Karşımda dev puntolarla yazılmış iki madde var.
Biri: “Ben bu alana yeni ne katabilirim?”
Diğeri ise: “Arzu faktörü: İhtiyaca göre değil, tamamen isteğe bağlı alışveriş yapılıyor.”
Sahnede Alexandra Shulman var.
İngiliz Vogue’un tam 25 yıllık genel yayın yönetmeni.
Kısa bir süre önce, görevinden bu yıl ayrılacağını açıkladı.
Şimdi Pure London adlı hazır giyim fuarının açılış konuşmasını yapıyor. “Alım gücü yüksek olanlar da, düşük olanlar da aynı, herkes ödediği paranın karşılığını en iyi şekilde almak istiyor” diye başlıyor.
Sonra moda ve alışveriş dünyasının ihtiyaçtan bağımsız tamamen arzu yaratmak ve o arzuyu tatmin etmek üzerine kurulu olduğunu anlatıyor. “Ben şanslıydım” diyor, konu dergiciliğe gelince.
“Eskiden bu kadar çok mecra yoktu ve tabii Vogue hep şanslı dergilerdendi, promosyon ürünler dağıtmadan da satabildiği için” diye ekliyor. Sonra da genç modacılara “Siz çok şanslısınız, artık moda haftalarının takvimlerinde yer almadan da koleksiyonlarınızı göstermek mümkün. Instagram artık en önemli tanıtım aracı” diyor.
Aynı saatlerde Victoria Beckham’ın New York Moda Haftası’ndaki defilesi Instagram’da paylaşılıyor.
Shulman da, dün itibarıyla New York’a uçuyor, daha sırada Londra, Milano ve Paris moda haftaları var.
Bizim stantta sosyalleşiliyor
Pure London’da her ülkeden markaların, tasarımcıların stantları var. İHKİB’in (İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) standına heyecanla yaklaşıyorum. Ama o da ne? Bizde herkes hararetli sohbette, doğrusu bizim stant iş konuşmaktan çok sosyalleşme alanı olmuş bile. Artık Türk misafirperverliğini sergilediğimiz için sevinmeli mi, yoksa satın almacılar ve basınla daha çok ilgilenilmiyor diye üzülmeli mi, işte ona emin olamıyorum. Emin olduğum tek şey, ‘Turkey: Discover the potential’ (‘Türkiye: Potansiyeli keşfet’) kampanyası için daha yapılabilecek çok şey var.
Özellikle de içinden geçtiğimiz bu olağanüstü dönemde, etkili tanıtıma daha da çok ihtiyacımız var.
Amerikan Vogue dergisi, mart kapağıyla, farklı etnik kökenlerden, renklerden ve tabii beden ölçülerinden kadınları bir araya getirmeyi ve farklılıkların ayırma yerine birleştirici gücünü göstermeyi amaçlamış.
Ancak, daha dergi piyasaya çıkmadan olumsuz eleştirilere hedef olmuş.
Peki ama neden?
Birincisi, yeterince farklı bir kitleyi bir araya getirmemiş olması.
Gigi Hadid, Kendall Jenner, Ashley Graham, Vittoria Ceretti, Imaan Hammam, Adwoa Aboah and Liu Wen’den oluşan kapak kızları okurlarda yeterince her kökeni kucaklayan bir etki yaratmamış.
Kaldı ki karedeki tek kilolu manken Ashley Graham’ın kiloları da Gigi Hadid’in elleriyle son derece başarılı kamufle edilmiş.
Bu da derginin daha da acımasızca eleştirilmesine neden olmuş, kadınları tek tipe mecbur ediyor nedeniyle.
Kısaca kaş yapayım derken göz çıkarmadan ileri gidilememiş bu kapak karesiyle.
Adele’den örnek davranış
Grammyler’de unutulmayacak bir andı Adele’in Beyoncé’ye övgüler yağdırması ve ödülünün yarısını Beyoncé’ye vermesi.
Bizde hâlâ ödül törenlerine katılıp katılmayacağına, tamamen ödül alıp almayacağına göre karar verenler varken Adele’in ödülünü Beyoncé ile paylaşması unuttuğumuz değerleri hatırlattı.