Cadde'nin Patisi

Cadde'nin Patisi

itir.ilgaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu Simba. 7 aylık, erkek . Kendisi şu sıralar evin sapığı konumunda. Henüz normal bir kedi boyuna bile gelmedi. Ama evde kimi yakalarsa ensesinden ısırıp üzerine çıkmaya çalışıyor. Aslında ne yaptığının ya da niye yaptığının tam farkında değil. Ama içgüdü işte... Kim miyavlasa sanki onu çağırmış gibi yanına koşuyor. Ya da kendi halinde uyuyan hayvanların tepesine tırmanıyor.
Şimdilik komik gözüküyor. Ama birkaç hafta sonra bağırmalar, ulumalar başlayacak. Ve tabii sonra da koku bırakmalar... Öyle bir koku ki, ne çişe ne kakaya benziyor. Hani bazen, özellikle kedili mahallelerden geçerken burnunuza keskin bir koku gelir. İşte o. Halk arasında ‘siğmek’ de deniyor. Erkek kediler alanlarını belirlemek ve dişilere çiftleme çağrısı yapmak için spermleri atıveriyorlar.
Elbette Simba’yı ve bugüne kadar birlikte yaşadığım diğer kedilerin hepsini kısırlaştırma nedenim sadece gürültü ve koku değil. Ev ortamında yaşayan ve kısırlaştırılmayan erkek kediler agresifleşiyor. Hatta saldırganlaşıyor. Çünkü en temel içgüdüsünü engelliyorsunuz. Ayrıca çiftleşemediği için acı çekmesi de cabası. O “Oğlum bir kere yapsın” ya da “Kızım bir kere doğursun anneliği tatsın” tarzı hastalıklı düşünceler de hiç bana göre değil (Sadece evde yaşayanların değil sokaktaki erkek kedilerin de mutlaka kısırlaştırılması taraftarıyım. Böylece çoğalmıyorlar, daha sakin oluyorlar ve çiftleşme uğruna birbirlerini paralayıp hastalık kapmıyorlar).
Bu yüzden en kısa zamanda Pıtış Veteriner Hekimliği’ni ziyaret etmemiz gerekiyor. Hem artık kısırlaştırma ameliyatları (hele ki erkeklerde) çok basit operasyonlar. Yara ya da dikiş bile olmuyor.
Simba’nın başına gelecekleri özetlemek gerekirse:
Önce anesteziye dayanıklılığını ölçmek için bir test yapılacak. Arkasından yeterli narkoz verilerek bayıltılacak. Ve testisleri alınacak... İşte bu kadar. Oldu da bitti maşallah! Bir saat kadar sonra uyanacak. Ama sersemliği birkaç saat daha devam edecek. Narkozun etkisiyle biraz üşüyecek. Ne yazık ki biraz ağrısı olacağı için bir süre minik bacaklarını iki yana ayırarak yatacak.

iMDAT EViMDE KÜÇÜK BiR TECAVÜZCÜ VAR


‘MAĞDURLAR’

iMDAT EViMDE KÜÇÜK BiR TECAVÜZCÜ VAR

Efe: 1,5 yaşında, kastre erkek. Kendini zor kurtarıyor.

iMDAT EViMDE KÜÇÜK BiR TECAVÜZCÜ VAR

Petya: 5 aylık dişi. Henüz hiçbir şeyin farkında değil. Boyu küçük olduğundan kolayca sıvışabiliyor. Hamile kalması an meselesi.

EV ARAYANLAR

iMDAT EViMDE KÜÇÜK BiR TECAVÜZCÜ VAR

Linda, 8 aylık safkan dişi bir Alman kurdu. Çocuklarla çok iyi anlaşıyor. Kedilerden pek hoşlanmıyor. Denize girmeyi ve oyun oynamayı çok seviyor. Kısırlaştırma şartıyla verilecek. İletişim: İstanbul 0 532 203 15 12

iMDAT EViMDE KÜÇÜK BiR TECAVÜZCÜ VAR

Muhteşemler değil mi? Ama kafeste değil de evde yanınızda olsalar. Sol baştan isimlerini merak ediyorsanız: Çapkın, Çakır, Haydut, Tosun, Fişek. Bu beşliden biri ya da birkaçı mutlak sizin için. İletişim: İstanbul 0 532 354 02 32


7-8 aylık erkek. Aylar önce kliniğe bırakılmış bir daha da aranıp sorulmamış. Bir bacağının olmaması sizi endişelendirmesin. Nasıl olsa üç tane daha var. Unutmayın, engelli hayvan sahiplenmek ayrıcalıktır.
İletişim: Ankara 0 505 298 31 79

iMDAT EViMDE KÜÇÜK BiR TECAVÜZCÜ VAR

Bolluca’dan alınan annesiz yedi yavru ömürlük yuvalarını arıyor. Bir daha ormana dönmesinler. İletişim: İstanbul 0 505 736 48 46- 0 532 630 53 99

DESTEK OLALIM

Ortaca-Dalyan-Köyceğiz’deki Haydos barınağını sel vurdu. Acilen çok sayıda kulübe, sundurma, tel örgü takviyesi ve mamaya ihtiyaç var. Bir de yüksek ağaçlar olması nedeniyle paratoner gerekli. http://www.haydost.org/etkinlikler/destek-ol.html
DESTEK OLALI