Londra Moda Haftası’nın resmi takvimiyle eş zamanlı London Scout adlı bir dizi etkinlik yapılıyor, keşfedilmeyi bekleyen tasarımcılar burada tasarımlarını sergiliyor.
Genelde buraya gelen blogger’lar ve sosyal medya yıldızları da resmi takvimdeki defilelere gelenlerden daha abartılı ve eğlenceli giyimleriyle dikkat çekiyor.
Çünkü, herkeste hedef aynı, keşfedilmek ve ünlü olmak.
Ajda Pekkan by Zeynep Kartal defilesine Zeynep hanımın Londra’da olduğumu duyup beni davet etmesiyle katılıyorum.
Defilenin resmi takvimde olup olmaması önemli değil, doğru anlatıldığı sürece emeğe saygım sonsuz.
Önce güzel bir salonda bir fotoğraf sergisi var.
Sergide Anadolu köylü fotoğrafları yer alıyor, Anadolu kıyafetlerinden mi ilham alınmış, neden bu defile öncesi bu fotoğraflar sergilenmiş pek anlam veremiyorum.
Zaten etraftaki blogger’ların kıyafetlerine bakmaktan fotoğraflara bakan da pek olmuyor.
Daha sonra defileye geçiyoruz, defile sırasında da Zeynep Kartal’ın iyi müşterileri futbolcu eşleri ve Lindsay Lohan moda blogger’larına eşlik ediyor.
Lindsay Lohan’ın bu kadar sık karşımıza çıkması da artık şaşırtmıyor.
Zeynep Kartal, Manchester’da yaşayan bir modacı ve belli ki Manchester’da oturmuş bir müşteri kitlesi var.
Koleksiyon, Ajda Pekkan’dan ilhamla yaratılmış, defilenin sonunda da Yakar Geçerim şarkısıyla Ajda Pekkan ve Zeynep Kartal podyuma çıkıyor.
Ajda Pekkan playback yaparak podyumda yürüyor, üstünde yıldızlar olan bir elbiseyle. Zeynep Kartal kendi alanında iyi, Ajda Pekkan bizim için bir yıldız, ama tabii defileyi izleyen Londralılar için ne Ajda şarkısı, ne Ajda’nın harika fiziği bir anlam ifade ediyor.
Defileyi izleyen Ajda hayranları içinse Ajda’nın neden böyle bir defilede, kendi tarzından son derece uzak, yer aldığı belli değil.
Ortada bir emek var, beğeneni olsun, bol iş yapsın dileğim.
Ama doğrusu, defileden çıkarken şunu düşünmeden edemiyorum: Evet, devir iş birliği devri, ama iş birliği yapacak tarafların birbirine değer katabilmesi önemli.
Birbirlerine değer katmayıp, tam aksine birbirlerinin değerinden çalıyorlarsa o zaman baştan iş birliği yapmamak daha iyi.
Öykü Londra podyumlarında
Londra Moda Haftası’nda Türkiye’den bir manken dikkat çekiyor.
Öykü Baştaş, Bora Aksu defilesinde kapanışı yapmıştı, daha sonra Burberry defilesine de çıktı, Erdem defilesine de...
Öykü, belli ki günümüzün yıldızı parlayan mankenlerinden.
Türkiye’de ne yazık ki kalıplaşmış güzellik anlayışına uymuyor diye yersiz eleştiriler bile almış.
Oysa, modada ve dünyada şu anda birçok kalıp yıkılıyor, güzellik anlayışı da çok değişiyor.
Ne kadar farklıysanız, ne kadar kendinize özgüyseniz, ne kadar kendinize güveniniz varsa işte artık o kadar güzel kabul ediliyorsunuz.
Kaldı ki her şey zaten güzelliğe bağlı değil, işinizi nasıl yaptığınız önemli.
Öykü’ye neden haksızlık yapıldığını hiç anlamamakla beraber, sadece güzelliğinin değil, sağlam duruşunun ve işinde ne kadar iyi olduğunun da altını çizmek lazım.
Şimdiye kadar Türkiye’den uluslararası modeller çıkmadı.
Bizde çok başarılı olanlar yurt dışındaki zor şartlarda çalışmayı istemedi, uğraşmadı.
Şimdi Öykü öncülüğünde yeni jenerasyonla belki yeni kapılar açılır.