Gizli bir görev için gittim, gitmişken de şehrin altını üstüne getirdim tabii. Bir şehri tanımak için sadece turistik bölgeleri gezmek yetmiyor. Biraz da sosyal hayata karışmak gerekiyor. İşte şehrin en önemli yeme-içme mekanları ve maceraperestleri sevindirecek birkaç öneri...
1- Caprice: Daha gitmeden tavsiyeleri almıştım; Levent Özçelik sağolsun. Caprice için “Cape Town’ın Lucca’sı, mutlaka gitmelisin” diyenler de olmuştu.
Daha uçaktan indikten birkaç saat sonra oradaydım. Camps Bay, Masa Dağı ve 12 Havari’yi simgeleyen tepelerin tümünün bir arada görülebildiği tek yer. Çok güzel bir plaj; günbatımıyla meşhur. Caprice, Camps Bay’de, okyanusa bakan bir mahalle barı.
Yağmur çamurda in cin top oynuyor ama ertesi akşam iğne atsanız yere düşmüyor. Lucca gibi kaldırımlara taşıyor kalabalığı.
2- V&A Waterfront: Bu marina, şehrin buluşma noktası. Burada alışveriş merkezlerinden sanat galerilerine yok yok. Waterfront, güzel havalarda cıvıl
cıvıl. Helikopter pisti de vızır vızır çalışıyor; Masa Dağı’na teleferikle çıkmak için kuyruk beklemek istemeyenler helikopter turlarına katılıyor.
3- Delaire: Şehirden arabayla 1.5 saat uzaklıkta. Güney Afrika’nın en önemli şarap bölgesi Stallenbosch’da. Şarap bağlarına nazır tadım yapıp, uzun bir öğle yemeği yemek için ideal. Bir başka seçenek de La Petite Ferme. Mümkünse ikisinde de birer öğle geçirilebilir.
4- Pigalle: Akşam yemeği için şehrin en iyi restoranlarından, sahibi Portekizli. Deniz mahsülleri ağırlıklı menüsünden çok, canlı müziğiyle dikkat çekiyor. Kırmızı dekoru ile hafif bir pavyon görüntüsü olsa da Cape Town’ın en şık restoranlarından biri olarak kabul ediliyor.
5- Jade: Cape Town gecelerinin en havalı barı. Yunan Johny Papakadis’in mekanı. Bir tarafta bar, ortada oturma takımları, diğer yanda dans pisti var. Charlize Theron’dan David Beckham’a birçok müdavimi var.
6- Safari: Biraz macera istiyorsanız, şehirden 1.5 saat uzaklıkta vahşi doğaya karışmak mümkün. Gerçi şehirden o kadar uzaklaşmadan da doğal ortamlarında hayvanlarla iç içesiniz.
Ceylanlar, şempanzeler ya da penguenler Simon’s Bay’den Cape of Hope’a birçok yerde sık sık karşınıza çıkabiliyor.
7- Köpekbalıklarıyla dalış: Köpekbalıklarını yakından görmek isteyenler kafes dalışı yapabiliyor.
Bunun için dalış sertifikanız olması gerekmiyor. Kafesle birlikte suya giriyorsunuz, görevliler özel bir karışım döküp köpekbalıklarını çağırıyor, köpekbalıkları geldiği anda kafeste kendinizi dibe iterek burun buruna geliyorsunuz.
Dalış öncesi “Tehlikenin farkındayım, bütün riski göze alıyorum” yazılı bir kağıt imzalıyorsunuz. Gerçi o sırada görevliler trafik kazalarında bile ölüm riskinin daha çok olduğunu anlatıyor.
Kafese giremem derseniz teknenin üstünden de köpekbalığı manzarası gayet yakından ve net.
8- Asoka: Daha çok Güney Afrikalıların gittiği bir bar. Gece 22.00-24.00 saatlerinde canlı müzik var.
Caz çalıyor. Geceyarısından sonra ise DJ’ler eşliğinde kulübe dönüşüyor. Gecenin finali sabahın erken saatlerinde burada yapılıyor.