Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Genç Modern’in kurucuları Esra Eczacıbaşı, Ece Çokar, Berrak Kocaoğlu ve Cem Yılmaz ile dün Milliyet Pazar’da konuştuklarımıza kaldığımız yerden Cadde’de devam ediyoruz.
n Türkiye’deki çağdaş sanatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ece Eczacıbaşı: Bu konuda önemli olan sürdürülebilirlik ve izleyici. Sanata olan bu yatırım sürdürülebilir olduğu sürece; İstanbul çok büyük çekim gücü. İzleyicinin kendini eğitmesi de önemli. İstanbul çok iyi bir yere gelecek ama daha Batı’dan öğrenmemiz gerekenler var.
Esra Eczacıbaşı: Sanatın günlük hayatta, rutinin bir parçası olmaya başladığı noktada çok olumlu gidişat var. Genç Modern’le yapmaya çalıştığımız bu, günlük yaşamlarında sanata yer vermelerini sağlamak. Tabii ki gidilecek çok yol var. İstanbul odaklı olmaktan çıkması en büyük gelişme olur.
Cem Yılmaz: Artık New York, Londra’da olduğu gibi her ay önemli sergiler açılıyor İstanbul’da.
Esra E: Bu programı oluştururken en zorluk çektiğimiz bu seçkiyi yaratmak. 10 sene önce bunu hayal edemezdik, bu kadar opsiyon olacak, biz onların arasından seçeceğiz. Şimdi ise paha biçilmez bir içerik oluşturuyoruz.Genç Modern daha sadece bir fikirken ana sponsorumuz MasterCard ‘Paha Biçilemez’ programı ile bize destek oldu ve ikinci senemizde de bu desteklerini sürdürdüler.
n Çağdaş sanata ilginin bu kadar artmasını neye bağlıyorsunuz?
Esra E: Bu, olması gereken bir şeydi bence. Büyük patlama var ama ekonomik anlamda sanata yapılan yatırımlarda Türkiye, Batı’nın olduğu yerde değil. Çağdaş sanata ilgiyi şaşırtıcı bulmuyorum. Özellikle her şeyin bu kadar değiştiği bir dönemde.
Cem Y: Hep ilgi vardı, şimdi buluşma platformları arttı, belki bu yüzden daha çok göze çarpıyor. Genç Modern’de birikim artıkça gelişmeyi de görüyoruz. İlk etkinliklerimizde üyeler ne soracaklarını bilemiyordu. Hatta sanatçıya ‘Ne görmem lazım?’, ‘Bu eserden ne anlamalıyım?’ diyenler oluyordu. Şimdi hem soruların sayısı arttı, hem de içeriği çok değişti. Gurur verici.
n Sanatın yanı sıra farklı kariyerleriniz var. Tamamen sanatla ilgilenmeyi düşünüyor musunuz ileride?
Cem Y: 10 yıl sonra ne olur bilemem.
Berrak Kocaoğlu: Tamamen sanata dönmek istiyorum dediğim anlar oluyor.
Esra E: Küçüklüğümden beri sanatın çok içindeydim. Sanattan kopacağımı hiç sanmıyorum. Aynı zamanda Eczacıbaşı’nda girişim şirketimizin pazarlama departmanında çalışıyorum. İş dünyasının aslında ne kadar sanatla iç içe olduğunu görüyorum. İstanbul Modern’in kuruluş aşamasından beri 10 senelik geçmişine tanık olmak marka yönetiminde çok kullanabildiğim bir deneyim. Genç Modern’de de amacımız, gençlerin seveceği bir marka yaratmak. Her şekilde sanatı hayatımın içinde buluyorum.

Haberin Devamı

CANTINERY’DEN İLK İZLENİM

Haberin Devamı

Cumartesi akşamı Luccacılar’ın Zorlu Center’daki yeni yeri Cantinery’de deneme yemeğindeydik. Artık yeni mekanlar, açılış daveti yapmak yerine; öncesinde yakınlara ve basına tadım yemekleri düzenliyor. Böylece müşterilere kapılarını açmadan mutfağı da test etmiş oluyorlar.
Aylardır açıldı açılacak diye beklediğimiz için ister istemez beklenti yüksek. Söz konusu Lucca ve sahibi Cem Mirap olunca, Lucca müdavimlerinin bildiği çok önemli bir gerçek var, yemekler çok iyi olmalı.
Cantinery’de yemekler gerçekten Lucca’yı aratmıyor. Üstelik menü her gün değişiyor. Burası gerçek bir gastro-bistro.
Cantinery’deki ilk izlenim; olmuş! Sanki yıllardır hayatımızdaydı gibi bir duruşu var. Hiç yeni açılmış gibi değil, belli ki eskidikçe güzelleşecek. Açık mutfağa kilitlenmemek mümkün değil. Okul kantininde gibi yemekten önce zil çalıyor, uzun masalarda yerinizi alıyorsunuz.
Istakoz burgerin yanına bira da geliyor. Çok geniş bir bira ve şarap menüsü var. Kadehle şarapta bu kadar çok seçeneğe alışık
değiliz.
Henüz ufak tefek eksikler tamamlanıyor, resimler duvara asılacak, birkaç eksik gelecek. New York’ta The Standard’a da imza atan tasarım ofisi Roman&Williams çok iyi bir iş çıkarmış. Yakında Lucca’ya da bir ‘retouch’ yapacaklarmış.
Cantinery, perşembeye kadar tadım yemeklerine devam edecek.
Bir son dakika değişikliği olmazsa, perşembe günü açılacak. Sonunda!