Bütün kanserler bir tümör oluşumuyla başlar. Basit tabiriyle her kanser bir tümördür ama her tümör bir kanser değildir. Tümörlerin kanserle olumsuz ilişkisini, insanların tanı aldığında sordukları o ilk soru belirler; “Dişi mi?” veya “İyi huylu mu, kötü huylu mu?”
Tümörün yayılım göstermediği durumlara ‘Benign’ yani iyi huylu diyoruz. İyi huylu tümörler kontrolsüz hücre büyümesinden kaynaklanır ve büyümeleri kontrol altında tutulduğundan kötü huylulardan çok daha az tehlikelidir. Alındıktan sonra, genellikle tekrarlamazlar ve vücuda yayılmazlar. Ancak bulundukları yerde büyüyerek yakın bir organın işlevini bozabilir veya bası etkisi oluşturabilirler. İyi huylu da olsa bu tümörler, beyin sapı gibi nefes alıp vermeyi kontrol eden bir organın yakınında, hasta hayatını tehdit edebilir. Olasılık olarak yazma ihtiyacı duyduğum bu duruma son derece nadir rastlanır.
İyi huylu tümör, kötü huyluya dönüşür mü?
İyi huylu bir tümörün kötü huylu bir tümöre dönüşme ihtimali çok düşüktür, yine de vücutta oluşan yabancı her türlü kitlenin belli aralıklarla takip edilmesi gerekir. Takibin aralığına, taşıdığı risk faktörlerine göre doktorun karar vermesi daha uygun olacaktır. İyi huylu tümörler kendiliğinden küçülüp, kaybolabildiği gibi büyüyüp hastayı rahatsız edecek hale de gelebilir.
Kistler iyi huylu mudur?
Organ veya dokularda meydana gelen, içleri hava veya sıvıyla dolu keseciklere kist diyoruz. Kistler, cildin altında veya vücudun herhangi bir yerinde oluşabilirler. Çoğu iyi huyludur ve kansere dönüşmez. Kistin türü, yerleşimi, yarattığı ağrı, rahatsızlık, iltihaplanması ve benzeri detaylar, tedavi gerekliliğini ve yöntemini belirler.
Tümörün derecesi neyi gösterir?
Beyin tümörlerinde, bazı organ kanserlerinde, tümörün yayılım süreci ve etkisine göre 0 ile 4 arasında bir derecelendirme yapılır. Bu derecelendirme, sadece kötü huylu tümörlerde yapılır. Biyopsi veya cerrahiyle alınan tümör örneği, mikroskop altında incelenir ve derecesi belirlenir. Bu derece, tümörün ne kadar hızlı büyüyebileceği veya yayılabileceğinin ilk verisidir.
Tümör hücreleri eğer orijin aldığı doku veya organın hücrelerine benziyorsa ‘iyi diferansiye’ denir. Farklılaşmış tümörler, az farklılaşmış (kötü diferansiye) ve hiç farklılaşmamış (diferansiye olmayan) olanlara göre daha yavaş seyretme potansiyeline sahiptir. Derecelendirme sistemi şu şekildedir: Grad X: Değerlendirilemiyor Grad 1: İyi diferansiye (düşük dereceli) Grad 2: Orta derecede diferansiye (orta dereceli) Grad 3: Kötü diferansiye (yüksek dereceli) Grad 4: Diferansiye olmamış (yüksek dereceli)
Kanserin evresi bize neyi ifade eder?
Kanserin evresi, hastalığın ne kadar yayıldığını ifade eder. Bu bilgi tümörün büyüklüğü, yayılım durumu ve hızını da anlamamıza yardımcı olur. Doktorunuz, kanserin ne kadar riskli olduğunu, sonrasında sizi bekleyen süreci ve almanız gereken tedavileri en uygun şekilde belirleyebilir. Evrenin belirlenmesi sadece tanı aşamasında değil, uygulanan tedavilere verilen cevabı değerlendirmek için de gereklidir. Son söz olarak eklemek isterim; kanserin evresini bizler hesap ediyor olsak da yaratan sizlersiniz. Gerekli sıklıkta gerçekleştirilen kontroller, bedenimizi iyi dinlemek, ‘kendime konduramadım’ aymazlığından kurtulmak ve kanserle yüzleşmek, onu erken evrede yakalayıp yok etmemiz demek. Sağlıkla ve çoklukla kalın.
Daha fazla ve detaylı bilgiyi ‘50 Soruda Kanser’ kitabında bulabilirsiniz.