Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

El çantasıyla gittiğim Antep’ten ben de nasibimi alıp elimde paketler ve büyük ihtimal üstümde birkaç kilo fazlayla dönüyorum. Peki ama nedir bu gözümüzü döndüren, paket paket taşımamıza neden olan?

Zekeriya Usta: Antep’te güne katmerle başlıyorsunuz. Zekeriya Usta’nın yeri salaş bir kahve. Burada katmer tadıp da “Bir tane daha lütfen” demeyen kimseye rastlamadım.
Vedat Milor, Zekeriya Usta’nın katmeri için ‘İncecik açılmış, kaymaklı-fıstıklı katmer hem hafif hem doyurucu, hem de baştan çıkarıcı bir lezzet” demişti. Baştan çıkarıcı olduğu kesin, ama doğrusu hafif olduğunu söyleyemeyeceğim. Katmere doymak istiyorsanız erken gitmelisiniz. Antepliler kahvaltıda yiyor katmeri ve 11.00’den sonra giderseniz kalmıyor.

ANTEP HAVAALANI’NDAKi UZUN KUYRUĞUN SIRRI
İmam Çağdaş: İmam Çağdaş’ın şanını artık ülkede duymayan, bilmeyen yok. İşte o yüzden biz de bu dev kebapçıya atıyoruz kendimizi. Lahmacundan patlıcanlı ve fıstıklı kebaplara her şeyin tadına bakıyoruz, hiçbir şeyden eksik kalmayalım diye. Tahir Özyurtseven sayesinde Burhan Çağdaş’la da tanışıyoruz. “Ben de Çağdaş” diyorum gülerek. Sandalyelerde bile Çağdaş yazıyor burada. Hiç yabancılık çekmiyorum tabii. Fıstıklı baklavaları yüklenip kendimizi eski çarşıya atıyoruz.

Bakırcılar Çarşısı: Bakır sahan ve hamam taslarından Yemenici Hayri Usta’nın el yapımı sandaletlerine gözümüzü döndüren çok şey var. Hatta o kadar gözümüz dönüyor ki paketleri bir dükkanda, paltoları İmam Çağdaş’ta unutuyoruz. Sonra geri dönüp unuttuklarımızı topluyoruz.

Güllüoğlu: Eski çarşının içindeki Güllüoğlu’nu tavsiye ediyor Antepli arkadaşlarımız. Biz de ister istemez buraya uğrayıp fıstık ezmesi alıyoruz.

Saçı Beyaz: Başta Elmacı Pazarı’ndaki Saçı Beyaz olmak üzere bütün baharatçılarda bir şey öğreniyoruz, dışarıdaki ürünlerden değil içeridekilerden almak gerekiyor. Daha kalitelisi, daha doğalı her zaman içeride bulunuyor. Güneşte daha çok bırakıldığı için siyah olan isot biberin sadece çiğ köftede kullanıldığını, kırmızıdan şaşmamamız gerektiğini söylüyorlar, dinliyoruz. Pestiller, tatlı sucuklar derken baharatçılarla vedalaşmamız zor oluyor.

Foto halı: Resimlerinizi halıya dokuyalım” tabelasıyla irkiliyoruz. Ünlü birçok ismin portresini halıya dokumuşlar. Aslı’dan geliyor günün tespiti, “İşte selfie’de son nokta!”

Kahveci Seddar Bey: Çıkışta fincanda pişen Dibek Kahvesi içmeliyiz diye Gümrük Han’daki Kahveci Seddar Bey’de oturuyoruz. Sakızlı ve kakuleli Dibek kahveleri söylüyoruz, yarısı köpüklü, yarısı köpüksüz.
Kahvenin iki tarafının tadı da başka.

Halil Usta ve Koçak Baklava: Bir dahaki sefere ilk iş gideceğimiz yerler. Halil Usta’nın küşlemesini anlata anlata bitiremiyorlar. Bir de Koçak Baklava’nın Antep’teki diğer baklavacıları geçtiğini söylüyorlar. En yakın zamanda gidip deneyeceğiz artık.

Haberin Devamı

ANTEP HAVAALANI’NDAKi UZUN KUYRUĞUN SIRRI
LOVERROCKS TİŞÖRTLERİ

Haberin Devamı

Şunun şurasında iki gün kaldı. Evet, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne. Romantik yemek önerilerinde bulunacak değilim. Ama son zamanlarda gördüğüm ve en çok hoşuma giden hediyeleri anlatabilirim.
Keremcem’den Mehmet Turgut’a birçok kişinin üstünde daha şimdiden gördüm, ‘Loverocks’ tişörtlerini. Nerede bulabiliriz diyenlere: Cream-ist’in Sevgililer Günü’ne özel tasarlanan hediye kutuları Enmoda.com’da satılıyor.
Cream-ist’in bundan sonra başka özel günler için de hazırlayacağı hediye kutuları olacakmış.
Heyecanla bekliyoruz.