Uzun süre direndim, mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalıştım. En baştan teslim olanlar oldu. Onları hiç anlamadım. Hatta o zamanlar bende de olduğunun farkında bile değildim ama karşı koymak mümkün değildi. Azla yetinmeyi bildiğim sayılı alandan biri olur sandım.
Kısa sürede gördüm, azla yetinmek bizim fıtratımızda yok. Birbirinden farklı gülen suratların iki nokta üst üste ve bir parantezden fazlasını ifade ettiğini sonunda kabul etmek zorunda kaldım.
Yine de kararlıydım, emojileri mümkün olduğu kadar kararında kullanmaya. Ama ne mümkün? Kadın-erkek, genç-yaşlı herkes emojiler konusunda çok cömert.
Öpücükler, kalpler, kadehler, dansçı kızlar havalarda uçuşuyor.
Bir toplantıya geç kaldığınızda birlikte çalıştığınız kişiden oje süren kız emojisi geldiği bile oluyor! Kendi kendinize telefona bakıp bakıp gülüyorsunuz.
Çok yakın olmadığınız kişilerden de geliyor artık böyle mesajlar. Özümüze, hiyeroglife geri döndük işte, duvarlara çizemediklerimiz bir tuşla cebimizde hazır.
Gitgide daha da tembelleşiyoruz işte.
Kendimizi kelimelerle ifade etmekte güçlük çeker hale geliyoruz. Ne diyeceğimizi bilemediğimizde, bazı şeyleri söylemeye çekindiğimizde ya da utandığımızda da emojiler yardıma yetişiyor.
Aslında eğlenecek yer arıyoruz.
Belki her geçen gün daha çok gülmeye ihtiyacımız olduğu için, belki artık neye güleceğimizi şaşırdığımız için...
Eğlenirken bilgileniyoruz da... Son çıkan flirtmojilerin müstehcen bulunduğu gerekçesiyle iTunes’da olmadığını öğreniyoruz. Oysa, günümüz ilişkilerine renk katmak için teknoloji şirketleri harıl harıl çalışıyor işte.
SAHTE NEJAT İŞLER’E 220 BİN TAKİPÇİ!
Aaaa, Nejat İşler beni takip etti. Nejat İşler zaten hepimizi takip ediyor. Belli ki her şeyden elini eteğini çekmiş, kendini Twitter’a adamış.
Nejat İşler’in tarzına yakışmayacak kadar klişe özlü sözler paylaşıyor, takip etmeseniz de timeline’ınıza düşüyor. Nasıl mı?
Onu takip eden ve sahte hesap olduğunu anlamayan birileri çıkıyor sizin de takip ettiğiniz. Artık o kadar sık karşılaşıyorsunuz ki bu durumla, “Gerçek mi acaba, olabilir mi?” diyecek hale geliyorsunuz. Malum sosyal medyada bunu anlamanın hiçbir yolu yok.
Neyse ki gerçek hesaptan, ‘Necat İşler’den açıklama geliyor, “Nejat İşler hesabından yazan kardeşim? Bir şeyler yazıyorsun, ortalık karışıyor, küfür yiyip duruyorum. Daha dikkatli olmanı rica ediyorum” diye.
Ama bu da yeterli olmuyor işte, hâlâ sahte hesabın 220 bin takipçisi olduğuna göre... Tabii o takipçilerin de kaçı gerçek, kaçı değil. O da belli değil.
MUHTEŞEM YÜZYIL MUHTEŞEM SERGİ
GQ Men of The Year ödüllerinde gördük; ister Game of Thrones, ister Vampire Diaries gibi efsane dizilerin yıldızlarını getirin, fark etmiyor... Bizim için bir Muhteşem Yüzyıl etmiyor işte!
Ödüllerde yılın erkeği Halit Ergenç, yılın kazananı ‘tükenmişlik sendromu’na rağmen Meryem Uzerli oluyor. Arada verilen firelere rağmen Muhteşem Yüzyıl hiç kan kaybetmeyen sayılı dizilerden. Oyuncularıyla, kostümleriyle, dekoruyla, zaman zaman hiç değişmeyen görüntüleriyle de olsa kalbimizde ayrı bir yeri var hep.
Dizi bitti, ama şimdi Muhteşem Yüzyıl kaçırılmayacak bir sergiyle aramıza dönüyor. Setlerde gezebileceğiniz, kendinizi dizinin içinde hissedeceğiniz ‘Muhteşem Yüzyıl, Teşhir-i İhtişam’ sergisi Koruncuk Vakfı yararına yapılıyor. Tims Productions ve İstanbul Exhibitions işbirliğiyle.
Sergi bu akşam açılıyor, Muhteşem Yüzyıl tam kadro orada olacak.
Nerede mi? Ayazağa, Uniqmüze’de.