2020 zor bir yıldı, karantina sonrası yaz ayları, sosyalleşmeyi özleyenlere ilaç gibi geldi. 2020 zor bir yıldı, karantina sonrası yaz ayları, sosyalleşmeyi özleyenlere ilaç gibi geldi. “Bodrum’da koronavirüs yokmuş!” Aslında Bodrum’daki ruh halini en iyi bu cümle özetliyordu, Bodrum’da gerçekten koronavirüs olmadığı için değil tabii, buraya gelenlerde karantina sonrası normale dönüş, sıcak ve açık havada çok hızlı gerçekleştiği için.
Popüler mekanların işletmecileriyle konuştuğumuzda da görüyorduk, önceki yaza göre ciroları yüzde 50 daha yüksek; hatta en pahalı otellerde yer yoktu; bir aylık ev kiralayanlar, ikinci aya uzatmak istediklerinde ev bulamıyordu! Plajlarda, restoranlarda karşılaşan tanıdıklar uzaktan selamlaşmak yerine çoktan sarılıp öpüşmeye geri dönmüştü, geri çekilirseniz karşınızdaki suratınıza anlamsız anlamsız bakıyordu, sanki siz yabanilik ediyormuşçasına! Bu tabloya baktığımızda gerçekten koronavirüs Bodrum’a uğramamış gibi; her ne kadar bu gerçek hayatta mümkün olmasa da diyorduk.
Tüm markalar orada
Peki ama bu yaz Bodrum’da durum nasıl?
Artık sadece pandemi değil, geçen yaz da hiç yaşanmamış gibi, koronavirüs tamamen unutulmuş, sadece aşı zamanı kısaca konusu açılıyor ve açıldığı gibi de hemen kapanıyor.
Bodrum’da havaalanından gideceğiniz 30 dakika mesafedeki yere iki saatten önce gidemiyorsunuz, trafik kilit.
Elektrik ve su sorunu giderek daha da kendini hissettiriyor.
Ve tabii herkesin en çok üzüldüğü şey, internet bağlantıları çok yavaş.
Evet, büyük bir altyapı sorunu var, Bodrum bu kalabalığı gerçekten kaldırmıyor, ama çözüm “Bodrum’a gelmeyin” demek değil tabii, altyapıyı güçlendirmek.
Bu yaz bildiğimiz bilmediğimiz yerli yabancı tüm markalar da Bodrum’da. Bu yaz bildiğimiz bilmediğimiz yerli yabancı tüm markalar da Bodrum’da. Şimdiye kadar hiç bu kadar çok İstanbullu popüler mekan aynı anda Bodrum’a gelip yazlık yerlerini açmamıştı.
Lucca, Paper Moon, Must, Sunset Sushi, Blue Topaz, The Galliard Cove House, Kun, Inari, Azur, Wu, Monkey...
Bir de geçen yazın da öne çıkanları var: Maça Kızı, Loft Elia, Frankie Beach Club gibi. Bodrumlu yeni mekanlar da var, geçen yazdan Dereköy, bu yaz Naru ve The Swim Club gibi. Urla’dan transfer olan da var: Şef Osman Sezener’in Kitchen’ı gibi.
Yalıkavak Marina’ya ünlü Rus restoran grubu Novikov’dan sonra şimdi de White Rabbit Family geliyor.Herkes fiyatlardan şikayetçi ama yine de her mekan doluyor. Sadece yeme-içme ve perakende markaları da değil Bodrum’a çıkarma yapan.
İstanbul’un önde gelen sanat galerileri de bu yaz Bodrum’da. Bu durumda İstanbul’da davetten davete koşturmaya alışık kitle, şimdi de Bodrum’da davetten davete koşuyor.1-2 gün İstanbul’a kaçtıklarında “Bodrum’da çok yoruldum, İstanbul’da dinlenmeye geldim diyenler” bile var.
Bayramda yapılacak en iyi şey ise Bodrum’da bir yerden bir yere gitmeye çalışmak yerine, biraz durmak ve kaldığınız yerin tadını çıkarmak.
Şimdiden iyi bayramlar!