Cumartesi akşamı Londra’da Soho House’dayız.
Kulübün 23 yıl önce ilk kurulduğu yerde birkaç gece önce yapılan büyük kutlama partisinden biraz yorgunuz, ama heyecanlıyız.
Üstelik bu heyecan, partide Jamie Dornan’dan Eddie Redmayne’e Soho House İstanbul’un açılış partisine de gelen sevdiğimiz yüzlerle bir gece daha birlikte geçirmiş olduğumuz için değil.
Tam aksine, yurt dışında Türk sinemasıyla görücüye çıktığımız için.
Gülse Birsel’in yazdığı, Ozan Açıktan’ın yönettiği ‘Aile Arasında’ filminin gösterimindeyiz, Soho House’un Londra’daki uluslararası üyeleriyle birlikte filmi izleyeceğiz.
Ama bir de bakıyoruz ki salon hızla doluyor ve bize yer kalmıyor.
Filmi daha önce Kanyon’da izlediğim için yerimi memnuniyetle ilk kez izleyeceklere veriyorum.
‘Aile Arasında’, 4 milyonu aşan gişesiyle müthiş başarılı oldu biliyorum, ama doğrusu bize özgü esprileriyle Türkçe bilmeyen ya da bizim kültürümüze yakın olmayan biri için ne ifade eder hiçbir fikrim yok.
BKM Genel Müdürü Zümrüt Arol Bekçe ve yönetmen Ozan Açıktan ile birlikte merakla bekliyoruz, 128 dakika boyunca gelecek tepkileri.
“Arada sıkılıp çıkan biri olur mu?” diyoruz, ama çıkan kimse olmuyor.
Film sonrası Ozan Açıktan’la birlikte izleyicilerle bir soru-cevap seansı yapıyoruz.
Ozan Açıktan’ın ‘Aile Arasında’dan önce, ‘Annemin Yarası’ filmini de izledik, hatta film çekimlerinde Belgrad’a tatile gidip seti basmışlığımız da var.
Ozan, jenerikten sonra sahneye çıktığında sadece iyi bir yönetmen olmadığını aynı zamanda sahnesinin de iyi olduğunu kanıtlıyor.
Evet, izleyiciler arasında Mehmet Ergen, Hüseyin Çağlayan, Berfin Erdoğan gibi tanıdık yüzler de var, ama bir o kadar İngiliz de var.
Bu durumda soru-cevap bölümünü de İngilizce yapıyoruz tabii.
Filmin devamı gelecek mi?
Ozan, “Bu aslında bir sosyal deneydi” diye başlıyor, gerçekten de haklı, bu hepimiz için bir deney oluyor.
Türk sinemasına ne kadar ilgi olduğunu görmek açısından da Soho House’un uluslararası ağının Türkiye’deki yaratıcı kitleye verdiği desteği görmek açısından da.
Üstelik sorular sırasında anlıyoruz ki film son derece güçlü Türkçe metinlerini anlamayanlara bile bir şey ifade ediyor.
Tabii bunda Engin Günaydın ve Demet Evgar’ın güçlü oyunculuğunun ve vücut dilinin etkisi çok.
Ozan, bir hafta içinde bütün oyuncuların projeyi kabul ettiğini anlatıyor, “Bu kadar önemli oyuncular için bu rekor bir süre” diyor.
“Devin Özgür Çınar kadar değerli bir oyuncunun bu kadar küçük bir rolü kabul etmesi de önemli” diye ekliyor.
İzleyicilerden gelen sorularda anlaşılıyor filmin etkisi, aile kavramından Ayta Sözeri’nin canlandırdığı trans karaktere kadar birçok konu gündeme geliyor.
Ayta Sözeri’nin canlandırdığı trans karakterle ilgili “Türkiye’de translara yaklaşım nasıl?” sorusunu Ozan ustalıkla cevaplıyor, hatta Türkiye tarihinde trans ünlülerimiz olduğunu da vurguluyor.
Peki ama ‘Aile Arasında 2’ çekilecek mi?
“Çok isterim ama onu Gülse Birsel’e sormak gerekiyor” diyor Ozan.
Heyecanla bekliyoruz.