“Dünyada şu an dijital olarak 50 zettabyte dijital veri var. Bu kadar veriyi bir kitaplık olarak saklamaya çalışsanız Güneş sisteminin çevresini birkaç kere saracak bir kütüphaneye ihtiyacınız olur. Veri saklamak için hem alana hem de enerjiye ihtiyaç var. Antik dönemden bugüne geldiğinizde veri olarak işlenen ve yayıncılık olarak kabul edilen her şey çok değişti. Artık yazı ve kitapların dışında internette yaydığınız anlamı olan veya olmayan bir video da yayıncılık kapsamında değerlendiriliyor ve geleceğe gerçek veriler aktarmak açısından önem taşıyor. Bu projeyi geliştirirken en temel amacımız geleceğe gerçek veriler bırakmak. Müzeler, sanat ve doğa tarihi, nükleer atık raporları, iklim ile ilgili iyi kötü tüm veriler geleceğe yön verir. Geleceğe sadece iyi veri değil, kötü veri de bırakmalıyız. Böylelikle bizden sonraki nesiller neyi yapmaları ve neyi yapmamaları gerektiğini öngörebilecekler. İnsanların dışında yapay zekaların bile geçmişe ihtiyacı olacak. Geçmiş kozmik bir kavramdır. Hepimizin geçmişe bir şeyler bırakma yükümlülüğü olduğunu düşünüyorum” dedi ‘Dünyanın Kütüphanecisi’ olarak bilinen ve gelecekte ne kadar geçmişimiz olacak sorusuna yanıt arayan Martin Kunze.
Farklı alanlardan birçok değerli konuşmacının katıldığı bu yıl ‘Çizginin Dışındakiler’ temasıyla ilk kez çevrim içi gerçekleşen Brand Week İstanbul’da. Kunze’nin en gerçekçi ve sarsıcı mesajı ise şuydu: “Elimizdeki dijital veriler ortadan kaybolmazsa bile, geleceğe aktardığımız şeylerin bilimsel makalelerden ziyade aptal video’lar olmasından korkuyorum.”
Kendisine katılmamak mümkün mü?
SOKAKTA SİGARA YASAĞI
Açık havada sigara içilmesi pandemi nedeniyle yasaklandı. İlk defa bir yasağa bu kadar mutluyum.
Maskeleri çıkarıp ya da yarıya indirip yolda yürürken başkalarının üzerine duman üfleyenler Covid-19 koşullarında ürkütücüydü.
Restoranların açık alanlarında sigara içmek serbestken, sokaklarda yasak olması eleştiriliyor. Oysa restoranlarda nasıl yemek yerken de maskemizi çıkarıyorsak, sigara içenlere de bu hakkın tanınması anlaşılabilir, her ne kadar sigara hiç içmemiş olsam da ve kokusuna tahammül edemesem de bunu anlayabiliyorum. Sonuçta oturduğunuz masayı, yanınızdaki arkadaşlarınızı seçebiliyorsunuz. Sokakta böyle bir şansınız yok.
Bu yasakla ilgili benim tek anlamadığım, neden her bölgede, her sokakta uygulanmadığı? Örneğin Şişli bölgesinde neden yasak gözükmüyor?
BÜYÜK FİNAL YARIN
Dokuz yıl aradan sonra Formula 1 İstanbul’a döndüğü için mutluyuz. Formula 1 araçlarıyla çekilen tanıtım filmi için yollar kapatıldığı, trafik etkilendiği için şikayet edenler de oldu.
Ama doğrusu filmi izleyince aslında yolların kapatılmasına ve trafik yoğunluğuna değdiğini bir kez daha görüyoruz. Formula 1 Turkish Grand Prix filmi dünyanın en güzel şehri İstanbul’un tüm güzelliklerini ortaya koyuyor.
İşte sırf bu bile paha biçilemez bir tanıtım. Bakalım Intercity İstanbul Park’ta yarın gerçekleşecek finalde ay yıldızlı kupayı kim alacak?