Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD seçimlerinde bile ‘İslamofobi’nin sık sık gündeme geldiği günlerde, tam da son Clinton-Trump münazarasının olduğu gece Washington DC’de Türkiye’den gelen bir sergi açıldı. ABD’de bugüne kadar gerçekleşen en büyük Kuran-ı Kerim sergisi, ‘Kuran-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler.’


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı sayesinde, Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden ilk defa bu kadar geniş bir seçki yurtdışına çıkıyor.

Smithsonian Enstitüsü, bu sergiyi yapabilmek için şimdiye kadar çok uğraşmış.
10 yıllık bir süreç söz konusu. Sonunda 3 yıl önce müzeyi ikna etmeyi başarmış ve sonrasında Koç Holding’den destek istemişler.

Koç Holding’in Smithsonian Enstitüsü ile 2005’ten beri devam eden bir işbirliği var, Türk kültürünü dünyaya tanıtmak için.

2005 yılında gerçekleşen ‘Stil Ve Statü: Osmanlı Türkiye’sinden Saray Kıyafetleri’ sergisi de bunun başlangıcı.

Daha sonra Mevlana yılı için bir sergi yapılmış.

20 Şubat’a kadar devam edecek

Şimdi ise ‘Kuran-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler’ sergisi
Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinin en seçkin yapıtlarından oluşuyor.
Kuran-ı Kerim’in ilk nüshaları olarak kabul edilen parşömen üzerine yazılmış
Kuran yapraklarının da olduğu Şam Evrakları’ndan parçalar da yer alıyor sergide.

Eserleri incelerken 9’uncu yüzyıldan 17’inci yüzyıla uzanan bir yolculuğa çıkıyorsunuz ve bu el yazmalarındaki müthiş işçiliğe hayran kalıyorsunuz.

Sergi 20 Şubat 2017’ye kadar devam edecek, 200 bini aşkın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

ABD’ye Türkiye çıkarması

Bu sergi neden önemli?

Serginin Başküratörü ve Smithsonian’ın İslam Sanatı Küratörü Massumeh Farhad’a göre, “Bu sergi bir dönüm noktası”.

ABD’ye Türkiye çıkarması


“Ziyaretçiler bu olağanüstü el yazmaları ile Kuran-ı Kerim’in ağızdan ağza aktarılan bir mesajdan, İslam dünyasının en kudretli sanatkârlarının elinde kâğıda yazılmış, tezhip edilmiş ve ciltlenmiş haline dönüşümünü görecekleri için”.

“Her ne kadar her Kuran kopyası, kelimesi kelimesine aynı metni ihtiva etse de, sanatçıların ustalığı ve kabiliyetleri her bir el yazmayı başlı başına bir sanat eserine dönüştürmüş” diye ekliyor küratör Massumeh Farhad.

Serginin gerçekleştiği Arthur M. Sackler Galerisi’nin ve Freer Sanat Galerisi’nin Direktörü Julian Raby ise, İstanbul’daki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin dünyadaki en olağanüstü Kuran-ı Kerim koleksiyonuna sahip olduğuna dikkat çekiyor.

“Ne var ki uzmanların çoğu neredeyse bunu hiç bilmiyor. Bu sergi Müslüman hattat ve zanaatkârların bin yıldan uzun bir süre boyunca Kuzey Afrika’dan Afganistan’a kadar yayılan sanatlarını ABD’deki ziyaretçilere sunan benzersiz bir fırsat niteliğinde” diyor .
Bunun üzerine Ali Koç da bir ekleme yapıyor, “Bu hazinelerin ülkemizde barındığı sadece yurtdışında değil, bizde de yeterince bilinmiyor” diye.

Kim bilir, bakarsınız, bu sergi Smithsonian Vakfı işbirliğiyle Türkiye’de de tekrarlanır.

Haberin Devamı

Smithsonian hakkında bilmeniz gerekenler

Amerika’ya hiç ayak basmamış bir Avrupalı bilim adamı olan James Smithson’ın bağışlarıyla 1846’da kurulmuş.

Bugün dünyanın en büyük müze ve araştırma enstitüsü.

156 milyon objeden oluşan bir koleksiyona sahip.

Şu anda tam 19 müzesi, araştırma merkezleri ve hatta bir hayvanat bahçesi bile var.

Geçtiğimiz yıl 28 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmış.

Amacı, topluma tamamen eşit ve ücretsiz hizmet verebilmek.

İlk kurulduğu yıllardan kalan topluma hizmet ilkesini hiç değiştirmemişler, zaman zaman maddi zorluklar yaşansa da.

Smithsonian’ın Freer Sanat Galerisi ve Arthur M. Sackler Galerisi ise, Asya sanatlarına ayırılan bölümü.

Haberin Devamı

2. Abdülhamid’in zümrüdü de burada

Ayrıca en çok ilgi gören diğer iki müzesi ise Doğa Tarihi ve Havacılık ve Uzay Müzeleri.
Doğa Tarihi Müzesi’nde dinozor kalıntılarından meteor kalıntılarına geniş bir koleksiyon var. Ayrıca müthiş bir mücevher koleksiyonu da...

ABD’ye Türkiye çıkarması

Aralarında en çok dikkatimi çeken, 2. Abdülhamid’in kemer tokası olarak kullandığı 75.47 karatlık zümrüt oluyor.

Dünyada ‘Hooker zümrüdü’ olarak bilinen parça, 1911’de bir açık artırmada Tiffany & Co. tarafından satın alınmış ve daha sonra tekrar satışa çıkmış.
1977’de Janet Annenberg Hooker tarafından müzeye bağışlanmış.