Şimdiye kadar izlediğim ve en çok etkilendiğim konserlerden biriydi Royal Albert Hall’daki Phil Collins konseri.
Royal Albert Hall kadar müthiş bir yerde izlenen her konser etkileyici oluyor zaten.
Daha önce izlediğim George Michael konserini hâlâ unutamıyorum.
Gideceğimiz akşam konser son anda sağlık sorunu nedeniyle iptal edilmiş, daha sonra ileri bir tarihe ertelenmişti.
Ama pes etmemiş ve daha sonraki tarihte George Michael’ı sahnede canlı izleyebilmiştim.
Ve hâlâ unutamıyorum.
Belçim Bilgin’den canlı yayın
Şimdi ise BKM’nin genel müdürü Zümrüt Arol Bekçe’nin “Phil Collins konserine gelir misin?” demesiyle başladı her şey.
Aynı zamanda tesadüfen Londra’da denk geldik.
BKM ailesinden Belçim Bilgin ve Zeynep Arman Boyner de bize eşlik etti.
İçeri girdiğimizde gözlerimize inanamadık.
Phil Collins sanki bize oturmaya gelmiş kadar yakınımızda, gözlerimizin içine bakarak söyledi.
Konserin ilk yarısını Belçim Bilgin Instagram’dan canlı yayın yaptı, biz Instagram’da hikâyelerde paylaştık.
“Not Dead Yet” (Daha ölmedik) etiketiyle.
Phil Collins’in halini görenler bu etiketi bizim yakıştırdığımızı zannetti.
Kahkahalarla gülenler oldu, gözyaşlı emojilerle üzülenler de...
Oysa “Not Dead Yet Live” turnenin adıydı.
Phil Collins kendi kendine bu başlığı yakıştırmıştı.
Biz daha ölmedik diyordu.
Ve hakkını sonuna kadar veriyordu.
Bateri oğluna emanet
Phil Collins sahneye çıkarken bütün salon şaşkınlık içindeydi.
Elinde bastonuyla yürümekte güçlük çeken yaşlı bir adam vardı karşımızda.
Oysa henüz sadece 65 yaşında.
Ama geçen yıl geçirdiği bel ameliyatından sonra bir bacağı tutmuyor.
Daha önce de doktor hatası nedeniyle ellerini kullanamaz hale gelmiş.
Genesis’in son turnesinde bateri çalarken sakatlanmış ve bir daha bateri çalamayacağı ortaya çıkmış.
Peter Gabriel’den sonra bateriden solistliğe geçmesinin nedeni de bu aslında.
Şimdi ise bateride 15 yaşındaki oğlu Nicholas var.
Oğlu da kendisi kadar yetenekli.
Şahane çalıyor, alkışla inliyor salon.
Phil Collins son derece sakin, gururlu, “Fazla şımartmayın!” diyor.
51 yıldır birlikte çalıyorlar
Phil Collins konserinde en çok hoşuma giden orkestrayı tanıttığı bölüm oluyor.
51 yıldır birlikte çalıştığı isimler var orkestrada.
“Aramızda en yeni” dediği kişiyle bile 30 küsur yıldır birlikte çalıyor.
Hâlâ müthiş keyif alarak birlikte sahneye çıkıyorlar.
Her şeye rağmen.
Ne sağlık durumları, ne grup dağılmaları atlatmışlar.
Ama onca yıldır birlikte çalışmayı bırakmamışlar.
Onlara bakıp da çalışmalarına imrenmemek mümkün değil.
Ey kuru dallara!
Onları izlerken imrendiğimiz bir şey daha var, konser organizasyonu.
BKM Genel Müdürü Zümrüt Arol Bekçe, Sezen Aksu’dan söylüyor: “Ey kuru dallara can veren Allah’ım, biz daha ölmedik, bizi de gör!” BKM’nin unutulmaz Roger Waters The Wall konserini hatırlıyoruz. Şimdi de Roger Waters, Phil Collins gibi efsaneleri İstanbul’da izlemek istiyoruz. Umarım BKM, son zamanlarda yavaşlayan konser organizasyonlarını eskisi gibi iyi günlerine döndürmeyi başarır.