Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Yaz-kış güneş koruyucumuzu kullanmadan dışarı çıkmamamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Üstelik güne başlarken bir kez uygulamak yeterli değil, her 2-3 saatte bir tekrarlanmalı. Ama her zaman aklımıza takılan bir soru var: Hangisini kullanmalıyız? Son yıllarda daha da sık kullanmaya başladığımız renkli güneş koruyucular, ciddi olarak hayat kurtarmaya başladı, özellikle de benim gibi fondöten ya da pudrayı sürekli kullanmanın cilde zararlı olduğunu düşünenler için. Renkli güneş koruyucularıyla bir taşla iki kuş vurup; hem güneşten cildinizi koruyorsunuz hem de yüzünüzdeki lekeleri kapatıyorsunuz...

Haberin Devamı

Renkli güneş kremleri, cildinizi sağlıklı ve genç tutmak için SPF koruması sağlarken aynı zamanda kapatıcı özelliğe de sahiptir; cilt tonunu dengeler. Renkli olmasının sebebi içerisindeki mineraller; çinko, titanyum ve demir oksit içerikleridir. Aceleyle, özensizce sürdüğümüz diğer kremlerin aksine rengiyle ve uygulandığında ciltte yarattığı ton farkı sebebiyle cildin her noktasına yeterli miktarda sürdüğümüzden emin olmamızı sağlar. Hassas bir cildiniz varsa mineral içeriğiyle, diğer kimyasal içeren koruyuculardan daha iyi olacağı şüphesiz. Ama diğer güneş koruyuculardan tek farkı sağladığı renk değil, görünür ışığı da engelledikleri için daha iyi bir koruma...

Görünür ışık nedir?

Güneş ışınları ultraviyole radyasyon (UV) yayar. UV ve görünür ışık, elektromanyetik spektrumun bir parçasıdır. UV radyasyonu üç farklı dalga boyundan oluşur: UVA, UVB ve UVC.  UVC, çoğunlukla ozon tabakası tarafından emilir, bu nedenle cildi etkileyen UVA ve UVB’dir. UVA öncelikle erken cilt yaşlanmasından sorumludur. UVB ise güneş yanığı ve cilt kanserinde rol oynar. UV radyasyonunun asıl kaynağı, güneş ışığıdır.

Görünür ışık güneş tarafından yayılır. Elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmıdır. Görünür ışık, tıbbi cihazlar, ekranlar ve ampuller dahil yapay kaynaklardan da gelebilir. Görünür ışığın, belirli dalga boylarında kullanılmak üzere, yüzeysel kan damarlarının tedavisi, istenmeyen tüylerin giderilmesi, akne ve prekanseröz deri lezyonlarının tedavisi dahil olmak üzere birkaç terapötik kullanımı vardır. Ancak görünür ışık ciltte UV radyasyonundan çok daha derine nüfuz eder ve bu kontrolsüz iletişim cildiniz için olumsuz sonuçlara neden olabilir.

Haberin Devamı

Örneğin görünür ışık, melazma veya koyu lekeler dahil olmak üzere aşırı cilt pigmentasyon bozukluklarının şiddetlenmesinde rol oynar. Normal güneş kremleri görünür ışığı filtre edecek şekilde tasarlanmamıştır. Geniş spektrumlu, renklendirilmemiş güneş koruyuculardaki parçacıklar güneş kreminin beyaz görünümünü azaltmaya yardımcı olmak için küçültülür diğer bir deyişle ‘nanonize’ edilir. Böylece, renkli olmayan güneş koruyucuları cilt üzerinde görünmez olacak şekilde formüle edilir ve görünür ışığı engelleyemez.

Yapmamız gereken renklilerini kullanmaktır. Mantık çok basit; görünür ışığın zarar vermesini engellemek için uygulanan kremi ışığın da görmesi gerekir. Renkli güneş kremlerinin hem cilt yüzeyinde hem de mikroskop altında hiperpigmentasyonu (koyu lekeler) azalttığı gösterilmiştir.

Haberin Devamı

Bu sebeple melazma veya hiperpigmentasyonu olanların renkli güneş kremlerini tercih etmesi gerekir. Bu durum, demir oksit ve mavi ışığın engellenmesinde de daha etkili görünmektedir.

Bir güneş koruyucusu nasıl olmalı?

Geniş spektrumlu, renkli bir güneş koruyucu seçmek (UVA filtreleri sayesinde) yaşa bağlı cilt hasarını önlemeye yardımcı olabilir. UVB filtreleri de, kansere neden olan cilt değişikliklerini önlemeye yardımcı olacaktır. Görünür ışığı engelleyen renk tabanı ise, aşırı pigmentasyona karşı koruma sağlayabilir. Hyalurinik asit ve seramid içeriği varsa cildi nemlendirmeye de yardımcı olur. Çinko içeriği ne kadar yüksek olursa, o kadar iyi koruma sağlayacağını da mutlaka belirteyim. Mineral içermeyen yani renkli olmayan kremleri, güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce uygulamanız gerekiyor. Mineral içerenler yani renkli olanlar ise, hemen emildiği için sürer sürmez etkili olmaya başlıyor. Bu sebeple çocuklarda da renkli olanları tercih edebiliriz. Koruyucu kreminizi yeteri kadar sürmeyi ve herhangi bir hastalığınız varsa kullanacağınız kremi doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Yaşamın tüm diğer kaynaklarında olduğu gibi, güneşi de yeteri kadar, aşırıya kaçmadan hayatımıza almalıyız. Sağlıkla ve maskenizle kalın.