Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Engin Altan Düz-yatan ‘Romantik Komedi’ için kararını verdi” haberlerini okuyoruz

Engin Altan’ın  son kararı
günlerdir.
‘Romantik Komedi’ serisinin üçüncü filminde olmayacağını öğrendik ama çok yakında onu Ertuğrul Gazi’den bağımsız, farklı bir rolle sinemada izleyebileceğiz.
Mete Sözer’in yazıp yönettiği ‘Ve Panayır Köyden Gider’ 10 Haziran’da vizyona giriyor.
Engin Altan Düzyatan ve Cem Davran başrollerde.
Açelya Devrim Yılhan, Meral Çetinkaya ve İlyas Salman onlara eşlik ediyor.
Filmde Engin Altan Düzyatan şimdiye kadar hiç izlemediğimiz çok farklı bir rolle karşımıza çıkıyor.
Sadece jön olarak değil, karakter oyunculuğuyla da kendinden söz ettireceği belli.
Peki ama Engin Altan Düzyatan ‘Ve Panayır Köyden Gider’i nasıl anlatıyor?
“Bu filmde rol almamda en büyük etken Mete Sözer. Tabii bunun yanında daha önce hiç oynamadığım, çok farklı bir rol olması da önemli. Senaryonun her aşamasında Mete’nin yanındaydım. Beni metaforik anlatım tarzının yanında gerçekliği de etkiledi.
Engin Altan’ın  son kararı

Yüzünün bir tarafı yanık, kendine güvensiz, köydeki hayatına mahkum olmuş bir karakteri canlandırıyorum filmde. Farklı bir vücut formu ve lehçe üzerine çalıştım. Yürüyüşü bile farklı oldu bu karakterin.”
Unutmadan, filmin çekildiği Konya Gökbudak köyünün halkı da oyuncu kadrosunda, profesyonellerle yarışacak bir performans sergiliyor.
10 Haziran’ı heyecanla bekliyoruz.

Haberin Devamı

Üç fotoğraf ve bir devrin sonu

Kate Middleton moda dergisi Vogue’un 100. yılı şerefine İngiliz edisyonuna kapak oldu.
Fotoğrafçı Josh Olins’e verdiği pozlardan iki kare Londra’da National Portrait Gallery’deki ‘Vogue 100: A Century of Style’ sergisinde yerini aldı.
Ve işte bu aşamada İngiliz basınında yer yerinden oynadı.
Guardian gazetesinde Jonathan Jones “Düşes Kate’in fotoğrafı sanat eseri değildir, sanatçılarıyla ve galerileriyle övünen modern İngiltere’de bir müzede yer alamaz” diye yazdı.

Engin Altan’ın  son kararı


Hatta daha da ileri gidip, Obamaların ziyaretinde Kate ve William’ın evinde salonda asılı olan Aelbert Cuyp’un ‘The Negro Page’ adlı resmini örnek verip, “Bu kadar değerli sanat eserleri çocukların oyuncaklarıyla oynadığı salonda asılı dururken, Kate’in bir fotoğrafının Mona Lisa kadar değerliymişçesine bir müzede yer alması kabul edilemez, müzeler kraliyete servis etmek için kullanılamaz” diye devam etti.
Tam da aynı günlerde Kate, çocuklarının fotoğraflarını çekmeyi ne kadar sevdiğini açıkladı ve saraydan servis edilen resmi kraliyet portrelerini de kendi çektiği fotoğraflardan seçtiğini, bunu daha samimi bulduğunu ekleyerek.
Eskiden kraliyet ailesinin saraydan servis edilen fotoğraflarını da Mario Testino gibi efsane fotoğrafçılar çekerdi, şimdi ise küçük prens ve prenseslerin de anneleri tarafından telefonla çekilen portreleri kamuoyuyla paylaşılıyor.
Bu durumda, Guardian gazetesi çok da haksız değil, Kate’in fotoğraflarının müzede yer almaması gerektiğini savunmakta. Tabii asıl güzel olan sadece bir devrin değişmesi değil, bunların açık açık konuşulup yazılabilmesi...