Usta gazeteci Zeynep Oral, Sanatatak’ın yaratıcısı Ayşegül Sönmez ve ben, Pozitif’in kurucusu Cem Yegül’ü çapraz ateşe alıyoruz.
Konumuz Bodrum Müzik Festivali.
Eski adıyla D Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali.
Doğuş Grubu’nun desteğiyle gerçekleşen festivalde son 3 yıldır önemli bir değişim var, festivali Doğuş Grubu’nun bünyesine katılan Pozitif düzenliyor artık.
Bu da demek oluyor ki festivalden beklentimiz daha da yükseliyor.
Pozitif, önce Babylon’la sonra sayısız konser ve organizasyonla hayatımızı güzelleştiren önemli değerlerden biri.
Turgutreis’teki festival için de aynı şeyi beklemek hakkımız.
Bütün isteklerimizi bir bir sayıyoruz Cem Yegül’e, kendisi de bizi sabırla dinliyor, hak veriyor ve seneye festivalin çok daha iyi olacağını müjdeliyor.
Bu yıl amaç festivali bir destinasyon festivali haline getirmek, bunun için de önce adını Bodrum Müzik Festivali olarak değiştirmişler.
Tabii bu olumlu bir adım.
Keşke Bodrum’da gerçekleşen diğer festival Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’yle de güçlerini birleştirebilseler...
2017 etkisi
Bodrum Müzik Festivali, 2017 Türkiye için zor bir yıl olduğundan, birçok konser ve organizasyon son anda iptal edilmek ya da ertelenmek zorunda kaldığından bu yıl daha kompakt bir programla 5 güne indirilmiş.
5 günlük programda ise klasik müzikseverleri gerçekten heyecanlandıran bir içerik ne yazık ki tam olarak oluşturulamamış.
Tabii bunda bazı yabancı orkestraların Türkiye’ye gelmek istememesinin de etkisi olmuş.
Programdaki tek istisna Fazıl Say, Say’ın bu akşam gerçekleşecek konseri heyecanla bekleniyor.
Özellikle de Emma Shapplin’in playback korolu performansından sonra.
Evet, Emma Shapplin hayranı çok Bodrum’da, ama onlar da ikiye ayrılıyor, her şeyi şahane sananlar Shapplin’in performansını da harika sanıyor, ama gerçek klasik müzik severler için büyük hayal kırıklığı.
Klasik müzik festivalinde bile ikiye bölündük!
Emma Shapplin konserindeki playback fiyaskosu bir yana, beni asıl üzen ezan sırasında yaşananlar oluyor.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Emma Shapplin ezanın başlamasıyla susuyor, saygı duruşuna geçiyor.
İzleyiciler başta tepki göstermiyor, sonra alkışlamaya başlayanlar oluyor, konserin devam etmesini isteyenler ve sahnedekiler kadar sessiz saygılı duranlar...
Derken arkadan “Ne saygısızsınız!” diye sesini yükseltenler oluyor.
Başkalarını saygısızlıkla suçlarken kendileri de saygısızlıkta sınır tanımıyor.
Bir klasik müzik festivalinde bile nasıl birbirimize bu kadar tahammülsüz olabiliyoruz?
Nasıl bu kadar bölünüyoruz?
Çok üzücü çok.
Festivalin en beklenen konseri: Fazıl Say
Festival ekibiyle birlikte Fazıl Say ile öğle yemeğinde bir araya geliyoruz.
Fazıl Say festivalin nasıl daha da ileri taşınabileceği konusunda bilgi veriyor.
Bir yandan bize genç müzisyenleri anlatıyor, festivalde ileride görmek isteyeceğimiz isimleri sıralıyor, bir yandan festivalin Bodrum’a nasıl daha çok yayılabileceği ve Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın nasıl geliştirilebileceği hakkında fikir veriyor.
Hepimiz ilgiyle dinliyoruz ve bir kez daha emin oluyoruz, gelecek yıl Bodrum Müzik Festivali çok daha iyi olacak.
Hem 13 yıllık izleyici kitlesini koruyacak hem de yurt içinden ve yurt dışından farklı izleyici kitlelerine ulaşabilecek.
Şimdiden çalışmalar başladı bile!