Marka’da ilk günkü konuğum Soho House’ların yaratıcısı Nick Jones’tu.
Sahneye çıkmayı hiç sevmese de, daha önce bu kadar büyük bir izleyici kitlesinin önüne çıkmayı hiçbir zaman kabul etmese de indiğimizde “Çok eğlendim, çok güzel geçti, yarın gelip 2. bölüm mü yapsak?” bile dedi.
Seanstan hemen sonra Marka konuşmacıları için yapılan özel yemeğe, Soho House bünyesindeki Cecconi’s’e doğru birlikte giderken “İstanbul’dan asla vazgeçmeyeceğimizin herkes farkında değil mi?” diye sordu.
“Arada Soho House İstanbul kapanacak mı acaba?” diye söylentiler çıkıyor dediğimde gözlerini açarak “Over my dead body” (Cesedimi çiğnemeniz lazım) dedi. “Bu benim için onur meselesi, daha önce New York’ta da benzer sorunlar yaşadık, çözdük. Şimdi aynı süreci İstanbul’da yaşıyoruz, bunun için de sadece Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma sığınmak doğru değil, bizim de hatalarımız var ve hepsini düzelteceğiz” diye devam etti.
“Hiçbir zaman çok ‘hot’ ya da ‘cool’ olmak istemedik. Çok sıcak olan çabuk soğur. Biz her zaman ılık bir ekmek gibi olmak istedik” dedi.
Arkasından da ekledi: “Nasıl önce Malibu’da, şimdi Barcelona’da ‘Little Beach House’ adını verdiğimiz Soho House’lar açıyorsak, Türkiye’de de deniz kenarında küçük bir Soho House daha açma isteğim var”.
Yabancıların Türkiye’ye ve turizmimize bakışıyla ilgili uzun zamandır duyduğum en olumlu gelişmeydi bu.
Daha sonra Cecconi’s’teki yemekte Füsun Eczacıbaşı’ndan Saha Derneği hakkında bilgi de aldı, Alan Yau’dan yeni dijital yemek platformunu da dinledi, İngiliz GQ Yayın Yönetmeni Dylan Jones ile Marka dedikodularını da yaptı, hayatının ilk selfie’sini Vogue Çin yayın yönetmeni Angelica Cheung ile yaptı.
Ertesi sabah da Vogue Türkiye Yayın Yönetmeni Seda Domaniç ve Özlem Avcıoğlu ile sohbet ederken selfie tekniğini geliştirdi.
Marka’nın perde arkası
Salı akşamından Hilton Bomonti otelinde kampa girildi.
M4 katındaki provalar gece gündüz demeden devam etti, Ayşegül Yürekli Şengör ve BJ Cunningham uyumadan çalıştı.
Yabancı konuşmacı konuklarım Nick Jones ve Frize sanat fuarının kurucusu Matthew Slotover ile prova yapacak zaman yoktu.
Olsaydı, sahneye giden o uzun ince yolu daha defalarca kat etmemiz gerekecekti.
Birinci gün sabah 8.30’da konferans salonu dolduğunda MAC’in harika makyaj uzmanlarından Nihal Dinç beni güzelleştirmeye çalışıyordu.
Öncesinde 3 günlük bir Şeyda Coşkun şok diyeti yaparak kilo olarak olmasa da en azından ruhsal olarak kendimi bu kampa hazırlamıştım.
Zaten konferans boyunca açık büfede envaiçeşit yemek varken büfenin kenarına bile yaklaşacak vaktim olmayacağını önceden kestirmiş, kendimi bir
Yarın Milliyet Pazar’da Marka’nın En’leriyle devam ediyoruz.
‘Nefret aşktan büyüktür’
Ankara Marka Festivali’nin ikinci gününde İrem Derici konuklarla buluştu. Derici, kendisinden nefret eden bir grup olduğunu belirtti. Olaya esprili bir dille yaklaşan şarkıcı, “Açıyorum, sözlükleri okuyorum. Adam nasıl nefret etmiş benden, kusuyor. Şimdi bu adam bana duyduğu nefreti yazacak ya, bilgisayarı, sözlüğü açtı, şifresini girdi, adımı araştırdı, benimle alakalı negatif şeyleri okudu ki, nefreti ikiye katlansın... Kendi yazacaklarını toparladı, onları girdi. Kendisiyle gurur duydu, 10 dakika... Bu adam benden nefret ediyor ama ben onun, hayatından 10 dakikasını asgari çaldım. Aşk da önemlidir ama nefret çok daha büyüktür” dedi.
Seki belgeselde
Gökhan Çınar’ın hazırlayıp sunduğu, Elif Tümen’in röportajlarını gerçekleştirdiği ve sanatçıların çarpıcı hayat hikayelerinin anlatıldığı ‘İyi Ki’ belgeselinin konuğu Deniz Seki oldu. Şarkıcının çocukluğu, hayatının dönüm noktaları, inişleri, çıkışları, parçalarının hikayeleri ve bilinmeyenlerini, ailesi ve dostları anlattı. Gülben Ergen, Deniz Seki’nin zorlu sürecinden bahsederken, “Onun sevdikleri hep yanında ve olmaya da devam edecek. Güzel kalbi yüzünden, en büyük zararı, hep en çok kendisine verdi” dedi. Deniz Seki ile ‘İyi Ki’ 18 Aralık Pazartesi günü 21.15’te Kral Pop TV’de yayınlanacak.