Bravo Rüya!

2018’in en iyi restoranları listelerinden biri önümde.

Esquire dergisinin Ortadoğu edisyonu seçmiş en iyileri.

Bir numarada tanıdık bir isim var: Rüya.

Rüya, Umut Özkanca’nın Borsa Restaurant’larının kurucusu olan babası Rasim Özkanca’dan edindiği bilgi ve birikimi, kendi işletme ve aşçılık eğitimiyle harmanlayıp, Zuma’nın şefi Colin Clague’yi de transfer edip Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak için kurduğu restoran.

İstanbul’da Masa ve Parle gibi başarılı markalar yarattıktan sonra Rüya’yı İstanbul yerine Dubai’de yaratmaya karar veriyor Umut Özkanca.

Boşuna Esquire dergisi Rüya için “Özgün, yaratıcı, yenilikçi, ve çok lezzetli” demiyor.

Rüya’nın Dubai’nin bir numarası olmasından sonra şimdi hedefi Londra.

Londra’da Mayfair’de Grosvenor House’da mayıs sonunda açılacak yeni restoranla amaç bizim mutfağımızla Zuma, Coya ayarında uluslararası bir çekim merkezi yaratmak.

Böylece uluslararası yeme-içme dünyasında bizim de etkili olduğumuzu göstermek.

Nusr-et’in dünya çapındaki başarılarından sonra Rüya’nın başarısı da gurur veriyor.

Özellikle de Anadolu mutfağını dünyaya tanıtma misyonu da olduğu için.

Şimdi, Rüya Londra’yı heyecanla bekliyoruz.

Malum, Londra, yeme-içme dünyası için ayrı bir lig, önemli bir ölçü.

Londra’da başarılı olan her yerde başarılı olur.

21. yüzyılın ruhuna uygun tek restoran

Nusret’in başarısı demişken... New York’ta çıkan birkaç olumsuz eleştiri sanki çok önemliymiş gibi büyütüldükçe büyütüldü Türkiye’de.

Oysa Nusret’in New York’taki restoranında da Miami’deki restoranında da kapıdaki kuyruklarda hiçbir azalma olmadı.

Daha yeni New York Times’ta Pete Wells harika bir yazı yazdı, “Nusr-et New York’un ilk gerçek 21. yüzyıl restoranı” diye.

Çünkü restoran sahibinin aynı zamanda bir sosyal medya fenomeni olduğu ve müşterilerle selfie çektiği başka bir restoran örneği daha yok, New York’ta bile.

Ve doğrusu, zamanın ruhunu yakalamak tam da böyle oluyor işte.

Tabii ki her restoran böyle olmalı demiyorum, zaten bu mümkün değil, içten gelmesi, doğal gelişmesi lazım.

Sadece Nusret’in başarısını yadsımamak gerekiyor.

Rüya’nın Körfez bölgesinde bir numara seçildiği en iyi 50 restoran listesinde 2. sırada ise Peru restoranı Coya var.

Coya, Peru mutfağını dünyaya tanıttı, ‘ceviche’nin neredeyse her menüye girmesine neden oldu.

Listenin 4. sırasında ise İstinye Park’ta ve Yalıkavak Palmarina’da birer şubesi olan Japon restoranı Zuma var.

6. sırada ise İstinye Park’ta şubesi olan Fransız restoranı La Petite Maison yer alıyor.

Peki ama Rüya, Coya, Zuma ve La Petite Maison’un ortak noktası ne?

Hepsinin arkasında bir Türk iş adamının, Ferit Şahenk’in olması.

Bu gerçek de en az Rüya ve Nusret’in başarısı kadar gurur veriyor.