‘Hayat dolma yapmak için çok kısa’
Her şey harika tasarımcı Sebastian Conran’ın “Annemle tanışmalısın” demesiyle başladı.
Sebastian Conran’ı kendisi gibi tasarımcı olan, Habitat ve Conran Shop’ları yaratan, Londra Tasarım Müzesi’ni kuran Terence Conran’ın oğlu olarak tanıyordum o zamana kadar.
Annesi Shirley Conran’ın aslında daha da ilginç bir hikâyesinin olduğunu bilmiyordum.
Oysa Sebastian Conran annesinin gazeteci ve yazar olmasıyla müthiş gurur duyuyor ve ‘Superwoman’ adlı kitabını heyecanla anlatıyordu.
Shirley Conran ile tanışmadan önce kitaplarını okudum, ‘Superwoman’dan 82 yaşında yazdığı ve sadece Apple Store’da yayınladığı matematik kitabı ‘Money Stuff’a kadar hepsini sırayla.
‘Superwoman’ı 1960’larda yazmış ve kitabın can alıcı sloganı “Hayat dolma yapmak için çok kısa”.
Kitapta sık sık “Kanepenin altını süpüreceğime, üstünde keyif yapmayı tercih ederim” diyor Shirley Conran.
Haksız mı?
Bunu 1960’larda söylediğinde pek de olumlu olmayan tepkiler de almış tabii.
Daha o zamanlar kadınlara cinsel taciz konusunda sessiz kalmamaları gerektiğini de öğütlemiş.
Hatta daha da ileri gidip zamanının ‘Grinin Elli Tonu’ olarak kabul edilen ‘Lace’ (Dantel) adlı bir erotik roman da yazmış.
Roman ‘bestseller’ olmuş, birçok dile çevrilmiş, Shirley Conran dünya turnesine çıkıp kitabını imzalamış, hatta daha sonra TV dizisi bile çekilmiş romanın.
İlk defa bir kadın yazar romanında bu kadar açıkça seks ve mastürbasyon sahneleri yazmış.
O zaman da ‘Grinin Elli Tonu’ kadar büyük bir sansasyona neden olmuş.
Shirley Conran’ın kitaplarını ve kendisi hakkında yazılanları da okudukça merakım daha da artıyor.
4 hafta önceden randevulaşıyoruz, bu hafta Londra’daki evinde buluşmak üzere.
“Prens Harry’nin düğün tarihi belli olunca, programım da değişti” diyor, 4 hafta önce konuştuğumuzda.
Malum, İngiltere düğüne hazırlanıyor, Shirley Conran da...
Bu müthiş kadınla konuştuklarımız yarın Milliyet Pazar’da.
Kaçırmayın!
BBC’de bile kadınlar erkeklerle eşit değil
Bu hafta İngiltere’de kadınlar için çok önemli başka bir konu daha var.
Hayır, cinsel tacizlerle ilgili değil, bu tamamen cinsel ayrımcılıkla ilgili.
Shirley Conran ile konuşurken sözü kadınların cinsel taciz konusunda ayaklanmasına getirdiğimde “Benim ilgimi daha çok çeken BBC’de kadınların erkeklerle aynı işi yapıp eşit maaşı almaması” diyor.
BBC’nin önde gelen isimlerinden, 30 yıllık çalışanı Carrie Gracie, bu konunun sadece eşit para kazanmama değil, cinsel ayrımcılık olduğunu vurgulayan bir açıklama yaptı bu hafta. “Bizim vergilerimizle yaşayan BBC’nin bunu yapmaya hakkının olmaması lazım, kadınlar örgütlenip bir hafta hiçbiri işe gitmese bu düzelir ama örgütlenmeye bile üşeniyorlar” diyor Shirley Conran.
“Ben genç olsam, kadınları örgütlemeye uğraşırdım, bu zor bir şey değil, hiçbiri bir hafta işe gitmezse hiçbiri işten çıkarılamaz, işler durur” diye ekliyor.
Haksız mı?