Amsterdam’ın modern sanat müzesi Stedelijk’teyim. Marcel Wanders sergisini gezmiş, çıkışta müzenin hediyelik eşya dükkanına uğramışım. Hediyelik eşya dükkanının kitapçıdan farkı yok. Sanat, tasarım ve mimariyle ilgili sonsuz kitap var.
Aralarında Jimmy Choo’nun kurucusu Tamara Mellon’ın kitabı ‘In my shoes’a takılıyorum. Kendi kurduğu şirketten kovuluşunun gerçek hikayesi ilginç geliyor. Tamara Mellon, şimdi hatalarından ders aldığını ve kendi adını taşıyan markasıyla moda dünyasına geri döneceğini anlatıyor uzun uzun.
Derken mimarlık kitaplarına takılıyor gözüm. Raflarda birdenbire karşıma bir tanıdık çıkıyor. ‘Autoban’ yazıyor dev bir kitabın üstünde. “Bizim Autoban mı acaba?” diyorum kendi kendime. “Olamaz, böyle bir kitapları olsa haberimiz olurdu” diyorum. “Ama logo aynı, Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar’ın Autoban’ı bu” derken kitabı raftan alıp incelemeye başlıyorum.
Gerçekten de Autoban Mimarlık’ın kitabı bu. Gestalten yayınevinden yeni çıkmış. Alıp almamak arasında gidip geliyorum. “İstanbul’dan alırım nasılsa” diyorum.
Dükkandan çıkıyorum, daha müzeden çıkmadan telefonum çalıyor. Arayan Seyhan Özdemir. Autoban’ın kurucularından. Telepati bu olmalı. Kitabı görünce ne kadar heyecanlandığımı anlatıyorum, şaşırıyor. “Daha çok yeni, İstanbul’a gelmedi kitaplar” diyor.
Hemen çektiğim fotoğrafı gönderiyorum. İstanbul’da buluşmak üzere sözleşiyoruz. Uzun zaman sonra Seyhan’dan yeni projelerini dinleyeceğim.
Şimdi izninizle Seyhan’la buluşmaya gidiyorum.
YELKENCİLERİN HAYALİNDEKİ YARIŞ
Her yelkencinin hayali bir gün Volvo Ocean Race’te yarışmak. Dünyanın en önemli ve zorlu yelken yarışlarından biri. Nasıl olmasın? 15 milyon euro’luk bir yatırım gerekiyor, bu 40 yıllık geçmişe sahip yarışlara katılabilmek için. Hatta daha önceki yarışı 1.5 milyar kişinin takip ettiği bile biliniyor. Uluslararası birçok marka, bu yarışa isimlerini daha çok kişiye duyurabilmek için katılıyor.
Şimdi ilk defa bir Türk markası da Volvo Ocean Race’te yarışacak. İshak Alaton’un yönetim kurulu başkanı olduğu Alvimedica, girişimsel kardiyoloji alanında Türkiye’nin tek dünya markası. Sağlık sektöründe oldukları için her yaşta yapılabilecek bir spora odaklanmak istemişler, bu yüzden de yelkende karar kılmışlar.
Volvo Ocean Race CEO’su Knut Frostad, “Türkiye’nin Volvo Ocean Race filosunda yer alması, bu işe başladığımdan beri beni en çok heyecanlandıran katılım oldu. Takımda en kısa sürede Türk yarışçılar görmeyi de çok istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin durak ülkelerden biri olması yarışa renk katacak” diyor.
Bu da demek oluyor ki, bu yarış sayesinde 1,5 milyar kişiye Türkiye tanıtımı yapılacak. Henüz Spor Bakanlığı’nın ya da Türkiye Yelken Federasyonu’nun desteği yok ama bu durumda kayıtsız kalacaklarını hiç sanmıyorum.
Alvimedica, takımda Türk yelkencilerin de yer almasını istiyor.
Genç yelkencilere bir de hatırlatma yapalım; teamalvimedica@alvimedica.com adresinden başvuru yapabilir ve nisanda yapılacak seçmelere katılabilirsiniz.