Paris’te yaşanan terör olaylarına bütün dünya tepki verdiğinde, liderler hep birlikte yürüdüğünde içimiz burkulmuştu, biz benzer acılar yaşadığımızda kimsenin sesi çıkmıyor diye.
Sultanahmet’te yaşanan terör saldırısında ise Paris’in etkisinden mi, hayatını kaybedenlerin turist olmasının etkisinden mi, dünya bizim acımıza da bu sefer daha duyarlı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Uluslararası terörizmin çirkin yüzünü İstanbul, Paris, Ankara ve Tunus’ta gördük. Buna karşı kararlı bir biçimde tavır almalıyız. Onlar tüm insanlığın düşmanı” dedi.
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Türkiye İçişleri Bakanı Efkan Ala ile ortak bir açıklama yaptı.
Türkiye’ye yatırım yapmaya hazırlanan Avrupalı işadamları “Terör saldırısı kararınızı etkileyecek mi?” sorusuna, “Öyle düşünürsek, Paris’e de yatırım yapmamalıyız” cevabını verdi.
Sultanahmet Meydanı’nda ayağından yaralanan Norveçli turist Jostein Nielsen bile ülkesine dönerken İstanbul’daki tarihi ve turistik yerlere olan gezisini tamamlayamadığını belirterek, “İstanbul’u gezmek için Türkiye’ye tekrar gelmek isterim” dedi.
“Yarın olsa yine giderim” desteği
Böyle acılardan daha da kötüsü böyle acılara alışmış olmamız aslında.
Ve tabii bu kadar üzücü zamanlarda bile sevdiklerimizin iyi olduğundan emin olduktan hemen sonra aklımıza gelen ilk şeylerden birinin “Eyvah turizm bitecek!” olması...
İşte belki de o yüzden en büyük moral kaynaklarından biri de Conde Nast Traveler ABD edisyonunda Katherine LaGrave imzasıyla olay günü yayımlanan ‘Don’t hide from Istanbul’ (‘İstanbul’dan saklanmayın’) yazısı oldu.
“Paris, Brüksel ve Beyrut’tan sonra en son duymak istediğimiz Sultanahmet’teki terör saldırısıydı” diye başlıyor yazı.
İstanbul tatilinden yeni dönen Conde Nast Traveler Yayın Yönetmeni Pilar Guzman’ın “Başımızı kuma gömme dürtüsüne karşı koymalıyız” açıklamasıyla devam ediyor.
Pilar Guzman, “İyi ki İstanbul’dan döndün” diyenlere, “Yarın olsa yine giderim” cevabını veriyor.
“Tatildeyken İstanbul’un da Paris gibi bir hedef olabileceği aklımdan geçmiş olsa da”
diye ekliyor.
Yazıda istatistikler de var, terör kurbanlarıyla araba kazaları sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısını da karşılaştırıyorlar.
Aslında, ölüm her yerde karşımıza çıkabilir diyorlar, kötü bir niyet yok.
Ne kadar kaderci olursak olalım, insan hayatlarını rakamlara indirgemek dokunuyor.
Yine de dünyanın en önemli seyahat dergisinin sıcağı sıcağına bizi bu kadar desteklemesi olumlu.
Özellikle de aramızda hâlâ “Neyse turistmiş!” diyenler varken...
Acılar paylaştıkça azalır mı?
Acımız hafiflemiyor, ama paylaşmak hiç değilse iyi geliyor.
Dün Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi, olay yerine kırmızı karanfiller bıraktı.
Bugün ise saat 10.20’de İstanbullular, Sultanahmet Meydanı’na çiçek bırakmaya hazırlanıyor.
Keşke acılar paylaştıkça gerçekten de azalsa…