Yarın itibarıyla San Pellegrino ve Acqua Panna sponsorluğunda seçilen Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesi açıklanıyor.
51-100 sıradaki restoranlar geçen hafta açıklandı, ama ilk 50 yarın açıklanacak ve bakalım geçen yıl Roca kardeşlerden birinciliği devralan Massimo Bottura bu yıl da birinciliği koruyabilecek mi?
Massimo Bottura gibi dünyanın bir numarası seçilmiş bir şefin restoranını İstanbul’da yaşatmayı başaramadık ama neyse ki Mehmet Gürs’ün restoranı Mikla ile birlikte İstanbul da 51. sıraya yükselmiş oldu.
Gastronomi turizminin her ülkeye katkısı büyük.
İşte o yüzden Avustralya Turizm Ofisi destekliyor Dünyanın En İyi 100 Restoranı ödüllerini.
Son başvuru: 30 Nisan
Peki ama bizde genç şeflerin önünü açacak iyi şeyler olmuyor mu?
Hiç süphesiz oluyor.
En yeni örnek, Dünyanın En iyi 100 Restoranı listesine de imza atan San Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef Yarışması.
San Pellegrino Young Chef adlı yarışma için dün Maslak’taki Mutfak Sanatları Atölyesi’nde (MSA) buluşuldu, Kuruçeşme’deki Toi’nin şefi İsmet Saz ve Karaköy’deki Neolokal’in şefi Maksut Aşkar yarışma deneyimlerini aktardı, tabak, malzeme, teknik bilgileri sıralayarak.
Yerli şeflerin kendilerini uluslararası alanda kanıtlayabilmesi için önemli bir fırsat bu yarışma.
Yarışmaya 30 yaşın altında, 1 yıl mutfak deneyimi olan tüm şefler katılabiliyor.
Son başvuru tarihi 30 Nisan, detaylı bilgi www.sanpellegrino.com adresinde.
Umalım, Türkiye’den bu yarışmaya katılanların arasından ileride Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesinde yer alacak restoranlar çıksın.
Ve tabii sırf bu restoranlarda bir yemek için İstanbul’a gelen gastronomi meraklılarının sayısı artsın.
Fi’den beklenti neden yüksek?
“Yerli dizi, yersiz uzun” desek de, kötü senaryolardan, uzun bakışmalardan şikâyet etsek de, dizi sektöründe birçok ülkenin çok önündeyiz.
Yurt dışında her yeni tanıştığınız kişi Türkiye’de çekilen dizilere getiriyor konuyu, hayranlıkla, övgüyle bahsediyor karakterlerden, dizilerden ve tabii oyunculardan.
Şimdi ise Türkiye’de dizi tarihi için önemli bir devir başlıyor.
Puhu TV’de yayınlanmaya başlanan Fi dizisiyle önemli bir adım atılıyor.
Dev oyuncu kadrosu ve şaşaalı tanıtım gecesiyle iyi bir başlangıç yapıldı.
Hatta Cannes’da bile bilboardlarda yerini aldı Phi afişleriyle.
Şimdi umalım dizi çok izlensin ve artık büyük TV kanalları dışında diziler üreten dijital platformlar da olsun ve dizilerin kalitesi daha da artsın, hem oyuncular, hem senaristler-yönetmenler, hem de tabii biz izleyiciler için.
Film festivalinden Bodrum’a uzanacak
“Yerli dizi, yersiz uzun” desek de, kötü senaryolardan, uzun bakışmalardan şikâyet etsek de, dizi sektöründe birçok ülkenin çok önündeyiz.
Yurt dışında her yeni tanıştığınız kişi Türkiye’de çekilen dizilere getiriyor konuyu, hayranlıkla, övgüyle bahsediyor karakterlerden, dizilerden ve tabii oyunculardan.
Şimdi ise Türkiye’de dizi tarihi için önemli bir devir başlıyor.
Puhu TV’de yayınlanmaya başlanan Fi dizisiyle önemli bir adım atılıyor.
Dev oyuncu kadrosu ve şaşaalı tanıtım gecesiyle iyi bir başlangıç yapıldı.
Hatta Cannes’da bile bilboardlarda yerini aldı Phi afişleriyle.
Şimdi umalım dizi çok izlensin ve artık büyük TV kanalları dışında diziler üreten dijital platformlar da olsun ve dizilerin kalitesi daha da artsın, hem oyuncular, hem senaristler-yönetmenler, hem de tabii biz izleyiciler için.