12.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gıdaları eşleştirerek tüketmek çok eskilere dayanan bir yöntem olmasına rağmen son yıllarda sağlıklı yeme felsefesi adına daha da popüler hale gelmiştir. Gıdaları eşleştirirken uygun olmayan kombinasyonlar toksik etkiye sebep olabileceği gibi doğru eşleştirmeler ise bu problemleri ve sindirim sorunlarını ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.
Gıda eşleştirme nedir?
Yiyecekleri eşleştirme ilkeleri ilk olarak eski Hindistan’ın ayurveda tıbbında kullanılmıştır. 1800’lerin ortalarında ‘tropoloji’ ya da ‘yiyecek birleştirme bilimi’ adı altında daha yaygın bir hale gelmiştir.
Gıda birleştirme bilimindeki yaygın olarak;
Meyveleri aç karnına yemek.
Nişasta ve proteinleri birlikte tüketmemek.
Nişasta ve asitli gıdaları ayrı tüketmek.
Süt ürünlerini özellikle aç karnına tüketmek gibi belli başlı kurallar yer almaktadır.
Kanıta dayalı gıda kombinasyonları
Bazı besin kombinasyonları sinerjik etki göstererek belirli gıdaların emilimini ve sindirimini önemli ölçüde artırmaktadır. İşte bunlara birkaç örnek;
Turunçgiller ve demir: Besinlerdeki demir bitkisel ve hayvansal kaynak olmak üzere 2 şekilde bulunur. Hayvansal demirin emilimi son derece yüksek iken bitkisel demirin emilimi ise mümkün mertebe düşüktür. Bitkisel demir kaynaklı gıdalar tüketirken yanına C vitamini eklemek, demir emilimini artırmanın en etkili yollarından biridir. Mesela yeşil mercimek ya da ıspanak yemeğinin yanında bol limonlu bir salata tüketmek bu kombinasyon için güzel bir örnektir.
A, D, E, K vitaminleri ve sağlıklı yağlar: Bu vitaminlerin ortak özellikleri yağda çözünen vitamin olmalarıdır. Yani vücut tarafından emilimleri için mutlaka yağa ihtiyaç vardır. Havuç, domates, kırmızı biber, turuncu ve koyu yeşil sebzeleri tüketirken salatalarımıza peynir, avokado, zeytinyağ gibi sağlıklı yağları eklemek biyoyayarlılıklarını artıracaktır.
Et ve biberiye: Etin yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi sonucunda, belirli kanser türleriyle yakından ilişkili olan kimyasallar ortaya çıkmaktadır. Biberiye, bu kimyasalların oluşumunu önlemeye yardımcı olan güçlü antioksidanlar içermektedir.
Kalsiyum ve inülin: İnülin, bağırsaklarımızdaki iyi huylu bakterilerin gelişmesine yardımcı olan güçlü bir prebiyotiktir. İnülin lifi en çok olgun olmayan muz, soğan, sarımsak gibi gıdalarda bulunur. Kalsiyum kaynakları ile birlikte inülin içeren besinleri kombinlemek, kalsiyum emilimini önemli oranda artırmaktadır. Mesela inülinden zengin pırasa grateni rendelenmiş peynir ile süslemek güçlü bir sinerjik etki oluşturacaktır.
Zerdeçal ve karabiber: Zerdeçalın içerisinde kurkumin adı verilen güçlü bir antioksidan bulunmaktadır. Kurkuminin aktif hale gelmesi için karabiberde bulunan piperin bileşiği ile etkileşime girmesi gerekmektedir. Bu sebeple bu iki baharat birlikte tüketilmelidir.
Yeşil çay ve limon: Yeşil çayda kateşin adı verilen güçlü antioksidanlar bulunur. Kurkumin ile C vitaminini birleştirmek emilimini beş kata kadar artırmaktadır.