Modern Türk sanatında kalbimde ayrı yeri olan iki kadın sanatçı var, biri Semiha Berksoy, diğeri Fahrelnissa Zeid.
Semiha Berksoy, müthiş eserlerine rağmen hak ettiği değeri bulamadı ne yazık ki.
Fahrelnissa Zeid ise bu konuda Semiha Berksoy’dan daha şanslıydı, eserleri daha çok değer kazandı.
Şimdi Londra’nın önemli müzesi Tate Modern’de Zeid sergisini gezerken bunları düşünüyorum.
Berksoy’u da Zeid’i de gerçekten tanımayı çok isterdim.
Sadece eserlerine bakarak ne kadar renkli bir dünyaları olduğunu anlamak mümkün.
İstanbul Modern’in temelini attı
Zeid’in Tate Modern’deki sergisinde baş köşede ‘Cehennemim’ adlı eseri var.
Zeid’in ‘Cehennemim’ dediği resim bize ne kadar neşeli görünse de, sanatçının karanlık günlerinden aslında.
‘Cehennemim’, modern ve çağdaş Türk sanatı için çok önemli bir eser.
Peki ama neden?
Çünkü İstanbul Modern’in temelinin atılmasına neden olan eser bu.
Zeid’in çocukları Şirin Devrim ve Raad Zeid tarafından Oya - Bülent Eczacıbaşı’na armağan ediliyor.
Bir modern sanat müzesi kuracakları için, daha henüz proje halindeyken.
Daha ortada İstanbul Modern’in mekanı yokken, hatta Karaköy’de antrepoda olacağı bile bilinmezken İstanbul Modern koleksiyonu ilk bu eserle başlıyor.
Daha sonra da İstanbul Modern’de geniş bir Zeid koleksiyonu oluşturuluyor.
Zaten Tate Modern’in direktörü Frances Morris de Zeid’in eserlerini ilk kez İstanbul Modern’de görüyor ve çok etkileniyor.
Tate Modern’deki sergiye İstanbul Modern koleksiyonundan tam 8 eser getirilmiş.
Koleksiyondaki diğer Zeid eserleri ise şu anda İstanbul Modern’de sergileniyor.
Christie’s’de rekor kıran eser de sergileniyor
Aile koleksiyonu dışında diğer Zeid eserleri hangi koleksiyonerlerden toplanmış?
Zafer Yıldırım, Berrak-Nezih Barut, Sema-Barboros Çağa, Sevtap-Tolga Kabataş, Ceyda-Ünal Göğüş dikkat çekiyor isimler arasında.
Zafer Yıldırım’ın Dubai’de Christie’s Müzayede Evi tarafından düzenlenen müzayedede, 2 milyon 300 bin dolara satın aldığı 1962 tarihli ‘Break of the Atom and Vegetal Life’(Atomun Parçalanışı ve Bitkisel Hayat) adlı Zeid eseri de sergilenenler arasında.
Malum, bu eser, satın alındığında Erol Akyavaş’ın 2 milyon 900 bin TL’ye satılan ve en pahalı çağdaş Türk resmi olan ‘Kâbe’nin rekorunu da kırmıştı.
Kalıcı koleksiyona girdi
Bir Türk kadın sanatçının retrospektifini Tate Modern’de görmek gurur veriyor. İstanbul Modern’den ve Türkiye’den koleksiyonerlerin koleksiyonlarından eserleri de...
Bir de iyi haber, Tate Modern Zeid’in sergide yer alan bir eserini bu serge sayesinde kalıcı koleksiyonuna kattı.
Tavuk pişirmekten bile ilham aldı
Sergide beni en çok etkileyen bölüm Zeid’in kemiklerden yaptığı eserler oluyor.
Belki de daha önce bu çalışmalarının hikayesini bilmediğim için bu kadar etkileniyorum bu kez.
Zeid, evinde her zaman yardımcıları olan bir kadın.
Mutfağa girmesi hiç gerekmiyor, tam 57 yaşına kadar.
Daha sonra Irak kralının devrilmesi ve aynı aileden gelen eşinin zor günlerinin başlamasıyla Zeid de kendini mutfakta buluyor.
İşte o zaman tavuk pişirirken kemikleri ilgisini çekiyor.
Ve böylece ev kadınlığını da sanata çevirmeyi başarıyor.
Zeid’in yaratıcılığı bir kez daha hayran bırakıyor.