Torba’da bir koyda, dev bir oteldeyiz. Otelin hangi köşesine giderseniz gidin, deniz görünmüyor. Ufukta bile. Ne lobide, ne restoranlarda, ne havuzda, ne odalarda.
Sanırsınız denizden kilometrelerce uzak, ücra bir tepedeyiz. Beyaz bir beton yığınıyla ve Bodrum’un ruhuna daha aykırı olamayacak kitsch bir dekorla başbaşayız.
Otelin girişinden diğer ucuna yürüdüğünüzde ise beklenmedik güzellikte bir deniz karşınıza çıkıyor ve tabii şaşırtıyor.
Otel, Bodrum’un güzel koylarından birini kaplıyor ama büyük bir mimari uğraş sayesinde, hiçbir yerinden deniz görmüyor. Hayır, yeşillikler arasında saklı kaldığından falan değil, tamamen bizim mimarların denizle imtihanı nedeniyle.
Deniz kenarında deniz görmeyen ve denizle ya da Bodrum ruhuyla alakası olmayan bir otel inşa etmeyi başarmak da mimari bir yetenek olsa gerek.
Oysa Instagram’da paylaşılan fotoğrafları görünce sanırsınız Maldivler’deyiz. Her biri büyük çaba harcanarak çekilen fotoğraflar otelin güzelliklerini bir bir ortaya çıkarıyor. Instagram’da ‘like’ almak uğruna bile bu kadar büyük özen ve çaba gösterilirken bir Bodrum koyuna böyle dev bir yapı kondurulurken benzer bir çaba göstermeye gerek bile duyulmamış işte.
Akşam mimar Gökhan Avcıoğlu’yla karşılıyoruz. ‘Türk mimarların denizle imtihanı’ndan başlıyoruz konuşmaya.
Datça’yı ne kadar büyük bir tehlike beklediğine geliyor konu ister istemez. “Asıl şimdi başlıyor, Türk mimarların denizle imtihanı” diyor Gökhan Avcıoğlu.
Korkuyorum, korkmamak elde değil.
BODRUM’DA ÖNE ÇIKANLAR
Bodrum’a kadar gelip de gezmemek olmuyor tabii. Yalıkavak’ta Memedof’a ve Yalıkavak Marina’da Nusr-et’e, Türkbükü’nde Hocanın Yeri’ne ve Gümüşlük’te Mimoza’ya gidenler oluyor.
Belli ki bu yıl da en çok Yalıkavak Marina, resmi adıyla Palmarina, konuşulacak.
Nusr-et’in daha sezon açılmadan bile lezzet olarak Etiler’i aratmamasından Palmarina’da bu ay açılacak Japon restoranı Nobu’ya kadar birçok detay var.
En çok merakla beklenen ise gelecek hafta sonu Türkbükü’nde Maki’de açılacak Flamingo ve Pop ile Yalıkavak’ta eski Moon Beach’in yerinde açılacak Lal Dedeoğlu’nun Bej’i.
SEZON AÇILMADAN NEREDE EĞLENİLİYOR?
İlk gece program, Adamik üstü Helva. Adamik, shotlar’ıyla ünlü bir Bodrum barlar sokağı klasiği zaten. Helva ise Küba’nın sırasında, Türkçe müzik çalıyor ve eğlendiriyor.
İkinci gece ise yine bir Bodrum klasiğinde karar kılınıyor. Halikarnas yolundaki Mavi’ye gidiliyor. Mavi’de o küçücük mekanda sahnede iki kişi 4-5 farklı dilden şarkılar söylüyor. Tek kelimeyle, harika. Saatler nasıl geçiyor anlamıyoruz, program bitiyor, bizim enerjimiz bitmiyor. Aklımız kalıyor, bir dahaki sefere canlı müzik dinlemeye Pannonica Jazz Club’a da gidilecek.
ELLE 15 YAŞINDA
Elle dergisinin 15. yılını kutlamak üzere kalabalık bir grup Bodrum’da Thor Otel’deyiz. Ayten Alpün-Tamer Yılmaz’dan Pınar Altuğ-Yağmur Atacan ve hatta minik kızları Su’ya kadar...
Elle’in bir geleneği var. Her yıl bir hafta sonu moda dünyasına yakın ‘ünlüler ve gönüllüleri’ bir otelde topluyor. Sekizinci Elle Weekend derginin 15. yılına denk geldi.
Daha nice senelere Elle!