Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen hafta Nişantaşı’ndaki Sofa Hotel'de Çağdaş Sanat Buluşmaları’na katıldım.
Contemporary Istanbul’un Akbank Özel Bankacılık ile birlikte düzenlediği bu konferanslarda çağdaş sanatın gelişimi, sanat koleksiyonerliğine ilişkin bilgiler, uzmanlar tarafından aktarılıyor. Ayrıca bu buluşmalar Türkiye çapında çağdaş sanat koleksiyonerlerini, iş dünyasının önemli isimlerini, yatırımcıları, genç sanatseverleri, galeri sahiplerini ve yöneticilerini bir araya getiriyor.
Salon hınca hınç kalabalıktı. Artık çağdaş sanata her geçen gün daha da artan bir ilgi olmasına rağmen bu kalabalığı beklemiyordum, şaşırdım.
Konuk konuşmacılar; Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı, Contemporary Istanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Sanatçı ve Koleksiyoner Paul McMillen ve çağdaş sanatçı Ardan Özmenoğlu’ydu.
Hasan Bülent Kahraman’ın ne kadar iyi bir konuşmacı olduğunu zaten biliyordum, çağdaş sanatın klasik ve modern sanattan hangi yollarla evrilerek ayrıldığını anlattı. Paul McMillen’ı ise ilk kez dinledim ve salondaki herkes gibi kendisine hayran kaldım.
Ardan Özmenoğlu’nun işi zordu. Bu kadar iyi konuşmacıdan sonra sözü en son Ardan Özmenoğlu aldı. Neyse ki çok renkli bir karakter olduğu için salona hitap etmekte hiç zorlanmadı. Ardan Özmenoğlu, Türkiye’de çağdaş sanatçı olmayı anlattı. Özellikle neon işlerini yaptırırken yaşadıkları herkesi güldürdü. Sonra sıra izleyicilerin sorularına geldi. İzleyicilerden biri çağdaş sanatın klasiklerin yanında nasıl da sanata benzemediğinden başladı ve “Çağdaş sanat gaz çıkarmak gibi, çıkar çıkmaz bitiyor" diyecek kadar ileri gitti.
Hasan Bülent Kahraman ise sakinliğini ve kibarlığını bozmadan sanatçıların yaşadıkları dönemde her zaman acımasızca eleştirildiğinden bahsederek yanıt verdi. Bu soru-cevap üzerine Ardan Özmenoğlu’nun anlattığı Türkiye’de çağdaş sanatçı olmanın zorlukları daha da ortaya çıktı. Çağdaş Sanat Buluşmaları’nın yaygınlaşması daha da önem kazandı. Önümüzdeki günlerde Çağdaş Sanat Buluşmaları, İzmir, Ankara, Bursa ve Adana’da farklı konuk konuşmacılarla devam edecek.
Takip etmekte fayda var.

Haberin Devamı

KARAKÖY’DE ALIŞVERİŞ PARTİSİ

Haberin Devamı

Bu hafta sonu Karaköy’deki Külah’ta semtin ruhuna uygun alışveriş günleri var. Souq, bir pop-up pazar. Daha önce İstanbul Moda Haftası zamanında kurulmuş ama sıcak gündemden nasibini almıştı.
Şimdi ise bu cumartesi ve pazar, vintage kıyafetleri tasarımcı ve markalarla lounge atmosferinde bir araya getiriyor.
Souq’ta bu ay dikkat çekenleri sayalım, Ece Sükan Vintage’dan hesaplı parçalar, Stylists’ Corner’dan moda editörlerinin vintage ve ikinci el kıyafetleri, Ece Gözen’in sportif tasarımları, Mehry Mu’nun yazlık it-bag’leri, Maid in Love’ın sample sale’i, Deer Dana’nın tişörtleri, Ela Cindoruk Nazan Pak’ın zamansız takıları, Wons Mous’un ahşap gözlük ve kaykayları, Kıymetli Evrak’ın eğlenceli kırtasiyeleri, Müz’ün teraryumları, Beymen Club’ın modern tasarımları, Superga’nın eğlenceli renkleri, Marley’in kulaklık ve hoparlörleri, Karaköy Junk’ın retro/vintage mobilya ve aksesuvarları... Ayrıca Bahar Kongel’den ‘Flower up your white shirt’ workshop’ı, M.A.C makeup artistlerinden makyaj eğitimi ve 3Dörtgen'in 3D yazıcılarıyla ‘Kendi aksesuarını üret’ atölyesi de var.
12.00-20.00 saatleri arasında gerçekleşecek alışveriş partisine Kaan Düzarat’ın Analog Kültür arşivinden seçtiği müzikler de eşlik edecek.

Haberin Devamı

ANNELERİN TATİL İMTİHANI

23 Nisan’ın yeri ayrı. Oysa bu hafta anne-babalardan en çok duyduğum şey: “Sürekli tatil var, bu çocuklar ne zaman okula gidecek?"
Özellikle çalışan anneler bu hafta çok dertli. Çünkü bugün itibarıyla tatiller coşmuş durumda. Bu hafta ve önümüzdeki haftanın çoğunda çocuklar bütün gün evde. Bu durumda mecburen planlar yapılıyor, Akasya’daki KidZania, Vialand ve Trump’taki KidzMondo’nun önündeki kuyrukları şimdiden gözümde canlandırabiliyorum. Peki ama bunlardan önce çocuklar tatilde ne yapıyordu?