Eve kedi almaya karar veren herkese önerim şudur: “İki kedi birden alın.” Çünkü hele çalışıyorsanız ve hayvan uzun saatler evde tek başına kalacaksa, canı sıkılmaz, eğlenir, sizi eğlendirir, daha az ilgi ister vs vs. İşi de tek kediden farklı değildir. İki kaka toplayacağınıza dört kaka toplarsınız. “İki tabak yıkamaya üşenirim” derseniz de mama kaplarını büyütürsünüz oldu bitti. İş olarak da fazla bir yorgunluk yaratmaz. Hatta üç, dört ya da beş kedi için de durum aynıdır. Hayvanın fazlasından zarar gelmez. Ama evdeki nüfusun çoğunluğu, bir yaş altı kedilerden oluşuyorsa zaman zaman uyku problemi yaşayabilirsiniz ki bu aralar benim başıma gelen de bu.
Geceleri evde parti var
Bilindiği üzere kediler günün büyük çoğunluğunu uyuyarak geçirir. Bizde de durum böyle. Sabah ben kalkınca uyanırlar, ben giyinip servise yetişene kadar onlar çoktan yeniden uykuya dalmış olurlar. Ben eve gelince hareket başlar (Evde yalnızken yatıp enerji topladıklarını düşünüyorum.) Gene yemek yerler. Evde ben neredeysem peşimde dolanırlar. Sonra yine köşelerine çekilip uykularına devam ederler. Ta ki gece olup ışıklar sönene kadar...
Eğer ben gece yarısı olmadan yatarsam, tamam. Yok saat 00.30’u geçirdim mi, yandım. Işıkların kapanmasıyla beraber salonda bir azmak, bir kudurmak... İskemleler çekiliyor, nereden bulduklarını keşfedemediğim topların peşinden koşuluyor. Yere basmadan, sadece koltukların üzerinden atlayarak dolaşılıyor (Salondan gelen sesler, evde kedi olduğunu bilmeyen biri için bayağı korku filmi gibi.) Kütüphanedeki kitaplar, masadaki dergiler yerlere atılıyor, üzerlerinde kayılıyor. Saksıların içine giriliyor, topraklarla oynanıyor. Tabii kovalamaca sırasında rota odalara dönebiliyor ve bir anda üzerimden ayaklar geçiveriyor. Sonra sabah 03.00’e doğru sonunda pilleri bitiyor. Sızıp kalıyorlar.
Şaşırtıcı olansa her gece yaratıcılıklarının gelişmesi. Aylardır önünden geçip fark etmedikleri bir şey ilgilerini çekiyor. Duvardaki soğan filesi, komidinin üzerinden sarkan telefon şarjı, buzdolabının kapağındaki magnetler gibi. Mesela bir süre önce televizyon dolabının kapağının mıknatıslı olduğunu keşfettiler. Birkaç sefer vurunca açılıyor. Böylece içindeki CD’leri çıkarıp kendileri girip oturabiliyor.
Tabii ne oluyor? Akşam gelip pırıl pırıl yaptığım ev, sabah savaş alanına dönüyor. Ve gece gürültüden uyuyamadığım gibi sabahları daha da erken kalkıp etrafı toplamak zorunda kalıyorum. Peki şikayetçi miyim? Bazen. Peki değer mi? Tabii ki... Ev değil lunapark sanki.
Coffee
SONUNDA BiZiM DE AKLIMIZA GELDi
Türkiye’de ilk kez Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle Sosyal Hizmetler’e bağlı bir huzurevinde hayvan destekli stres terapisi uygulandı. Coffee isimli golden retriever ve sahibi bir ay boyunca salı günleri huzurevi sakinlerine ziyaret etti ve onlarla oyunlar oynadı. Terapi öncesi ve sonrası yapılan testler uygulamaya katılan yaşlıların stres seviyesinde azalma tespit edildi. Projenin ikinci kısmında, engelli çocukları atlarla terapiye alacak uzmanlar, terapinin üçüncü kısmındaysa okulda performansı düşük, yaşıtlarına göre okuma güçlüğü çeken çocuklar ve köpeklerle çalışmalar yapacak.
Başta ABD ve İngiltere olmak üzere, gelişmiş ülkelerin çoğunda, hastalara, çocuklara, yaşlılara ve engellilere uygula-nan hayvan destekli terapilerden ülkemizde de daha geniş çapta yararlanılmasını diliyorum ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’yle Uludağ Üniversitesi’ni tebrik ediyorum.
UEFA uğruna vahşet
2012 UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi final maçları 8 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında Polonya ve Ukrayna’da yapılacak. UEFA Başkanı Michel Platini, ülkeye ziyareti sırasında sokak hayvanlarının fazlalığı karşısında endişelenince, Ukrayna Hükümeti sorunu kökünden halletmeye karar vermiş. Binlerce köpek zehirlenerek, yakılarak (Gezici bir sistem yapmışlar, 900 derecelik mobil fırınlarda kedi ve köpekleri yakıyorlar)dövülerek ve vurularak öldürülüyor. Bu vahşete karşı imza kampanyaları var.
https://www.change.org/petitions/deutscher-fuball-bund-ev-stop-the-killing-of-dogs-and-cats-for-the-european-football-championship
http://www.thepetitionsite.com/2/tell-ukraine-to-stop-burning-animals-alive/
DESTEK OLALIM
Havalar soğudu. Barınaklardaki hayvanlar üşüyor, özellikler de yavrular. Evinizde eski battaniye, örtü, şilte, yatak, yastık, halı parçaları vs., onları sıcak tutacak ne varsa çöpe atmayın, barınaklara gönderin. Tekirdağ, Marmara Ereğlisi ve Yeniçiftlik barınaklarıyla, Marmara Ereğlisi Çöplük Bölgesi’nde ihtiyaç çok acil.
İletişim: 0 532 280 05 06-0 533 734 79 99
EV ARAYANLAR
* 4 aylık erkek, golden retriever. Zehirlenmiş halde bulundu. Kurtuldu, fakat zehir sinir sistemine zarar verdiğinden yeniden görme şansı yüzde 10. Onun gözleri siz olun. İletişim: İstanbul 0 535-589 77 04.
* 3 haftalık. Ezilmekten son anda kurtarılmış. Şu anda Bakırköy’de bir pet shop’ta evlat edinilmeyi bekliyor. İletişim: 0 531 206 23 53
* Biri erkek, diğeri dişi, ideal ikili. İki kardeş bütün gün koşup oynuyor, sonra da yorgun düşüp birbirlerine sarılıp uyuyor. Dolayısıyla yeni yuvalarında da ayrılmamaları arzu ediliyor. İletişim: İstanbul 0 554 937 11 27
* 8 aylık dişi Siyam kedisi, sokakta bulundu. Çok sakin ve sessiz. Bir haftalığına klinikte misafir edilecek sonra gidecek yeri yok. Çok acil yuva arıyor. İletişim: İstanbul 0 532 203 15 12