Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Almanya’da yaşayan Türk, Müslüman ve gay sanatçı…
İşlerimi dünyaya böyle tanıtmak isteyen galerilerle çalışmak istemedim.
Kime, ne benim gay ya da Müslüman olmamdan?
Bunlar kişisel tercihim, yaptığım işi etkilemez.
Beni etnik kimliğimle, dini inancımla, cinsel tercihimle değil, işlerimle değerlendirsinler…”
Yukarıdaki serzenişi Berlin’de Contemporary Istanbul davetinde bir sanatçı arkadaşımdan dinledim.
Artık bu özelliklerle prim yapmanın ne kadar demode olduğunu konuştuk
sonrasında da.
Evet, bir dönem bu özellikleri ön plana çıkararak dünya çapında kazananlar oldu ama artık öyle yapanların kazandığı dönem geride kaldı.
#onurhaftası
Aynı gün ABD, evlilik eşitliğini tanıdı, tüm eyaletlerinde gay evliliklerini yasallaştırdı.
Gökkuşağı bayrakları dalgalandı, Beyaz Saray gökkuşağı renklerine büründü.
“Aşk aşktır” ve “Aşk kazanır” sloganlarıyla. Evlilik ile aşk arasındaki ilişkiyi neredeyse unutan heteroseksüeller ise
takılmadan edemedi, “Evlilik aşkı öldürür” diye.
Yine aynı gün, ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. Hunter ve eşi Ramadan Çaysever evlerinde Boston Gay Korosu şerefine bir davet verdi.
Ertesi gün ise ABD İstanbul Başkonsolosu Hunter, Zorlu Center’da sahneye çıkamayan Boston Gay Korosu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ndeki konserinde sahneye çıktı, Katy Perry’nin ‘Firework’ şarkısını söyledi. Onur Haftası’nın bütün dünyada aynı anda kutlandığı sırada İstanbul’da son anda Valilik, Onur Yürüyüşü’nü
iptal etti.
Ramazan gerekçesiyle, yürüyüşe saldırı olabileceğini düşünerek. Yürüyüşe katılanları değil, yürüyüşe saldıracakları koruyarak.
Nasıl dini inançlar için kimse kimseyi yargılayamıyorsa, aynı şekilde cinsel tercihler için de kimsenin kimseyi yargılayamayacağı bir devirde, özellikle de bütün dünyanın aşkı kutladığı haftada, Lady Gaga’nın bile diline düştük. Sağır sultan duydu İstanbul’da yaşananları.
İşte o zaman “Müslüman ve gay olmam kimseyi ilgilendirmez, böyle prim yapmak istemiyorum, önemli olan yaptığım iş” diyen arkadaşımın söylediklerinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım.
Kısa yolu tercih etmediği için onunla bir kez daha gurur duydum.

Haberin Devamı

Sezen Aksu pişman mıymış?

Haberin Devamı

Konumuz Sezen Aksu.
Yıllardır röportaj vermedi, durdu durdu aynı anda birkaç gazeteye ve dergiye konuştu.
Daha röportajı okumadan, sadece röportaj verdiğini duyan birinin ilk tepkisiydi, “Pişman mıymış?”
“Neye pişman mıymış?” diye düşündüm. Sezen Aksu denince aşklar, ilişkiler, hayat, pişmanlıklar, birçok şey geçti gözümün önünden.
Sezenli 40 yıl.
Aklıma bile gelmedi, ‘Yetmez ama evet’ dönemi.
Çünkü bir tane Sezen Aksu var, 40 yıl boyunca her yazdığını bize hep beraber ezbere söyleten…
Ne politik görüşü, ne hangi dönem hangi gerekçeyle kimi desteklediği beni ilgilendiriyor.
Ben sadece şarkılarını dinlemek ve söylemek istiyorum.
Bu kadar basit.