Her cümle böyle başlıyor artık, en insani duygularımızı, dileklerimizi dile getirirken bile.
Milli maçta bizim taraftarlar Arda’yı yuhalarken, İspanyollar sahip çıkıyor.
“Arda’ya yapılan ayıp” derken bile, itinayla başına “Başıma bir şey gelmeyecekse”yi yerleştiriyoruz.
Yine milli maçta hezimeti hazmedemeyen taraftar Fatih Terim’e kızıp, Buse Terim’e korkunç şeyler söylüyor, biz yine “Bu kadar da olmaz” derken, başına “Başıma bir şey gelmeyecekse”yi ekliyoruz.
Maç sırasında haber geliyor, Cihangir’de Koreli bir plakçının dükkânı basılıyor, içeridekiler ölümle tehdit ediliyor, bunu yapanlara “Yok artık” derken bile temkinliyiz; ramazanda içki içenlere saldırmak en doğal hakmış gibi, yine aynı kelimeleri sıralıyoruz cümlenin başına, “Başıma bir şey gelmeyecekse”...
Cihangir’deki küçük dükkânda olanları Radiohead bile duyuyor, üzüntüsünü paylaşıyor.
Bazıları dünyaya rezil olduk derdinde, bazıları “Başıma bir şey gelmeyecekse, dünyaya rezil olmak değil önemli olan, önemli olan bizim hayatımız” diyor.
Dünyada Orlando kadar korkunç bir katliam yaşanıyor, herkes açıkça kınıyor, her yerde gökkuşağı bayrakları dalgalanıyor, bizde ise LGBTİ’lere onur yürüyüşü bile fazla görülüyor.
“Dünyanın her şehrinde yapılabilen onur yürüyüşü keşke İstanbul’da da olaysız yapılabilseydi” derken bile başına “Başıma bir şey gelmeyecekse” ekliyoruz.
Bozulmuş plak gibi...
Açıkhava’da MFÖ konseri
Geçen hafta sonu başıma gelen en iyi şey: Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’ndaki MFÖ konseri.
Hiç aklımda yokken kendimi Açıkhava’da buluyorum.
“Tiyatronun sadece üstü kapatılmayacak, tamamı yıkılıp yeniden yapılacak” haberlerinin de etkisiyle, daha da çok gitmek istiyorum Açıkhava’ya, mümkün olduğu kadar çok konser izlemek istiyorum.
Açıkhava’da konser izlemek bir yaz geleneği.
Sahnede MFÖ müthiş, gerçekten zamanı durdurmuş gibiler.
İlk MFÖ konserine gittiğimde ilkokuldaydım, onca yıl sonra hâlâ harikalar, birbirleriyle tüm çekişmelerine rağmen.
İzleyiciler de MFÖ kadar çok etkiliyor beni, herkes her şarkıyı biliyor, hep bir ağızdan söylüyor.
Dışarıda birkaç kilometre ötede olanlardan sonra, bu konser hepimize iyi geliyor.
Konserden geriye kalan şarkı: “Benim hâlâ umudum var” ve nakaratı:
Güzel günler bizi bekler / Eyvallah dersin geçer gider”...
Bir de not: Vodafone Red konserleri cuma akşamı Teoman, cumartesi akşamı Kenan Doğulu ile devam ediyor.
Tavsiye ederim.