Son günlerde hepimiz aynı şeyi sorgulayıp duruyoruz; hayat durmalı mı, devam etmeli mi?
Ruh halimiz sık sık değişiyor, bir gün önce söz verdiğimiz bir programa bir gün sonra katılacak halimiz olmayabiliyor. Bir gün, yarın yokmuş gibi canımız ne istiyorsa onu yapmak istiyoruz; birkaç saat sonra yaptığımız her şeyden suçluluk duyar, hatta utanır hale geliyoruz.
Böyle gelgitlerde en doğrusu, isteyenin istediğini yapabilmesi. O yüzden tabii ki gece hayatı da devam etmeli.
Geçen hafta tam da bugün “Reina, kapılarını Soma için açıyor" diye bir duyuru yapılmıştı. Bunun üzerine ben de 20 Mayıs’ta "Soma için kopuyoruz!" başlığıyla bir yazı yazdım.
Tabii ki herkes gibi Reina da Soma’ya yardımda bulunabilir ama bunu yaparken, ulusal yas nedeniyle 3 gün kapalı kaldıktan sonra, “Kapılarımızı Soma için açıyoruz" diye bir kamuoyu duyurusu yapmasına gerek var mı?
Niyet iyi olabilir ama üslup fena. İlk akla gelen şu: “Reina kadar para basan bir işletmenin Soma’ya yardımda bulunabilmesi için cumartesi gecesi kazanacağı paraya mı ihtiyacı var?”
Daha önceden kazandıklarından yardım yapamıyor mu? Cumartesi gecesi kazandıklarından yardım yapsın, o da tamam. Yardım yapsın da nasıl olduğu önemli değil. En azından bas bas bağırmadan, “Bu gece hep beraber yiyelim, içelim, eğlenelim ama duyarlıyız, ‘tamamen Soma için’in arkasına saklanmadan yapılamaz mı?” diye sormuştum.
Bunun üstüne Reina’dan bir açıklama geldi. Aşağıda okuyabilirsiniz.
HAYAL KAHVESİ FARKI
Tam da bu konuşmaların üstüne çarşamba akşamı Hayal Kahvesi’nde öğrendim, bu ay boyunca cuma akşamları yaptıkları ciroyu Soma’ya bağışladıklarını. “Neden duyurmadınız, çok güzel bir şey yapıyorsunuz" dedi bir arkadaşım.
“Reklam yapmak istemiyoruz" cevabını verdi Hayal Kahve'ciler. İşte bu da Hayal Kahvesi’nin farkı.
REINA’DAN AÇIKLAMA
“Su Entertainment Group’a bağlı işletmelerimizden olan Reina, ağırlıklı olarak turistlerin ziyaret ettiği bir işletmedir. İstanbul’a gelen yabancı tur gruplarının gelmeden minimum 3-4 ay önce rezervasyonu yapılır ve ödemeleri alınır. Soma’da yaşanan elim maden faciası nedeniyle sadece Reina değil, grubumuz çatısı altında bulunan tüm (Suada Club-GS ADASI, Supperclub, Nomads) kulüpleri cumartesi gününe kadar kapalı tuttuk.
Geçtiğimiz cumartesi gecesi, ödemesi alınmış tur gruplarının yoğunluğu nedeniyle mekanı açma zorunluluğumuz vardı ancak ülkemizde yaşanan olumsuz süreçte mekanımızı açıyor olmak içimize sinmediği için de, geceden elde edilecek olan tüm geliri tüm iyi niyetimizle Soma’ya bağışlama kararı aldık.
Bu kararı almamıza,
yaşanan faciaya oldukça duyarlı yaklaşan personelimizin ön ayak olduğunu ve bizi bu konuya teşvik ettiğini de belirtmek isteriz."
KATRANTZOU ŞEREFİNE...
Vogue dergisi, desenleriyle tanınan Londra’da yaşayan Yunan moda tasarımcısı Mary Katrantzou şerefine, bu hafta Vault Karaköy’de bir yemek daveti verdi.
Mary Katrantzou, Great Yaratıcılık Festivali için İstanbul’daydı, Vakko Esmod’da da bir konuşma yaptı. Great Yaratıcılık Festivali, İngiltere’den çok önemli isimler ağırladı, çoğundan haberimiz bile olmadı,
olamadı.
Ne yazık ki Great Yaratıcılık Festivali de gündemden nasibini aldı. Oysa daha çok ilgi hak ediyordu.
Seda Domaniç’in ev sahipliğindeki yemekte Derin
Mermerci-Cem Aydın’dan Elif Boyner’e, Hakan Yıldırım’dan Murat Türkili’ye kadar moda ve medyadan küçük bir gruptuk. Aynı gece Karaköy’de restoran-bar Colonie’nin de açılışı vardı ama her iki davette de
konu dönüp dolaşıp sıcak gündeme geldi.