Aylar öncesinden hazırlıklar başlıyor.
Davetiyenin yanında birkaç sayfalık bir ‘dress code’ listesi var, giyim kuşam kurallarını ayrıntılı anlatan.
Erkeklerin işi ne kadar kolay diye düşünüyorum.
Belli takımlar dikiliyor ya da kiralanıyor, herkes tek tip şapka takıyor.
Kadınlarda durum daha komplike.
Elbiseler çok açık olmayacak, hem şık hem ölçülü olacak, straples, askılı, transparan vs kesinlikle yasak.
Şapkaya gelince, kadınlar istedikleri kadar çılgın seçimler yapabiliyor. Gönül isterdi ki, Ascot’a hazırlanacak zaman olsun, ne giyeceğimizi uzun uzun düşünebilelim, harika kombinler yapabilelim, sevdiğimiz tasarımcıların başka hiçbir yerde takamayacağımız şahane şapkalarından takalım.
Ama öyle olmadı tabii.
Jale Erentok’un artı 1’i olacağım için kendisini utandırmak da istemedim, ne de olsa birkaç saatliğine de olsa Alan Yau’nun yerini doldurmaya çalışacağım.
Neyse ki biliyordum, Jale’nin de Ascot’a uzun hazırlık yapamayacak kadar meşgul bir iş kadını olduğunu ve yeni online restoran rezervasyon aplikasyonu 2 pax üzerinde çok yoğun çalıştığını.
Tüm hazırsızlığımıza rağmen, kurallara son derece saygılı, şapkalarımızla yola koyulduk.
“Benim karım uzaya giden ilk Müslüman kadın”
Yarışı Bülent Göktuna’nın locasında izledik, Göktuna’nın davetlileriyle birlikte.
Atlardan, kraliçenin at arabasıyla gelişinden ve hatta şapkaların çoğundan daha çok ilgimi çeken yeni tanıştığımız İranlı teknoloji girişimcisi Hamid Ansari oldu.
Hamid Ansari şimdiye kadar yaptığı işleri anlattı, voice over ip teknolojisini geliştirmişler, şimdi sağlık hizmetlerini geliştirecek uygulamalar üzerinde çalışıyorlar.
Dünyanın en büyük teknoloji girişimcilerinden biri kendisi.
Ama bütün bunlar sanki çok da önemli değilmiş gibi, en çok gururla anlattığı kendisi gibi mühendis olan eşi oluyor.
“Benim karım uzaya giden ilk Müslüman kadın” diyor gururla. “Bana üstüne tonlarca para verseler yapamazdım” diye de ekliyor gülerek.
Uzaya gitmek isteyen birçok ünlü isim olmuş, parasını ödeyip bu deneyimi yaşamak isteyen.
Bahsettiğimiz para 20 milyon dolar.
Ama Rus komite herkesin buna uygun olmayacağını baştan çok net şekilde belirtmiş ve çok zorlu bir sınavdan geçirmiş bütün başvuranları.
Anousheh dışında sınavdan geçen olmamış.
Sonunda, Anousheh, uzaya giden ve uzay merkezinde 11 gün geçiren ilk kadın turist ve blogger da olmuş aynı zamanda.
Bir kadının bunu yapması mümkün değil diyenler olmuş, ama karı-koca kimseyi dinlememişler.
Evet, Anousheh belli ki ne istediğini çok iyi bilen ve kimsenin onu durdurmasına izin vermeyen müthiş bir kadın.
Ama bence burada asıl takdir edilmesi gereken kocası diye düşünüyorum.
Kaç erkek karısının uzaya gitme hayalini gerçekleştirmesine bu kadar destek olur ve bu kadar gururla anlatır? Belli ki Anousheh hem çok akıllı hem de çok şanslı bir kadın.
Ascot’un ardından Gazi Koşusu
Ascot’ta yarışı izlerken tüyolar veriliyor, hangi atın birinci gelebileceğiyle ilgili.
Böylece isterseniz gidip tahmin yapabiliyorsunuz.
Yarış o kadar hızlı ki, başlamasıyla bitmesi bir oluyor.
Ascot’tan çıkmamla Bodrum’a uçmam da aynı ışık hızıyla oluyor.
Daha Bodrum’a ayak bastığım anda TV açılıyor.
Gazi Koşusu var ekranda, Piano Sonato birinci geliyor.
İngiltere’de Ascot’tan bir gün sonra Türkiye’de Gazi Koşusu’nu izlemek mutlu ediyor.
Yarışlardan çok şapkalara ilgi duyduğumu itiraf etmem gerekse de...