Hayatta en değerli şeylerden biri: Çaba.
İstediğiniz bir şeyi gerçekleştirmek, imkânsız sandığınız bir şeyi oldurmak için gayret sarf etmek, kan ter gözyaşı dökmek ve tabii şanslıysanız sonucunda karşılığını almak...
İşte bugün bunun en güzel örneklerinden birinden söz edeceğim.
Derin Tutku küçük ressama ilham verdi
Sualtı fotoğrafları çeken, benim diyen fotoğraf sanatçısıyla boy ölçüşecek iki sergi açan, fotoğrafları şahane bir kitaba dönüşen birini en çok ne etkileyebilir?
Daha önce hiç tanışmadığı bir çocuğun, fotoğraf kitabına bakarak resimler yaptığını duymak ve işte o resimleri görmek belli başına bir neden, tüm çabaya değdiğini görmek için.
Özellikle de emeğinizden etkilenen otizmli çok özel bir çocuksa...
Ayşegül Dinçkök’ün Derin Tutku Air adlı kitabından bahsediyorum.
Parçası olmaktan onur duyduğum bu kitap 11 yaşındaki Ali Dökücü’ye ilham vermiş.
Ali, kitaptaki neredeyse her karenin resmini yapmış ve hepsi de çok başarılı.
Ali’nin annesi Ahu Kamacı Dökücü resimleri tesadüfen karşılaştığı Ayşegül Dinçkök’e telefonundan göstermiş ve işte Derin Tutku sergisinde Ali’nin resimlerinin de sergilenmesi fikri böyle doğmuş.
Şimdi Ali’nin resimleri ve Ayşegül Dinçkök’ün fotoğrafları çok güzel bir amaç için Çanakkale’de bir araya geliyor.
Çünkü, ÇABA Derneği’nin Çanakkale’de 8 yıldır sürdürdüğü ve 2 kez ödüle layık görülmüş olan ÇABA ÇAM yeni binasında tam burslu olarak okuyan 5 yaş grubu çocuklarla eğitime başlıyor.
İşte bu açılışta gerçekleşecek Derin Tutku sergisinde küçük ressam Ali’nin resimleri de yer alacak.
Derin Tutku projesinden elde edilen gelir Akdeniz Koruma Derneği’ne bağışlanıyor.
Ayrıca hatırlatalım, bu hafta Taç ile birlikte Derin Tutku nevresim koleksiyonu da satışa çıkıyor.
Değerlerini bilelim
ÇABA Derneği şimdiye kadar çok önemli işler yaptı.
Bkz. Ayvansaray İlk Adım Çocuk ve Gençlik Merkezi ve Florya Çocuk ve Gençlik Merkezi.
ÇABA diğer derneklere hiç benzemiyor; çok renkli ve eğlenceli karakterlerden oluşuyor.
Çoğu tek başına sahneye çıkabilecek ışığa sahip.
Aralarında bir hiyerarşi de yok, kimse öne çıkmaya çalışmıyor.
Yapılan iş ne kadar ciddiyet ve emek istese de; görüntü olarak sanki sürekli kakara kikiri yapıp, eğleniyor gibiler.
Hepsi aynı anda konuşuyor.
Farklı konulardan bahsediyorlar ama aynı anda birbirlerinin ne söylediğini de takip edebiliyorlar.
Yaptıkları ortada olmasa, çalıştıklarına inanmak bile zor.
Aralarına katılan herkesi de kendilerine benzetmeyi başarıyorlar.
“Çocuk bir ülkeyiz, değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz, çabalayanların değerini bilelim” demişti Sezen Aksu, geçen yıl Çaba Derneği için sahneye çıktığında.
Ardından da ‘ÇABA’ şarkısıyla özetlemişti durumu.
“Çaba çaba çaba lazım/Kaldır kaideni yerinden/Bir ucundan tutman lazım...”