Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hiç ummadığınız bir anda hayatınız tamamen değişebiliyor.

Hiç aklınıza gelmeyecek tesadüfler sonucu kendinizi bambaşka bir yerde bulabiliyorsunuz.
Bazen de böyle bir değişimde hiç farkında olmadan ufak bir rol oynuyorsunuz.

Sırf bu bile, değişim kadar sizi etkiliyor. Tam 6 yıl önce, ‘Uzakdoğuluların bayıldığı Türk’ diye bir yazı yazmıştım.

‘Anne’nin  peşindeki gazeteci

“Ortadoğu’da Kıvanç Tatlıtuğ neyse, Uzakdoğu’da da Can Nergis öyle” demiştim. Şimdi ‘Anne’ dizisinde gazeteci rolünde izlediğiniz Can, o zaman 24 yaşındaydı, turizm sektöründe çalışıyordu ve tamamen tesadüfen Phuket’te tanışmıştık.

Haberin Devamı

Neslihan Yargıcı’nın yeğeni, Nişantaşı’nda doğmuş büyümüş ve daha 18 yaşında çalışmak için Çin’e gidecek kadar cesur ve çalışkan olduğunu öğrenmiştim önce. Onu gören herkes “Yazık oluyor, kesinlikle modellik yapmalı” diyordu.

Tayland’a bir sonraki gelişimde Can, Bangkok’a taşınmış ve Uzakdoğu’da başarılı bir model olmuştu bile.

Oynadığı reklamları şaşkınlıkla izledikten sonra şöyle yazmıştım:

“Can bir süre daha Tayland’da çalışıp sonra Türkiye’ye dönmeye kararlı. Modellikten sonra gözü oyunculukta. Bizde dizi yıldızları önce Türkiye’de tanınıyor, sonra Ortadoğu’da. Can’da durum tam tersi. O önce Uzakdoğu’da tanındı, yakında da Türkiye’de tanınacak, göreceksiniz.”

Yazıyı böyle bitirirken her şeyin bu kadar çabuk olacağının ne ben ne de Can farkındaydık. Tam 6 ayda Can, Tayland’dan Türkiye’ye taşındı ve neler neler oldu...

“Bir star keşfettiniz!”

Her şey bir telefonla başladı.

Arayan birçok oyuncuyu yoktan var eden yönetmen Tomris Giritlioğlu’ydu. Beren Saat boşuna demedi, “Benim hayatımı değiştiren Tomris Giritlioğlu’dur” diye.

Tomris Hanım heyecanlıydı, “Yazınızı okudum. Fotoğraftan da çok etkilendim. Bir star keşfettiniz!” dedi.

Hemen Can’ı aradım, birbirlerine telefonlarını verdim.

Sonuç, ilk dizi ‘Her Şeye Rağmen’ başladı. Sonra ‘Arka Sokaklar’a kadar uzanan farklı diziler oldu.

Şimdi ise Can, ‘Anne’ dizisinde Cansu Dere’nin oynadığı öğretmen/annenin peşindeki gazeteci rolünde karşımızda.

Bu rol ile kendini daha da iyi gösteriyor. Göreceksiniz, bu diziyle adını daha da çok duyacaksınız.

Haberin Devamı

Prens Harry’den kız arkadaşı için resmi açıklama

“Kız arkadaşımın güvenliği için endişeliyim, onu koruyamadığım için derin bir hayal kırıklığı yaşıyorum.

‘Bu, ödemesi gereken bir bedel, bu da oyunun bir parçası diyenler’ olacak.

Onlara katılmıyorum.

Bu, oyun değil, onun ve benim hayatım.”

Böyle bir açıklamayı kim yapmış olabilir? Bir popstar ya da bir futbol yıldızı mı, yoksa bir prens mi?

İngiltere Prensi Harry, resmi bir açıklamayla kız arkadaşı Meghan Markle’ın rahat bırakılmasını istedi.

Basın ve sosyal medyada kadınları eşit görmeyen, ırkçı bir zihniyet olduğunun altını çizerek.

Kız arkadaşı kendisinden yaşça büyük, boşanmış, rolünün gereğini yapan bir oyuncu olduğu için de, annesi siyah, babası beyaz bir melez olduğu için de medya tarafından acımasızca eleştirildi.

Prens Harry de olanlara kayıtsız kalmayarak, Prenses Diana’nın paparazzilerden kaçarken yaşadığı trafik kazasını da bir kez daha hatırlatarak, kız arkadaşını korumak için ilk defa resmi bir yol izledi.

Haberin Devamı

Sadece İngiltere Prensi Harry’nin yaptığı resmi açıklamada değil, ABD seçimlerinde de konu dönüp dolaşıp bu zihniyete geliyor.

Eskiden farklı dil, din, kültür ve cinsiyetten kişileri incitmemek amacıyla, özenle kullanılan ifade, düşünce ve uygulamalar vardı.

Bunları tanımlamak amacıyla kullanılan bir terimdi ‘Politically correct’ (Siyaseten doğru).
Sonradan kullanışlı olmadığı için eleştirilen bir şey haline geldi.

Şimdi ise yeni dünya düzeninde kazanan siyaseten doğruluğun tam tersi oluyor.

Şaşırıyor muyuz?

Hayır.