devam etmeye çalışırken birkaç kişinin
böyle çıkışlar yapması diğerlerine
haksızlık olmuyor mu?
İşini yapanlar, profesyonel davrananlar
bu durumda duyarsızlıkla etiketleniyor.
Oysa şu anda en çok birlik içinde olunması gereken zaman.
Kutlamayı iptal etti ama yine de geldi
Bu haftanın ertelenenlerinden biri de Soho House’un pazartesi akşamı gerçekleşecek
1. yıl kutlamasıydı.
Artık yabancılarla bağlantılı organizasyonlarda bir erteleme ya da iptal söz konusu olduğunda akla gelen ilk soru şu oluyor: Kendileri terörden çekindikleri için mi gelmiyorlar, yoksa gerçekten acımıza saygı duydukları için mi?
Çekindiği için gelmeyenler oluyor, işte o yüzden Soho House’ların yaratıcısı Nick Jones, Ankara haberini alır almaz kutlama partisini ertelediğinde de ilk akla gelen buydu.
Oysa partiyi iptal etmesine rağmen Nick Jones ve ekibi pazartesi akşamı İstanbul’daydı.
Gelmesine şaşırma ma cevabı da hazırdı: “Korkacak bir şey yok, İstanbul’a gelirken hiç tereddüt etmedim. Türk Hava Yolları’yla seyahat ediyorum. Biz İngiltere’de de terörle mücadele verdik. 11 Eylül’de New York’taydım, İkiz Kuleler’in yıkılmasına da şahit oldum. Terör her yerde olabilir. Korkuyla yaşanmaz.”