Cadde“BÜYÜK BİR PAZARLAMACI OLABİLİRDİM”

“BÜYÜK BİR PAZARLAMACI OLABİLİRDİM”

07.05.2013 - 18:59 | Son Güncellenme:

‘Ergun Plak’a hayat veren Serhat Kılıç’la ‘Seksenler’i ve şimdileri konuştuk. Kılıç, “Hayatımın kötü olarak nitelendirebileceğim bir dönemi yok” diyor

“BÜYÜK BİR PAZARLAMACI OLABİLİRDİM”

Konservatuar yıllarından başlayalım. Tek tercih miydi sizin için konservatuar?
Evet, tek tercihti. Ortaokul ve lise dönemlerine doğru oyun delisi olmuştum. Hâlâ öyleyim; 38 yaşındayım ama oyun oynamayı çok seviyorum. İlerisi için olan bütün hayallerim bu yöndeydi. Sahnede olmak, oyun oynamak, dans etmek... Her mesleği yapabileceğim tek meslekti oyunculuk. Şimdilerde plakçıyım mesela, tadı da burada zaten.

Haberin Devamı

İyi bir öğrenci miydiniz? Yoksa şansı sonradan dönenlerden misiniz?
İyi bir öğrenciydim. Okulu dörtte üç, burslu kazanmıştım. İlk dönem ‘Yüksek Şeref’ öğrencisi olmuştum. Dört yıl boyunca da tam burslu okudum. İyi bir öğrenci olmak zorundaydım. Belli bir başarının altına düştüğüm takdirde bursum kesilirdi. Başarılı olmaktan başka bir şansım yoktu.

Radyo ne zaman ve nasıl başladı? Epey de sürdü sanırım?
Liseden yeni mezun olmuştum. 1992 yani. O dönem radyolar yeni yeni açılmaya başlamıştı. Çok popülerdi. Ben de onlardan birinde bir arkadaşım vasıtasıyla DJ’lik yapmaya başladım. Sonra onlar “Çok iyi Türkçen var, ağzın iyi laf yapıyor, araya şiir de atabiliyorsun. Gel program yapalım” dediler. Ardından program yapmaya başladım ve 2000’lere kadar devam etti.

Haberin Devamı

“Ülkem dışında bir kaygım yok” Ancak aynı başarı ‘Uyanık Bar’ isimli talk şov da gerçekleşmedi. Hâlbuki program kendi seyircisini de oluşturmuştu. Neden tutmadı?
Biraz erkendi bence; çünkü insanlar benim kim olduğumu bilmiyorlardı. Orada ‘Serji’ diye bir karakteri oynuyordum. Aslında çok sıradan olmaya çalışıyordum ama sanırım fazla sıradan oldu yaptığım şey. Biraz daha geç yapmam gerekirdi. ‘Uyanık Bar’ın zamanı şimdi.

Hayatınızın en kötü dönemi hangisiydi? Nasıl atlattınız?
Sevdiklerim hayatta, en sevdiğim işi yapıyorum hayatımın öyle kötü olarak nitelendirebileceğim bir dönemi yok. Yakıştırmıyorum ben öyle şeyleri. Hep istediğim şeyleri yaptım; o yüzden sağlık haricinde bir sorunum olmadı.


Çok dara düştüğünüzde, kendinizi ümitsiz hissettiğinizde ne yaparsınız genel olarak?
Arkadaşlar, dostlar, aile iyi gelir. Yine aynı şekilde müzik, edebiyat, şiir... Güzelleştirir, dinginleştirir. Biraz şehir dışında oturuyorum; göl kenarında, orası iyi geliyor. Ülkem dışında bir kaygım yok şükür.

Kariyerinize baktığımızda tiyatroyu daha ağırlıklı görüyoruz.
Hepsinin keyfi ayrı; televizyonda ‘Seksenler’ yapmanın keyfi başka, ‘Heberler’ yapmanın keyfi bambaşka. ‘Heberler’, belki bana bir dizi ya da başka bir iş kadar para kazandırmıyor olabilir ama kariyerimin en önemli işlerinden biri. Çünkü orada işe yaradığımı hissediyorum. Bu işi niye yaptığım ile ilgili sebeplerim çıkıyor ortaya. Tiyatro için bütün oyuncuların alkış için sahneye çıktığını söylerler ama sadece alkış değil. Tek başına toplu haldeki kitlelere hitap edebiliyorsun tiyatroda ki bu büyük bir haz. Tiyatro ve televizyonun tadı çok ayrı ama bende tiyatro her zaman daha ağır basar.

Haberin Devamı


Öğrencilik döneminde ya da sonrasında oyunculuk dışında başka mesleklerde çalışmışlığınız var mı?
Farklı bir sektörde çalışmışlığım bir kez oldu. Babamla bir kez harçlık tartışması yaşamıştık ve kendi harçlığımı çıkarmak için pazarlamacılık yaptım. Çok da başarılı oldum. Sonra oranın sahibi bayilik teklif etti bana! Babam bir akşam beni oturtup “Barışalım” demek zorunda kaldı. Yoksa ben büyük bir pazarlamacı olacaktım, ağzım çok iyi laf yaptığı için. Bu küçük maceram dışında başka yok.

“SAĞLAM BiR AŞIĞIM”

Sakin bir görüntünüz var, peki sinirlendiğiniz zamanlar oluyor mu hiç?
Sakin bir yapım yok aslında, öyleymiş gibi yapıyorum. Gereksiz bir enerjim ve hiperaktivite sorunum var. Enerjimi doğru yerlerde, doğru şekilde kullanmaya çalışıyorum.

Haberin Devamı


Sizi Jack Nicholson’a benzetenler var. Sizce var mı benzerlik?
Bunu üniversitedeyken çok söylerlerdi. Güzel bir şey bunu duymak, kendisi çok beğendiğim bir aktör. Bilhassa ‘Guguk Kuşu’ndaki performansı çok iyidir. Sevdiğim çok nadir birkaç aktörden biri ve bu yüzden benzetmelerinde bir sakınca yok; sağ olsunlar.

Dizideki ‘Ergun’ çok sağlam bir aşık. Gerçekte durum ne?
Öyleyim, tek eşliyimdir. Çok zor aşık olurum olduktan sonrada çok zor vazgeçerim. Bir kişiye aşık olmam çok uzun sürer, olduktan sonra da o kişiden çok zor vazgeçerim.

Röportajın devamı Boxer Dergisi’nin mayıs sayısında.

KEŞFETYENİ
Ünlü oyuncu dolandırıcıların yeni kurbanı oldu!
Ünlü oyuncu dolandırıcıların yeni kurbanı oldu!

Cadde | 26.04.2025 - 07:47

Oyuncu Devrim Özkan, adını kullanıp dolandırıcılık yapanlara karşı hukuki süreç başlattığını duyurdu.

Yazarlar