Selfie’ler günümüzün alışveriş alışkanlıklarını değiştiriyor.
Peki ama bu, perakendeciler için bir tehlike mi, yoksa fırsat mı?
Financial Times bu hafta tam sayfa ayırmış bu konuya.
Sosyal medya hesabında aynı kıyafetle defalarca gözükmek istemeyenler artık ‘selfie’ çekerken kıyafetlerine daha çok dikkat ediyor.
Evet, eskiden sadece bir gecede 3-4 davete katılan ve boy boy fotoğrafı çekilenlerin derdiydi bu.
Yanlarında farklı kıyafetler taşıyıp, bir gecede katıldıkları davet sayısı kadar kıyafet değiştirdikleri olurdu, hala da oluyor. Ama bu toplumun çok sınırlı bir kesimi olduğu için, alışveriş alışkanlıklarını etkilemiyordu.
Şimdi ise nasıl herkes birer muhabir ya da yazar olduysa, aynı zamanda birer ‘celebrity’ de oldu. İşte bu yüzden içinde poz verilen giysilerin de önemi değişti.
Tüketim artacak, fiyatlar düşecek
Yapılan araştırmalara göre artık kadınlar elbise yerine daha çok etek, pantolon, üst alıyor, farklı kombinler yapabilmek için.
Eşarp, fular, kolye gibi aksesuarlar daha çok tercih ediliyor, kıyafete farklı bir hava katabilmek için.
Ama asıl en önemli değişim, artık daha çok sayıda, daha uygun fiyatlı giysiler tercih ediliyor.
Financial Times, Mango, Zara gibi sokak stili markalarının artık uygun fiyatlı markalar arasında sayılmadığından bahsediyor.
Yeni alışkanlıklara göre bu ayardaki markalardan alınan tek bir parça, daha uygun fiyatlı dükkanlardan alınan farklı parçalarla kombinleniyor.
Sosyal medya hesaplarında farklı görünmek için.
Tek amaç: Like almak
Malum, ünlü olsanız da olmasanız da; milyonlarca takipçiniz olsa da takipçi sayınız iki elin parmaklarını geçmese de fark etmiyor.
Hemen her yerde kendimizi selfie yaparken buluyoruz. İster özçekim deyin, ister nefsi suret.
Amaç, ne kadar iyi gözüktüğümüzü, ne kadar iyi vakit geçirdiğimizi, ne kadar iyi bir hayatımız olduğunu hem kendi kendimize hem de başkalarına göstermek ve bunu yaparken de mümkün olduğu kadar çok ‘like’ almak. Selfie, içinde yaşadığımız dijital çağda bir ‘tanınma’ isteği olarak kabul ediliyor. Başkalarının bizi nasıl görmesini istediğimizin özeti aslında.
Sadece selfie yapsak iyi, bir de Facebook ve Instagram’a hangi resmin post edileceğinin seçimi ve tabii bir fenomen olma yolunda emin adımlarla ilerlemek için doğru hashtag’leri kullanma ve sürekli değiştirme derdi var.
Markalara yarar mı, zarar mı?
Alışkanlıklara baktığımızda, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağların artık doğrudan alışveriş yapabilme seçeneğini eklemesi şaşırtıcı değil.
Londra Moda Haftası’nda Topshop, Twitter’da paylaşılan ve en çok beğenilen defile fotoğraflarındaki ürünleri anında piyasaya çıkararak satışlarını yüzde 18 artırdı.
Artık birçok marka bu yolda ilerliyor, ilerlemeyenlerin kaybedeceği belli. Yakında Instagram’ın da kullanıcılarının kredi kartı bilgilerini hafızasında tutacak bir alışveriş seçeneği eklemesi bekleniyor.
Bu gidişattan hangi markaların yararlanacağını, hangilerinin zarar göreceğini hep birlikte
göreceğiz.